Ceyhun Hoca ile Takım Üstüne

Augustusu düşünmeyebilir takımın hocası odur ama Augustus için top çalıp turnike atmıyor savaşmıyor sadece şut yolluyor, hücumla yaşıyor vs demek ve avrupadaki fb mağlubiyetini 3 numara olan Angel'ı savunan Augustusun iki maçta toplam 5 kere verdiği (ki bunların kaçında Seimone savunuyordu bilmiyorum) hücum ribaundlarına bağlayan bir adamın geriye kalan diğer açıklamalarını çok da dikkatli okumaya gerek duymadım kendi adıma.

Hürriyet konusunda da evet söyledim diyecek değildi, yalan olsa o gün yalanlanırdı resmi siteden. Bana samimi gelmedi bu açıklamaları. Sonumuz hayrolsun ama ilk paragrafımdaki gibi komik şeyler söleyen bir hocanın bize artı yönde katacak birşeyinin olacağını düşünmüyorum.
 
3-4 gündür forumdaki hareketleri üzülerek takip ediyorum. İnanılmaz bir hadsizlik var. Galatasaray'ın 5 maçına giden taraftar şimdi kulüp başkanı, şubenin başındaki insan gibi konuşuyor. Şubenin anahtarını kim bulduysa bana da versin, benim de kafamda yapmak istediğim bazı hamleler var çünkü.

Hürriyet Gazetesi'ne verilen röportaj konusunda Şamil'den başka özür dileyen birini göremedim. Bir şeyiniz eksilmez özür dilerseniz, mesela ben sene içinde Seimone'dan özür dilemiştim kendisi gibi oynadığı normal sezondaki Fenerbahçe maçı sonrasında. Herhangi bir sorun olmadı. Burada kafamızda kurup, insanlara sallamak kolay ama onu telafi de etmek de kolay öncelikle bundan çekinmeyin lütfen.

Seimone konusuna gelince. Ben Seimone'yi çok seviyorum, inanılmaz derecede sempatik ve kaliteli bir insan. Fakat oyunu konusunda sezon başından beri ne dediğimi sorarsanız Arca veya Önder Abi sizlere anlatabilir. Yaptığımız röportaj sonrası, Önder Abi "Hala aynı mı düşünüyorsun Seimone hakkında" diye sordu. Hala aynı düşünüyordum, çünkü onun Galatasaraylı olması veya karakteri sorun değildi sorun kazandıramamasındaydı. Ha ben taraftar olarak Seimone ile gelebilecek ikinciliklere razıyım ama birilerine karşı sorumluluğu olan ve kazanmaktan başka çaresi olmayan profesyoneller bu kararı veremezler. Bizim kafamızdakini yapmadı diye de bu konumdaki kimseye kızamayız. WNBA'in maç başına en skorer oyuncu listesini buraya koyup, Seimone dünyanın en iyisi demek olmaz. O mantıkla baktığımız zaman, Tina Syl'den daha iyi bir oyuncu. Tamika da birçok yıldızdan daha iyi bir skorer. Veya lafı uzatmaya gerek yok, Alex dünyanın en iyi futbolcusu. Böyle mi peki?

Seimone WNBA kariyeri boyunca, hiç playoff yapamadı ve Avrupa kariyerinin yarısını Eurocup'ta geçirdi. Euroleague yaptığı sezonlarda da F4 gibi elle tutulur bir başarı kazanamadı. Sadece Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'nın maçlarını izleyen bir insansanız, Seimone dünyanın en iyisi demeniz gayet normal ama Lynx forumları hariç hiçbir yerde bu fikre destekçi bulamazsınız. Neden Spartak, UMMC seviyesine çıkamadı, kolejden sonra Amerika'daki kariyerini yukarıya çekemedi diye bir düşünmek gerek. En çok da kendinin düşünmesi gerek, sakatlıktan önce de beklentileri karşılayamadı. LSU'dan mezun olduğunda ondan beklenen dünyanın en iyisi olmasıydı ama bazı mental sorunlar nedeniyle yapamadı bunu. Savunma ve oyun konsantrasyonu konusunda Seimone için kim ne diyorsa haklıdır, ayrıca benim gözümde Sylvia'nın da oyun konstrasyonu çok düşük onu da belirteyim. Alex'ten örnek vermeye devam edelim, pozisyonu itibariyle günümüz futbolunda pek muadili kalan bir oyuncu değil. Fakat Fenerbahçe taraftarınca ve yönetimince çok seviliyor. Onu sisteminin dışında tutan teknik direktörler gidiyor, Alex'e göre sistemler yapılıyor. Evet, Alex bireysel manada çok başarılı oluyor ama Fenerbahçe Avrupa'da bir yere gelemiyor, kupa-şampiyonluk kazanamıyor. Koçların sistemlerini bir oyuncuya göre değiştirmesini istemek, yapılabilecek en büyük yanlıştır.

Seimone sinirlenmeden savunma yapmıyor, oyuna tutunması için kafasını bir şeye takması gerekiyor. Işıl'a yardım etmiyor, Işıl 5 dakika kenarda otursun takımı beş dakika Seimone yönetsin diyebilecek bir oyuncu değil. Işıl'la beraber oynarken de oyun kurucunun yükünü hafifletecek bir oyuncu değil. Hoca şutla yaşıyor diyor demiş ama böyle bir skorerin Avrupa kariyerindeki bir maçta attığı en fazla 3'lük sayısının 3 olması çok ilginç. Onu da Fener'e attı, daha öncesinde 2'ydi diğer 3 yılın en yüksek rakamı. Seimone benim gözümde Cappie ve Prince'den daha iyi oyuncu ama bu görevleri her ikisi de bu görevleri daha iyi yaparlar ona göre. Büyük hedefler için Işıl'ın orada yardıma ihtiyacı olduğunu görmemiz lazım. Durum böyle değilken neden Işıl değil de Seimone gidiyor diyen varsa, Işıl'dan iyi bir Türk varsa hemen alalım. Veya Işıl'ın pozisyonuna Sue Bird'i alalım Tuğba 25 dakika 2 numarada sahada olsun Galatasaray için daha faydalı olacaksa. Ben sanmıyorum öyle olacağını ama Seimone'dan daha iyisi de var, daha faydalı olabileceği de var dünyada.

Bu sene Lynx'in çok güzel bir takımı oldu, inşallah çok başarılı olur Seimone de orada. Sakatlık sonra performansını arttırdığını ve eski haline döndüğünü gözlemledik son zamanlarda zaten.Avrupa'da bir takımla da anlaştığında "bizim kız" ne yapmış diye maçlarını diye takip etmeye devam edeceğim. Daha da önemlisi tekrar Galatasaray forması giyeceği günü bekleyeceğim, farklı şartlar altında. Tamika da Seimone de çok iyi ve her şeyin en iyisini hak eden insanlar. Galatasaray onlara bir şampiyonluk yaşatabilsin çok isterim ama Galatasaray'ın şampiyon olmak için bir şeyleri değiştirmesini gerekiyor. Mesela koç final serisindeki başarıyı Tamika'ya bağlıyor, Tamika Galatasaray'a gelmeyi kabul ederse onu yine kadrosunda görmek isteyecektir büyük ihtimalle ama benim final serisinde en büyük hayal kırıklığım Tamika oldu. Her şeyi yapıyor, her şeyin en iyisini yapıyor ama iş kazanmaya geldiğinde Tamika'nın üstündeki şanssızlık buna izin vermiyor. Kariyeri boyunca hep böyle oldu.

Sorumluluk alıp Seimone ile ilgili birinin söylemesi gereken şeyleri söyledim. Çok rahatladım şu anda :) Transfer konusunda da bir şeyler söylemek gerekiyor. Ben Taurasi, Cappie ve Şaziye'yi kesinlikle istemiyorum. Birsel ve Nevriye'yi de istemiyorum ama Nevriye gelse çok ciddi tepki vermem. Esmeral ile Yasemin'i de her zaman sever karakterlerine saygı duyarım, özellikle Meral'in oyunculuk yeteneklerini de çok beğenirim. Bir diğerimiz Taurasi ile Yasemin'i kesinlikle istemez, bir başkası Taurasi'yi isteyebilir ama Esmeral'i istemez filan opsiyonlar çok yani. Yalnız transfer yapan kişiler bunu bize soracak değil. Taraftar tepkisinden de mi korkmuyorlar diyoruz ya burada o çok komik işte. Geçen sene bu güzel takımın, çok sevdiğimiz Seimone'nin maçlarına kaç kişi gidiyordu, ne derece destek veriyordu? Final serisinde iyi kalabalık oldu da bir tane ekstra bir şey yaptık, bir kişi zahmet harcadı da Seimone için, Tamika için, Bahar için, Sylvia için bir şey yaptı o salona gelirken deyin bana. Bu sene insanlar kafasındaki takımı kursun, geçen seneden daha az olamaz zaten taraftar sayısı, final serisinde Fenerbahçe'ye karşı oynarken de bu senekinden daha geri kalmaz.

Bir de benden size bir tavsiye kendinizi şartlamayın bazı konularda, ben Kazım'ı kesinlikle istemiyordum, hala da gideceği günü bekliyordum. Fakat Fenerbahçe'ye gol atınca diğer bir oyuncunun atacağından daha çok memnun oldum. Biz taraftarız kazanınca her şey unutulur.

Seimone seni çok seviyorum, inşallah eksiklerini kapadığında tekrar Galatasaray forması altında buluşuruz. Ceyhun Yıldızoğlu sizin de Galatasaray'a çok yakıştığınızı düşünüyorum, her kararınızı desteklemem mümkün değil ama saygı duyuyorum. İnşallah bu sene kazanıp, öğüten değirmenden kendinizi sakınabilirsiniz.

Yazınız için teşekkür ediyorum. Hislerime tercüman olmuşsunuz. :)
 
Ceyhun Hoca'yı en ağır eleştirenlerden biri ben olduğum için yanıt vereyim bazı sorulara.

Öncelikle Hürriyet'in bu tutumunu bilmeyip röportaj teklifini kabul etmesi Ceyhun Hoca'nın hatası. Yine profesyonellik filan denilecek biliyorum ama Ceyhun Hoca'nın bu yaptığı, kendini bile bile ateşe atmaktır. Hürriyet'in tarafının, renginin ne olduğunu bilmediğini de kimse söylemesin lütfen. O yüzden orada Ceyhun Hoca'ya bir özür dilenmesi gerektiğini düşünmüyorum, bu yanlış anlaşılmanın sebebini oluşturan şey de kendisi çünkü.

Seimone'u zaten bir Galatasaraylının sevmemesine imkan yok ama Ceyhun Hoca onu istemedi diye, ha tamam o istemediyse haklıdır, zaten yeterli değildi demek ne kadar doğru bilemiyorum.

Seimone'un WNBA performansına bakalım mesela. Benden çok daha fazla takip ediyorsun WNBA'yi, 2006-2007-2008 sezonlarında takım toparlamaya çalışan bir takımmış Lynx, çünkü bu lige sonradan dahil olmuş, NBA'de bir ara Charlotte'un yaptığı gibi. Neyse Galatasaray'da geçirdiği gibi mükemmel sezondan sonra 2009 yılına fırtına gibi başlamıştı. O zaman Seimone için takip ediyordum WNBA'i, hatta arşivde de konu duruyordur büyük ihtimalle. Şimdi sakatlığından önce de winner değildi denilmiş, sakatlanasıya kadar olan 5 maçının verilerini veriyorum aşağıda.

http://www.wnba.com/games/20090606/CHIMIN/boxscore.html

Chicago Sky 85 - 102 Minnesota Lynx

Seimone Augustus: 29:54 dk, 5/9 ikilik, 1/4 üçlük, 10/10 FT ile, 23 sayı 3 ribaund (2 hücum), 1 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı.

http://www.wnba.com/games/20090607/MININD/boxscore.html

Minnesota Lynx 96 - 74 Indiana Fever ( Tamika'nın takımı )

Seimone Augustus: 28:24 dk, 8/10 ikilik, 1/1 üçlük, 0/0 FT ile, 19 sayı, 5 ribaund, 1 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı
Tamika Catchings: 21:18 dk, 0/0 ikilik, 1/2 üçlük, 5/6 FT ile, 8 sayı, 0 ribaund, 1 asist, 0 top çalma, 3 top kaybı

Seimone ribaund da alabiliyormuş sakatlanmadan önce, Tamika'ya çok net üstünlük de kurabiliyormuş.

http://www.wnba.com/games/20090610/LASMIN/boxscore.html

Los Angeles Sparks 76 - 87 Minnesota Lynx

Seimone Augustus: 36:45 dk, 8/17 ikilik, 4/5 üçlük, 2/3 FT ile, 30 sayı, 9 ribaund (2'si hücum), 1 asist, 3 top çalma, 6 top kaybı, 1 blok.

http://www.wnba.com/games/20090612/SEAMIN/boxscore.html

Seattle Storm 88 - 71 Minnesota Lynx (Sue-LJ-Swin Cash'in Takımı)

Seimone Augustus: 35:42 dk, 6/15 ikilik, 0/0 üçlük, 3/4 FT ile, 15 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 3 top çalma, 2 blok, 1 top kaybı.

Sene içindeki en kötü maçı, onda da Swin Cash'i iyi tutmuş, top çalma ve bloklarıyla takıma katkı vermiş.

http://www.wnba.com/games/20090616/MINSAC/boxscore.html

Minnesota Lynx 86 - 83 Sacramento Monarchs

Seimone Augustus: 33:54 dk, 10/16 ikilik, 2/2 üçlük, 4/4 FT ile, 30 sayı, 4 ribaund, 2 asist, 2 top çalma, 4 top kaybı.

http://www.wnba.com/games/20090617/MINPHO/boxscore.html

15.dakikasında sakatlandığı maç, Minnesota Lynx 80-104 Phoenix Mercury (Taurasi-Pondexter-Taylor'ın Takımı)

Sakatlandığı anki skor 33-39.

Seimone Augustus: 13:28 dk, 4/7 ikilik, 1/2 üçlük, 0/0 FT ile, 9 sayı, 1 ribaund, 1 asist, 1 top çalma.


Seimone sakatlanasıya kadar takımı Lynx WNBA'in zirvesindeydi, Seimone da MVP listesinde 1 numarada gidiyordu haklı olarak. Belki bunları yukarıya koyarak biraz çılgınlık yapmış, zaman öldürmüş de olabilirim ama anlatmak istediğim olay o sakatlık olmasa şuan değil Seimone'u istememek, belki milyon dolarlara yakın paralar telaffuz edecektik onu getirebilmek için. İşte o Seimone Playoff final serisinde geri döndü ve isteyen herkesle iddaaya girerim, bir şakatlık yaşamadığı sürece bu sene takımını finale taşıyacak, hatta MVP olacak.

Ben belki Seimone konusunda abartıyor olabilirim, bana göre abartı değil bu yazdıklarım ama olabilir, çünkü çok seviyorum onu. Ama şöyle de bir gerçek var ki benim gözümde nasıl Seimone'un dokunulmazlığı varsa bazı kişilerin gözünde de Ceyhun Hoca'nın dokunulmazlığı var.

Asıl sorun şurada aslında. Geçen sene şampiyonluğu kaybetmemize rağmen Ceyhun Hoca'ya sonuna kadar inanan biri olarak artık ona inanmıyorum. Sadece ben böyle düşünüyorsam önemli değil zaten ama eminim birçok kişi böyle düşünüyor. Bizim Kadın Basketbol Takımımız her zaman özeldir diğer takımlara göre. Her yerde kendilerini özel hissederler, her yerde daha fazla taraftara oynarlar. Bu durumu yaratan etkenleri teker teker kaldırmak istiyor sanırım Ceyhun Hoca, yoksa Seimone'a mücadele etmiyor diyip Türk olarak Şaziye'yi düşünmesine akıl sır erdirilmez, çarpılırız.

Seimone Işıl'a yardım etmedi deniliyor ama pozisyonu 2-3 olan bir oyuncudan bunu beklemek ne derece doğru? Sene başında guard seçimini Hodges yerine iyi bir guardla kullansaydı da bunu düşünmeseydi mesela? Yada Gintare'den bahsetmiş. İyi hoş da, o kızı alan Ceyhun Hoca'ydı, onla ilgili tüm sorumluluğu alan da oydu, çok kötü çıktı demesi komik birşey. Karpuz seçmiyoruz ki oyuncuyu alalım, iyi gibiyken kötü çıksın. Kısacası geçen sene de oyuncu seçimlerinde yanlışları vardı, bu sene elindeki büyük bütçeyi (tahmin) de iyi kullanamayacak.

Kuru eleştiri de olmasın. Ben olsam ne yapardım? Seimone-Alba-Fowles'ın yanına bir tane saf guard alırdım, Becky gibi, Babkina gibi. Pota altına da Avrupalı iyi bir uzun alırdım, Gruda gibi. Ligde zaten 2 Fb maçı hariç hangi 4 oyuncuyu seçsek problem yaşamazdık, Avrupa'da da iyi bir yabancı kadromuz olurdu.

Son olarak bunları tabiki hocanın kendi yüzüne söylemeyi de istiyorum, forum üstünden salladı gibi bir kanı oluşsun istemem. Önümüzdeki sene zaten bol bol "Ah Seimone ah" diyeceğiz bench arkasından, hocanın duyacağı şekilde...
 
Şunu sölemek istiyorum forum içinde zıtlaşma oluştu ve bunun nedeni Semione'un çok sevilmesinden çok hocanın yaptığı açıklamadır. Augustus tabiki yollanabilir ama hocanın yaptığı açıklamalar mantık içinde yapılmış şeyler değil. Fb yenilgilerini Augustusa bağlaması taraftarı kandırmaya çalışmak dışında birşey değildir. Angel'ın o zamanki performansı final serisindekinden çok daha düşüktü ama hoca Angel'a verilen ribaundlaraa bağlamış. Böyle çapsız bir değerlendirme olabilir mi ya? Taraftarın tepkisinden çekinip Augustusu yollama bahaneleri uydurmak Augustusa yapılmış büyük bir ayıptır. O yüzden yakışmadı diyorum. Forumda da bunu kabullenemeyen kesim Ceyhun hoca hakkında çok zıt şeyler sölemeye başladı. Ben de bunlardan biriyim. Yalan yanlış şeyler sööyleyip Augustusu bu yüzden gönderiyorum demesine gerek yoktu. Kendisini bu yüzden Galatasaraya yakıştıramıyorum bu saatten sonra.

Teknik taktik yönden de bir sürü eleştirim var kendisine sene içinde de yazdım ama şuan hocaya saygım kalmadı. Çünkü hocanın oyuncusuna saygısı kalmamış.Augustusa fatura çıkartıp işin işinden çıkmış adeta Avrupada elenme sebebimiz Augustun verdiği ribaundlarmış. Bari destekli salla ya.
 
Aras Bey,

özür dilenecek birşey yok, sözleri çarpıtılmışsa bile sözlerinin çarpıtıldığına dair resmi sitede bir açıklama veya kınama yazısı çıkmadı. velev ki çarpıtılmış ee final serisiniden 1 hafta sonra yapılan roportajın niyeti belli orada milli takım soruları sorulmayacak amaç final serisi ile ilgili konuşturmak ve bunu yaparkenden de hocanın milli takım antrenoru titrini öteki işvereninin TDemirel olduğu gerçeğini bir silah gibi kullanıp şıkıştırıp ağzından yuvarlak kaçamak cevaplar almak olduğunu o öngöremiyorsa ne diyelim. O roportajın niyetini çözememiş mikrofon seçmesini bilememiş işte. Roportaj için söz vermiş dönememiş diyelim ona da peki ama pekala milli takım dışındaki sorulara yanıt vermeyebilirdi, vermiş işte, vermese çarpıtalacak malzeme de olmayacaktı. netice itibariyle özür dilenecek birşey göremiyorum ben.

Şu Seimone ve şunu yapamamış bunu yapamamış playoff oynatamamış, şurda oynamamış filana değinelim. Bir kere çok fazla kilişelerden gidiyorsun neon ışıklarını baz alıyorsun neon ışıkları sokak lambaları gibi değildir yol göstermez. Basketbol 1-1 oynanan tekvando judo gibi bir spor değil, bunu sen de biliyorsun da yazman argumanlarına ters düşer ondan yazmıyorsun. Basketbolu çok fazla takip ediyor olabilirsin ama belli ki Minnesota yı pek takip etmemişsin, ben anlatayım. Minnesota yeni kurulmuş Seimoneyi draft etmeden önce elinde değerli oyuncusu bulunmayan bir takımdı. Seimone geldikten sonrada doğru dürüst 4 5 1 numaraya sahip olamadı. O kadar rezil kadrolarla mücadele ediyorduki ligi hersene altlarda bitirip hersene üst sıradan drafta girip değerli potansiyellli ama deneyimsiz oyuncuları teker teker kadrosuna katıyordu. CandaceWiggins ve MWright üstüste draft ettikleri kendi draftalarının 3 ve 2 numaraları. Nihayet vasat üstü bir kadroya kavuştular Whalen ve Brunson ile bu seferde şanssızlık yakalarını bırakmadı Seimone oynamaya başladı 2-3 maç sonra CWiggins aşilini koparttı, herhalde Minnesota karıyerleri boyunca 15 maç beraber oynamamışlardır Seimone ve Wiggins. Draft lotaryosu olarak çok şanslı ama özünde şanssız bir takım Minnesota. Şimdi sen bu kıza onu yapamadı bunu yapamadı dersen ayıp olur, rezil kadrolarla oyna istersen baba winner ol ne gezer. Spartak mpartak gibi büyük bütçeli takımlarda zaten sınırlı koltuğu için playoff yapamayan rezil bir wnba takımından oyuncu almaz.

Şimdi winner lık ile onu bunu yapamama ile ilgili 1-2 anekdot vereceğim; 1) DWade gibi bir winner yüzüğü kaptıktan sonra Mourning Shaq in ayrıldığı rezil miami kadrosuyla o donem 7. nin bile 0.500 nin altında galibiyet yüzdesiyle playoff oynadığı doğu konferansında ancak 8. son sıradan playoff oynadı sonra süpürüldü.

2) Winnerlığı nerdeyse MJ ile beraber yazılan Kobe kıçını yırta yırta getirdiği 3-1 den seri verdi, yüce winner Kobe 3-1 den seri verir mi verir, burda baya Lakers fanı var hatırlarlar, takım arkadaşları KBrown SParker gibi tek bir seri bile geçemeyecek kalitede adamlarsa Kobe gibi bir winner bile 3-1 den de seri verir 3-0 dan da.

Netice itibarıyle senin Seimone şunu yapamadı bunu yapamadı söyle winner değil böyle değil tarzında ifade ettiğin winnerlık 1-1 oynanan tavlada olur, yukarıda örneklerini verdiğim gibi takım arkadaşların hödükse istersen dunyadan aya kadar winner ol bir halt başaramazın. Wade de başaramadı Kobe de ama winnerlıkları zerre yara almadı.

Şimdi Seimone Wnba de yüzüğü kapsa Moore geldi oyle oldu keramet Seimonede değil diyen de çıkar eminim, sanki Seimonesiz Whalensiz kadro ile Moore bir şey yapabilecek.
 
Hurriyet röportaj'ı hakkında;

Hürriyet'te yazılanlar hakkında Koç için söylediklerim/düşündüklerimden dolayı özür diliyorum ben de. Açıkçası Hürriyet'in ne m.. olduğunu bilmeme rağmen inandım yazılanlara. Ama ne yazık ki benim -veya hepimizin- özür dilemesiyle atlatılacak bir durum yok ortada.

Hürriyet'te yazanlar -Koç söylesin veya söylemesin- yine de Ceyhun Hoca'nın sorumluluğunda. Rop. teklifini en baştan reddebilirdi, metni görmeden yayına girmemesini talep edebilirdi, yayınlanmasından sonra yalanlama açıklayabilirdi... Galatasaray.org, GSTV... birçok mecra var elinde. Türkiye'nin en büyük yayın organına konuştu sonuçta.

Geriye dönüp baktığımızda Hürriyet'te yazılanlar geçecek tarihe.
 
Bence konuşmamız gereken Koç'a olan güven'in&sinerjinin ortadan kalkması.

3 gün önce şunları yazmıştım Ceyhun Hoca için:

En son söyleyeceğim şeyi en başta söylüyorum: Geçen sezon başında, şu an Oktay Mahmuti’nin tüm camia’ya yaydığı etkinin bir benzerini bekliyordum Ceyhun Yıldızoğlu’ndan. Zaten eğer Türk bir koç ile çalışılacaksa, 2 alternatiften biri kendisi. Kariyerinden bahsetmeye gerek yok, gerçekten bu coğrafya’da daha iyisini bulmak çok güç.

Kendisinin ve ekibinin sezon içinde taktiksel/psikolojik hataları olabilir, olmuştur da. Kendi iradesiyle takımımıza kazandırdığı oyunculardan Gülşah hariç hiçbiri ne geçen sezon yararlı olabilmiş ne de geleceğe yönelik bir hamle olmuştur. Peki, tamam. Ceyhun Hoca karakter olarak sakin/sessiz bir insandır. Maç içinde hakemlere&masaya&oyuncularına agresifliğini yansıtmıyordur. Buna da tamam. Seimone‘u istemiyordur/yeterli görmüyordur, buna da tamam.

Eğer 5 sene sonra Ceyhun Hoca hala bu takımın başında olacaksa, ben o 5 sene sonraki takımdan çok ümiyliyim çünkü. Özellikle kendisinin sahip olduğu büyük bir potansiyel var altyapı&genç oyuncular üzerinde.

Ama kafamdaki soru işaretlerini de yazmadan edemiyorum. Bence hepsinin ortak özelliği Ceyhun Hoca’nın Galatasaray’ı örneğin Efes Pilsen’den veya başka bir taraftarsız&mazisiz takımdan ayırmaması. -Efes’i kesinlikle küçümsemiyorum tabii. Ama mesela Efes’te yaptığınız bir hamle tutmazsa bunu 10 kişi dillendirir, Galatasaray’da ise 100.000 kişi. Kastetmeye çalıştığım bu-

Mesela Milli Takım;

Kendisinin bizden önceki Milli Takım kariyeri çok yararlı kesinlikle. Koç, ve tabii ki bizim için. Ama hedeflerin Eurolig’de Final-4 olduğu, dünyadaki her oyuncuya talip olabilen bir Galatasaray’ın koçu olarak ne kadar ihtiyacı var artık o titre?

Futboldaki kadar iç-içe değil Milli Takım dönemleri ama kim inkar edebilir hocanın sezon içinde milli takımı düşünmediğini? Rakiplerimizdeki oyunculara farklı bir gözle baktığını? Milli Takım konusuna, kesinlikle ama kesinlikle sıcak bakmıyorum. Hedefleri en yukarıya koyan bir Galatasaray’ın Koç’u, 7gün/24 saat Galatasaray’ı düşünebilmeli. Ne Ceyhun Hoca’nın federasyonun maaşlı çalışına olmasına ne de bizim koçumuzun Milli Takım Koç’u olmasına ihtiyacımız var…

Ve Nasıl olduğunu benim de hatırlamadığım bir ruh haliyle Koç için sözlüğe yazdıklarım. Aynen buraya da taşıyorum. Fenerbahce ile oynadığımız final serisinden sonrası yapılan açıklama…

-ekşi sözlük-

ulusal bir gazeteye: “fenerbahce şampiyonluğu haketti. hakemlerin art niyetli olduğunu düşünmüyorum”.

duruşu, beyefendiliği, kibarlığı… evet, galatasaray’a çok yakışıyor. ama mesela lucescu da özünde sakin/efendi bir adamdı. beşiktaş için “köpekler isteyince atlar ölmez” diyen lucescu… kendisinden agresif açıklamalar, saha içi tavırlar vs beklemiyorum. ama fb şampiyonluğu haketti, hakemler art niyetli değildi demek açıkça oyuncuna ihanettir. başkanını, yönetimini/taraftarını geçtim, sporcuna ihanettir. ben milli takımın da koçuyum, her istediğimi söyleyemem diyorsan hiç konuşmamak en mantıklısı değil mi?

kelimeleri yanlış seçti vs. şeklinde bakmak istiyor insanlar olaylara ama ben bakamıyorum ceyhun hoca. senin oyuncuların adeta bir travma yaşadı. fowles ben bu ülkeye bi daha anca deplasmana gelirim dese var mıydı verecek cevabımız? sporcularının çoğu 20’li yaşlarda. ben bile korsan yaptığım maçlarda falan galatasaray’a küfür edildiğinde garip oluyorum, onlar ne hissettiler acaba?

bu ortamdan sonra çıkıp, “fenerbahce hakketti” demek bana hiç mi hiç doğru gelmiyor. 4 maçın 3’ünde yenildik, ben de farkındayım. zaten olay fenerbahce’nin hakedip haketmemesi değil. ki fenerbahce takımı da ortaya karakter koymuştur, büyük iş başarmıştır. ama art niyet olayına girince olmuyor. taurasi hakkında mesela, az bile demişsin. keşke “utanıyorum bu ülkede çalışmaktan” falan da deseymişsin… taurasi konusunda ne desen haklısın çünkü. ülke olarak koca bir kara leke bizim için.

yada seimone tercihin… sonunaa kadar saygı duyuyorum/haklı buluyorum. ne demiş j. derwall: “taraftarın takımı asla şampiyon olamaz çünkü sahaya çıkmaz”. seimone kararın bir tercih’tir/fikirdir, saygı duyulmayı en fazla hakedeninden. ama bu sözler hiç mi hiç olmadı ceyhun hoca’m.

geçen sene başında oktay mahmuti’nin şu an üzerimizde oluşturduğu etkiden çok daha fazlasını bekliyordum senden. şu an kafamda soru işaretleri dolanıyor ne yazık ki. sporcularına, “ben gazeteye … dedim ama işin aslı öyle değil, milli takım arkadaşlarınıza ayıp olmasın diye öyle söyledim” demiş olsan ne fayda?

-eksi sozluk-

Son söz:

Öyle zannediyorum ki kendisiyle devam edecek yönetim. Yine bütün saygım/sevgimle kararlarının/fikirlerinin arkasındayım.

Seimone’suzluğa da alışırım ben. Ama “bu” Ceyhun Hoca için değer mi emin olamıyorum?
 
Şu Seimone ve şunu yapamamış bunu yapamamış playoff oynatamamış, şurda oynamamış filana değinelim. Bir kere çok fazla kilişelerden gidiyorsun neon ışıklarını baz alıyorsun neon ışıkları sokak lambaları gibi değildir yol göstermez. Basketbol 1-1 oynanan tekvando judo gibi bir spor değil, bunu sen de biliyorsun da yazman argumanlarına ters düşer ondan yazmıyorsun. Basketbolu çok fazla takip ediyor olabilirsin ama belli ki Minnesota yı pek takip etmemişsin, ben anlatayım. Minnesota yeni kurulmuş Seimoneyi draft etmeden önce elinde değerli oyuncusu bulunmayan bir takımdı. Seimone geldikten sonrada doğru dürüst 4 5 1 numaraya sahip olamadı. O kadar rezil kadrolarla mücadele ediyorduki ligi hersene altlarda bitirip hersene üst sıradan drafta girip değerli potansiyellli ama deneyimsiz oyuncuları teker teker kadrosuna katıyordu. CandaceWiggins ve MWright üstüste draft ettikleri kendi draftalarının 3 ve 2 numaraları. Nihayet vasat üstü bir kadroya kavuştular Whalen ve Brunson ile bu seferde şanssızlık yakalarını bırakmadı Seimone oynamaya başladı 2-3 maç sonra CWiggins aşilini koparttı, herhalde Minnesota karıyerleri boyunca 15 maç beraber oynamamışlardır Seimone ve Wiggins. Draft lotaryosu olarak çok şanslı ama özünde şanssız bir takım Minnesota. Şimdi sen bu kıza onu yapamadı bunu yapamadı dersen ayıp olur, rezil kadrolarla oyna istersen baba winner ol ne gezer. Spartak mpartak gibi büyük bütçeli takımlarda zaten sınırlı koltuğu için playoff yapamayan rezil bir wnba takımından oyuncu almaz.

Şimdi winner lık ile onu bunu yapamama ile ilgili 1-2 anekdot vereceğim; 1) DWade gibi bir winner yüzüğü kaptıktan sonra Mourning Shaq in ayrıldığı rezil miami kadrosuyla o donem 7. nin bile 0.500 nin altında galibiyet yüzdesiyle playoff oynadığı doğu konferansında ancak 8. son sıradan playoff oynadı sonra süpürüldü.

2) Winnerlığı nerdeyse MJ ile beraber yazılan Kobe kıçını yırta yırta getirdiği 3-1 den seri verdi, yüce winner Kobe 3-1 den seri verir mi verir, burda baya Lakers fanı var hatırlarlar, takım arkadaşları KBrown SParker gibi tek bir seri bile geçemeyecek kalitede adamlarsa Kobe gibi bir winner bile 3-1 den de seri verir 3-0 dan da.

Netice itibarıyle senin Seimone şunu yapamadı bunu yapamadı söyle winner değil böyle değil tarzında ifade ettiğin winnerlık 1-1 oynanan tavlada olur, yukarıda örneklerini verdiğim gibi takım arkadaşların hödükse istersen dunyadan aya kadar winner ol bir halt başaramazın. Wade de başaramadı Kobe de ama winnerlıkları zerre yara almadı.

Şimdi Seimone Wnba de yüzüğü kapsa Moore geldi oyle oldu keramet Seimonede değil diyen de çıkar eminim, sanki Seimonesiz Whalensiz kadro ile Moore bir şey yapabilecek.

Ben Seimone kötü oyuncu demedim, ima etmiş olabilirim ama winner değil de demedim :) Winner kavramı benim anlayamadığım bir kavram. Kim winnerdır, kim değildir, winner olmak için ne yapmak gerekir çözemedim.

Yalnız, bir sohbet düşünelim Taurasi, LJ, Cappie ve Seimone arasında. Cappie; "Phoenix'te yaşadığımız iki şampiyonlukta da ana rol benimdi, ben ayrıldıktan sonra Phoenix, Seattle'a bir sezonda 7 maç kaybetti", LJ; "siz ne anlatıyorsunuz benim 3 tane yüzüğüm var", Dee; "İki WNBA şampiyonluğu yaşadım, 4 sezon da Euroleague domine eden takımın lokomotifi ben oldum, LJ değil" diyebilir. Seimone ne diyecek, "ben de sinirlenince iyi oynuyorum" mu?

Evet Seimone kesinlikle iyi bir oyuncu, bir süperstar ama dünyanın en iyisi değil. Kendisi Carmelo Anthony'i çok beğeniyor, bence de benzeşiyorlar. Çok iyi ama ondan daha iyileri de var, yeteneği ondan daha az olsa da takımı için daha çok fayda sağlayan oyuncular da.

Minnesota organizasyonu zayıf bir takım ama Seimone geldiğinde WNBA'deki 7. seneleriydi. Seimone'nin başka takımlarda şampiyonluk yaşayacak, playoff görecek takım arkadaşlar vardı ilk senesinde, son sene oynadığı takım da -Wiggins'siz de- iyi bir takımdı. Son sene Mone kendini daha bulamamıştı onu geçelim. Ben zaten şampiyonluk veya final demiyorum, playoff çok zor bir şey değil. İki takımı geride bırakmanız lazım ama %30'luk galibiyet yüzdeleri ile bu pek mümkün olmuyor. Bir süperstarın takımına da yakışmıyor.

Amacım Seimone'yi kötü göstermek değil, WNBA'yi takip eden biri olarak siz de Seimone'dan iyi oyuncular olduğunu ve herhangi bir koç için vazgeçilmez olmadığını biliyorsunuzdur. Ayrıca Seimone'nin geliştirmesi gereken yanları olduğunu da. Ben de bunu hatırlatmak istedim sadece.

Özür konusuna gelince kimsenin öyle bir zorunluluğu yok tabii ki, fakat Galatasaray'ın koçuna ve Önder abi'ye değil de Hürriyet Gazetesi'ne inanıyorsanız, koç niye Hürriyet'e konuştu diye kızma hakkınız yok. Milli Takım üzerine olacak diye planlanan röportaj, sözleşmemde madde var Galatasaray hakkında konuşamam hatırlatmalarına rağmen söz oraya getirilip, sonra da kulübe yollanıp izin alma işlemi atlanıp, bir operasyonla çarpıtılıp önümüze sunuldu. Hürriyet Gazetesi amacına ulaştı demek doğru değil, çünkü insanlar işine gelmeyen bir şey yazınca zaten inanmıyor. Şu anda bu konu bilinçli olarak kaşınıyor, foruma nifak tohumları serpenler, Galatasaray'ın başarısızlığını isteyenler, yani içimizdeki diğer takım taraftarları ve ne yazık ki Seimone olayına, transferde adı geçen oyuncuya kızanlar gelip bu konu üzerinden vuruyorlar. Ne bileyim onlara da kızamıyorum ben de Zafer Kalaycıoğlu için böyle yapıyordum, bir şey söylesin de bir yerinden yanlış bulayım diye. Yalnız benim çok geçerli sebeplerim vardı Zafer Kalaycıoğlu'nu bu takımın başında görmemek için, fakat bir oyuncu için koç harcamaya çalışmak benim kafamda yanlış. Ama herkes kendi doğrularını yaşıyor yapacak bir şey yok.

Not: Sadece bunu demek için bilgisayarı açtım tekrar, Gökhay Beyle konuşmamızdan bağımsız olarak söylüyorum. 'Ceyhun Yıldızoğlu Galatasaray'ı kaldıramadı, Mersin'e Botaş'a gitsin' gibi bir cümle kullanmak hem cehalet hem de terbiyesizliktir. Son 10 senede Ceyhun Yıldızoğlu takımlarının başarıları bu sürede Galatasaray'ın yaptıklarının çok ötesindedir. Çalıştığı ilk yıldız da Seimone değil merak etmeyin, Tangela Smith'i herkes tanıyordur, bir de Brandy Reed'den nasıl faydalanmış, o zor karakteri nasıl takımına adapte etmiş, maksimum katkı almış bir açıp baksın, bu lafları söyleyenler.
 
Oncelikle butun sezonu kacirdim, cok keskin cumleler kurmaktan kacinacagim, lakin duyduklarim,gorduklerim, okuduklarim kocun oturdugu zaman , sezonu yanlis analiz ettigi kanisini uyandirdi bende. Seimone gidebilir, itirazim yok. Ama hocanin seimone u istememe sebepleri ve de kurmaya calistigi takim pek inandirici gelmiyor. Oncelikle garda yardim meselesi. Kocun sezon oncesi roportajinda net bir sekilde belirttigi gibi boyle bir beklentisi yok. Ben tugbayla nihani 1 oynatacagim, yetmezlerse diye de bir de amerikali combo aldim diyor. Bunlar direk olarak kocun hamleleri. Bunlari mone garda yardim etmeyi beceremedigi icin mi yapmak zorunda kalmis? Yok! Zira orada da verdigi ornekte sundugu alternatif de daha net bir 3 numara olan angel. Poziyonu kucultecegine buyutme arzusunda yani. Ha ama , sezon icinde hamleler tutmamis, oyle olunca 'mone gelsin garda da yardim etsin, zaten esek yukuyle para aliyor' olmus. Not. Tel sapitti, devami sonra.
 
konu ile alakasız ama ceyhun hoca futboldan anlamıyor baros koşmuyor pres yapmıyor winner değil demiş. baros galatasarayda belki de en çok mücadele eden futbolcudur. futbol takımındaki yerliler kalitesiz olduğu için baros kötü bir kariyer geçirdi tıpkı bayan baskette yerlilerde fenerin gerisinde olmamız gibi sorun 2 alanda da yerli kalitesinde düşüklük.
 
Çok güzel şeyler anlatmış hocamız. Altyapı, Türk bayan basketbolu, Işıl, Avrupa ligi herşeyden dolu dolu bahsetmiş. Büyük düşünebilen bir hocamız olduğu için şanslıyız. Umarım uzun seneler takımın başında kalır.
 
bu ligde haydar kemal ates bile sampiyon olduysa bana kocun oneminden kalitesinden bahsetmesin kimse..ceyhun hoca degil en basit adami basa koy bu takim zayen 2.olur..
bu nedenle ceyhun hocanin kendinden baska herseyi elestrmesi cok abes..
 
Koç,istediği takımı,sistemi söylemiş.Seimone'nun vedası herkesi üzüyor,fakat koçun inanmadığı bir yapıda takım kurmasını istemekte pek doğru değil bence.Ceyhun hocanın söylediği gibi burası onun Avrupa'da ki son takımı,burdan sonra Botaş'a,Mersin'e,Anadolu'ya geri dönecek.Gelecek başarısızlıkta hesap onun üstüne kalacak bunun bilincinde ve bu yolu bildiği,istediği şekilde yürümek istiyor.Bu isteğine saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok şuan.

Sorun bence uygulamada.Bu takımda yıllardır bir guard sorunu var.Kaptan,sakatlandı,döndü bir daha sakatlandı çok yıprandı.Koçun da söylediği gibi Işıl'ın oyun içinde tereddütleri var.Hem bu sorunu çözmek hem de yükünü almak için yapılacak hamle ne Hodges ne Prince.Prince kesinlikle alınmalı doğru hamle itirazım yok.Ama madem Seimone gitti Amerikalı hakkımız için listenin başında Sue Bird olmalıydı.Fowles,Tamika,Alba'yı alacak gücümüz varsa Sue Bird'de UMMC yerine bize gelebilirdi.Çift guard oynayarak hem Guard sorunumuz çözerdik hem de Işıl dünyanın en iyi guardıyla oynayarak oyununu geliştirirdi.Şimdi ikiz kuleleri diktik ama doğru organize edebilecek miyiz?

Kısalarda oynadığımız kumar umarum tutar.Işıl,Şaziye,Gülşah,Tuğba koçun istedği katkıyı verir yoksa geçmiş senelerin bir kopyasını izleyeceğiz.
 
Neyi nasıl istiyorsa öyle yapsın.Paşa keyfi bilir.Ama şunu da gayet iyi biliyordur.Takımın şampiyonluğu alamadığı gün kendisi de burada olmayacaktır.
 
Bunları okuduktan sonra Ceyhun Hocanın en iyisini yapacağını inanıyoruz. Anladığım kadarıyla Augustus artık olmayacak kendisi bana ribaunt alacak savunma yapacak tüm gücüyle mücadelece edecek oyuncu lazım diyor haklı tabi.
 
seimone konusunda katılmıyorum hocaya.. hagi de koşmuyordu ceyhun bey..

Bu oyun basketbol Murat bey futbolda maç içinde dinlenmeye zaman var, alan büyük ama burda yok sahada 10 oyuncu var hepsi göz önünde, sahada olduğunda herşeyini vermeli basketbolcu, sahada olduğunu hissettirmeli..

Hagi şut atarak, göze hoş hareketler yaparak, kritik anlardaki liderliğiyle göz bebeğimiz oldu, Seimone ise lider olamadı malesef yaşadığı talihsiiz sakatlığı tam olarak atlatamadan önemli,zorlu ve sert maçlar oynadı. Sezonun genelinde de malesef bekleneni veremedi. Final serisinde eski performansını hatırlatır bir oyun sergiledi, çok zor bir tercih bekliyor Coach'u..

Ceyhun hoca hakkında yetersiz olduğunu düşünenlerdendim(lig maçındaki FB maçına kadar), tüm sezon boyunca bunları nasıl göremediğini neden önlem almadığını konuştuk.
Ancak coach'un öyle tespitleri varki deyim yerindeyse MUAZZAM. En önemlisi de hırs ve takıma bağlılıktı, umarım bu ortamı oluşturabilirsiniz coach.

İlk kez doğru zamanda transfere başladık, bundan sonra da doğru oyuncu seçimleri bekliyoruz öncelikle Coach, sonra takım olmak için çok zorlu bir mesai bekliyor sizi.
Başarılar.
 
Yanıt hakkımı kullanmadığım sanılmasın. Kendimce 1 hazirana kadar süre verdim Bekliyorum. Çünkü Seimone'a Twitter'da ne zaman sorulsa GS'dan ayrıldığını söylemiyor.Bu yüzden beklemedeyiz. Ama ondan sonra vaktimi buraya ayıracağım. Büyük takımların nasıl yönetildiğinden ve o takımların taraftarı hiçe sayarak takım kuramayacağını anlatacağım. 37 yaşındaki Del Pierro'nun neden hala Juve ile sözleşme yenilediğini konuşacağım. Ha bu arada Eyüp Yıldız ceza alırken yöneticiye hakaret diye bir yeni ceza sistemi oluşmuş onu da konuşuruz. Şu an yazın, ben doneleri topluyorum. Hepsine verilecek yanıt hazır. Ceyhun hocanın bu fiyasko röportajını bir koça okutsan okuyan koç işi bırakır. Ben 1 hazirana kadar Seimone Augustus'u bekliyorum ama aynı şekilde 1 hazirana kadar da Ceyhun Hoca'nın istifasını bekliyorum. Hazirandan itibaren gerekirse ben davet edeceğim onu istifaya. Polemiklerinize devam edebilirsiniz. Seimone oyuncu değil de diyebilirsiniz, ki demeye başlamışsınız da. Ama anlatmaya başlayınca bakalım ne diyeceksiniz. GS hepimizin kardeşim. Ben bu takımdan kimseyi tanımam, konu GS ise babamın oğlunu tanımam. Şimdi ben Ceyhun hocaya tavır aldığım ve Seimone'u istediğim için önce GS kardeşim!!! laflarına muhatap oluyorum. Asıl bunu demesi gereken ben olmama rağmen. Önce GS arkadaşlar, yemişim Augustus'u Ceyhun'u. Ben augustus'u istiyorsam GS için istiyorum. Saçma saçma transferlerle gene bir sezonu heba etmemek için istiyorum. Koca sezon ışıl'a şut attırama bunun suçlusu olarak da Işıl'ı gör :)) Yahu görmesek çizdiğin oyunları buna ben inanacağım. Bİr çizdiğin oyunda dedin mi ışıl sen bitiriyorsun diye? Yakınısınız Bahar ile ışıl ile Gülşah ile sorun bakalım hoca bir kere Işıl şut atsın diye set çizmiş mi? Top indirmediği Sylvia winner değilmiş. Tabi canım maçı kazanmak için yürüyemeyecek durumda olmasına rağmen sahaya giren Syl değildi. Türkiye kupasını alırken kız 21 ribaund aldığında demiyordun syl winner değil diye? Hepsini anlatacağım bu röportaj tam bomba olmuş. Basketbol bilgisi ile şu röportajı okuyan kişi Ceyhun Yıldızoğluna var olan saygısını da kaybeder (tek güvendiğim bu röportaj Önder'in halüsülasyonu olabilir yada büyük ihtimalle kayıt altında değildir yanlış şeyler aklında kalmış)

Neyse uzatmıyayım bekliyorum..
 
Bu oyun basketbol Murat bey futbolda maç içinde dinlenmeye zaman var, alan büyük ama burda yok sahada 10 oyuncu var hepsi göz önünde, sahada olduğunda herşeyini vermeli basketbolcu, sahada olduğunu hissettirmeli..

Hagi şut atarak, göze hoş hareketler yaparak, kritik anlardaki liderliğiyle göz bebeğimiz oldu, Seimone ise lider olamadı malesef yaşadığı talihsiiz sakatlığı tam olarak atlatamadan önemli,zorlu ve sert maçlar oynadı. Sezonun genelinde de malesef bekleneni veremedi.

Ceyhun hoca hakkında yetersiz olduğunu düşünenlerdendim(lig maçındaki FB maçına kadar), tüm sezon boyunca bunları nasıl göremediğini neden önlem almadığını konuştuk.
Ancak coach'un öyle tespitleri varki deyim yerindeyse MUAZZAM. En önemlisi de hırs ve takıma bağlılıktı, umarım bu ortamı oluşturabilirsiniz coach.

İlk kez doğru zamanda transfere başladık, bundan sonra da doğru oyuncu seçimleri bekliyoruz öncelikle Coach, sonra takım olmak için çok zorlu bir mesai bekliyor sizi.
Başarılar.

Elbette biliyorum Basketbolun Futbola göre çok daha aktif bir oyun olduğunu..Burada Ceyhun Hoca sadece bahane üretmiş..neymiş?''herkes seimone'u o kadar seviyor ki kimse savunma yap diyemiyor..Ne güzel ya işte..takım onu,o takımı seviyor..Sahadaki oyuncu diyemiyorsa sen söyleyiver..Bostan korkuluğumusun?Takım içinde otoriten yoksa neden Galatasaray'dasın?Seimone'nin sakatlığı mental olarak da atlattıktan sonra ki halini de final serisinde gördük..Buna rağmen istemiyorsa son senesinde başarılar dilerim kendisine..Caferağadaki son maçta 1 tane bile (Lafın gelişi 1) Fowles üzerinden hücum yaptıramayan hocadır benim gözümde Ceyhun Yıldızoğlu..
Özet geçiyorum:Ağzıyla kuş da tutsa yerliler arasında bu kadar fark varken,şampiyonluk vs.. gibi şeyler zor..Bari istediğimiz sevdiğimiz oyuncular bizimle olsun,Galatasaray Kadın Basketbol Takımı bir aile gibi olsun isterdim..Seimone kalsın abi..çok şey istemiyoruz..
 

Üst