Önümüzdeki sezon Euroleague'de köklü bir değişikliğe gidiliyor. İki aşamalı lig usulü ve sonrasında play-off eşleşmeleri yapılan; kazananların final-four oynayarak kupayı müzesine götürdüğü Avrupa'nın en önemli basketbol organizasyonu Euroleague, artık her takımın birbiriyle oynayacağı ve NBA benzeri bir lig haline geldi. Geçtiğimiz sezon 24 takım yer alırken, bu sezon 16 takımla oynanacak, ancak her takım en az 30 maç yapmış olacak. Değişen format ile birlikte oyun kurallarında da bazı değişikliklere gidildi. Hızlı hücumların önünü açmak için, artık eski tabirle "yugoslav faullerine" direkt teknik faul çalınacak. Formattan ve değişen yapıdan kısaca bahsettikten sonra takımların güç dengelerine ve olası senaryolara geçebiliriz...
Öncelikle Euroleague'de yer alacak 16 takıma baktığımda, bu takımları 3 gruba ayırdığımı söyleyebilirim:
- Birinci grup play-off'a çıkmasını beklediğim 4 takım
- İkinci grup play-off'a kalma mücadelesi vereceğini düşündüğüm sekiz takım
- Üçüncü grup play-off dışında kalacağını düşündüğüm dört takım
Play-off'a kalmasını bekledğim takımlar:
1- CSKA Moskova
Geçtiğimiz sezonun şampiyonu,kadrosunda belkide tek sıkıntılı bölge diyebileceğimiz 4 numaraya Khimki'nin forveti James Augustine'yi ekledi. Önümüzdeki sezon F4'ün en büyük adaylarından biri ve tekrar şampiyon olmaları kimseyi şaşırtmayacaktır. Ancak geçen seneki açlıkları olacak mı göreceğiz...
2- Fenerbahçe
Geçtiğimiz sezonun finalisti Fenerbahçe, tarihin en fazla Euroleague kazanan koçu Obradovic ile üçüncü seneyi de kupasız geçirdi. Geçtiğimiz sezonki kadrosundan sadece Ricky Hickman'ı gönderip, önümüzdeki sezona İtalya liginde çok iyi bir sezon geçiren James Nunnally ve potansiyelli oyuncu Ahmet Düverioğlu eklemeleriyle girecek olan sarı-lacivertlileri rahatlıkla üst grupta sayabiliriz.
3- Real Madrid
Şampiyon oldukları sezonun arkasından önemli bir düşüş yaşayan eflatun-beyazlar geçen sezon play-off eşleşmesinde Fenerbahçe'ye maç kazanamadan elenmişlerdi. Takımın en önemli oyuncularından Sergio Rodriguez'in NBA'e gitmesi onlar için bir handikap olsa da, Anthony Randolph ve Othello Hunter gibi iki önemli pota altı oyuncusunun takıma ekstra güç katacağı da ortada. Play-off'a kalacaklardır.
4- Barselona
Geçtiğimiz sezon Kuban'a elenerek F4 biletiin kaybeden Katalanlar, bu sezona Tyrece Rice ve Victor Claver eklemeleriyle başlıyor. Kadrolarını büyük ölçüde koruduklarını da söylemek gerek. Play-off'a kalacağını mutlak düşündüğüm dördüncü takım.
***
Yukarıda saydığım dört takımın olağanüstü şartlar oluşmadıkça üst tura çıkmasını bekliyorum. Geriye kalan On iki takımdan sekizi birbirine yakın seviyelerde ve hangisi aşağıda, hangisi yukarıda kalacak küçük detaylar belirleyecektir. Gelelim bu sekiz takıma...
1-
Galatasaray
Taraftarı olduğumuz için subjektif değerlendirme yapmaktan mümkün olduğunca kaçınarak, olabildiğince objektif ve gerçekçi bakalım Galatasaray'a... Geçtiğimiz sezonu Eurocup şampiyonluğu ile tamamladıktan sonra kadroyu büyük ölçüde korumak isteyen Ergin Ataman'lı Galatasaray, takımın belkide en önemli birkaç oyuncusu arasında olan Lasme ve McCollum'u kaybetti. Buna karşın, yapılan transferler ile neredeyse yeni bir takım kurulduğunu söylemek yanlış olmaz. Boyalı bölge oyuncularını tamamen yenileyen sarı-kırmızılılar, son senesini sakatlğı dolayısıyla oynamadan geçirmiş olsa da, Avrupa'nın en önemli pivotlarından Nenad Krstic, savunma ve enerji alanlarında takıma katkı yapacak Alex Tyus, İtalya ligi verimlilik puanı lideri Austin Daye ve Bayern Münih'ten tecrübeli oyuncu Deon Thompson eklemeleri yaptı. Kısa pozisyonuna ise Avrupa'nın keskin şutörlerinden Jon Diebler ile NCAA şampiyonluğu sonrası NBDL'de yer alan Russ Smith hamleleri geldi. Galatasaray bir kısa oyuncu transferi daha yapacak. Bu oyuncunun kalitesi ve takım katacağı değer Galatasaray'ın play-off adayları arasındaki yerine şüphesiz etki edecek. Galatasaray'ın sezon içindeki gidişatını maddi problemleler yaşamaması ve takımın "yüksek etiketli" takmlardan çekinmeden oynaması da belirleyici olacak.
2-
Panathinaikos
Geçtiğimiz sezon F4 biletini Laboral Kutxa'ya süpürülerek kaybeden "Yoncalar", gelecek sezona Bourousis, James Singleton ve Mike James eklemeleriyle giriyor. Kesin bir şekilde play-off'a kalacaklarını söyleyemesem de, yukarıdaki dörtlü grubun ardından en güçlü adaylar arasında olduklarını düşünüyorum.
3-
Olympiakos
Üst üste iki sezon Euroleague şampiyonluğu yaşadıktan sonra, son üç senede bir Euroelague finali gören Pire ekibi, geçen sezon top 16'da elenmişti. Kadrolarında Othelo Hunter yerine Khem Birch ve DJ Dtrawberry yerine Erick Green değişikliği var. Takımın lideri Spanoulis bir sezon daha yaşlansa da, hala play-off için iddialı oldukları bir gerçek.
4-
Anadolu Efes
Uzun yıllardır F4 hasreti yaşayan şüphesiz Euroelague'in en gedikli takımı mavi-beyazlılar. Euroleague kurulduğu yıllarda adeta aşılması çok zor bir kale olan Efes, şimdilerde eski günlerini aramakla meşgul. Avrupa'nın en üst düzey koçlarından Dusan Ivkovic ile geçen iki senede de beklenen F4 gerçekleşmedi ve bu sezona eski antrenörleri Velimir Perasovic ile giriyorlar. Hırvat koç geçen sezon Laboral Kutxa'da bence sozonun en önemli coaching performansını göstermişti ve bu bağlamda Efes ile neler yapacağını merak ediyorum. Efes geçtiğimiz sezonki kadrosunu büyük ölçüde korurken, takımın hareketlilik ve atletizm seviyesini yukarı çıkartacak hamleler geldi. Takım kimyası oturursa play-off için iddialı olabilirler.
5-
Darüşşafaka Doğuş
Sezona Euroleague şampiyonu apoletli koç David Blatt ile giren sermaye takımı Daçka, geçen sezonki kadrosunu ve yapısını silbaştan değiştirdi. Oktay Mahmuti'nin yarı saha endeksli, görev tanımlarının keskin çizgilerle belli olduğu düzenden, Blatt ile daha fazla koşan, açık sahada oynayan ve tempoyla hayat bulan bir takıma evrilecekleri açık. Yaptıkları transferler de bunu net bir şekilde gösteriyor. En büyük handikapları arkalarında bulamayacakları hırslı bir taraftar kitlesi olacak. Ben Anadolu Efes'ten yukarıda olacaklarını düşünmüyorum.
6-
Maccabi Tel-Aviv
Euroleague şampiyonu olduktan sonra, önce play-off gören, sonraki sezon büyük bir düşüş yaşayarak top 16'ya kalamadan elenen İsrail ekibi, gelecek sezona koç değişikli yaparak başlıyor. Pek çok kişinin tanımadığı ve henüz hiç Euroleague tecrübesi bulunmayan Erez Edelstein ile yola çıkan sar-maviler takımın hücum gücünü yukarı çekmek adına dikkat çekici hamleler yaptı. Ancak, en önemli transfererinden Quincy Miller daha sahaya çıkmadan önemli bir sakatlık geçirerek büyük ölçüde sezonun önemli bir kısmında sahada olmayacak. Play-off için işleri kolay değil.
7-
Emporio Milano
Yıllardır harcadıkları paraların karşılığını tam olarak aldıkları söylenemez. Önemli oyuncuları oldu ancak, kırılma anlarını oynamakta zorlandılar geçtiğimiz sezonlarda. Gelecek sezona da kaliteli bir kadroyla girecekler ancak, sert maçlarda kırılma anlarında gösterecekleri reaksiyon takımın kaderini belirleyecek muhtemelen. Play-off yaparlarsa şaşırmam, ancak yapamazlarsa da şaşırmam. Öyle bir takım...
8-
Unics Kazan
Orta grupta sayacağım son takım Kazan... Yıllardır koçlarıyla ve genel kadro yapısı itibariyle oturmuş bir düzenleri var. Kaybettikleri maçlarda bile son dakikalara kadar oyunun içinde kalacaklarını düşünüyorum. Özellikle kendi sahalarında yenilmesi zor bir takım. Play-off yapmaları sürpriz görünse de, hafife almamak da lazım.
***
İlk dört ve orta sekiz takımlarını değerlendirdikten sonra, geçelim gruptan çıkamayacağını düşündüğüm son dörtlüye. Bu dörtlüden olabildiğince fazla maç kazanmak bence play-off için işin püf noktası olacak.
1-
Kızılyıldız
Partizan'ın keskin düşüşü sonrası Yugoslav basketbolunun son yıllardaki en önemli temsilcisi durumunda Kızılyıldız. Bir dönem pek çok efsane oyuncuyu Avrupa basketboluna kazandıran Sırplar, kulüpler bazında eski günlerini arasa da, Kızılyıldız hala zor bir deplasman. Geneli genç balkan oyunculardan kurulu Kızılyıldız'ın bu sezonki formatta çok fazla şansı olduğunu düşünmüyorum. Ancak hafife alanların canını yakarlar.
2-
Brose Bamberg
Geçen sezon beklenmedik bir çıkış yaparak hem çok iyi basketbol oynayan, hem de pek çok önemli takımı mağlup ederek play-off kovalayan Almanya şampiyonu Brose, gelecek sezona saha içi lideri ve en önemli oyuncusu Wanamaker'ı kaybederek giriyor. Yeni saha içi liderini bulmaları ve saha için düzeni oturtmaları onlar için hayati önem taşıyor. Play-off adayı olarak görmüyorum.
3-
Laboral Kutxa
Geçen sezonu F4 yaparak geçiren Bask ekibi, az kalsın Fenerbahçe'yi de eleyerek final görecekti, ancak amiyane tabirle nefesleri yetmedi. Koçları Perasovic, en önemli oyuncuları Bourousis, Adams, James ve Hanga'nın (90%) takımdan ayrılmasıyla gelecek sezon için bana göre en büyük güç kaybeden takımı oldular. Yaptıkları tek dişe dokunur transfer Andrea Bargnani ile bu kadar kimlik değiştirmiş bir takımın yeni formatta play-off yapamayacağını düşünüyorum. Yine de uzun yıllardır oturmuş bir ekolun temsilcileri olduklarını da unutmamak gerek.
4-
Zalgiris Kaunas
Litvanya basketbolnun en önemli temsilcisi son iki yıldır top 16 göremedi. Gelecek sezon gruptan çıkmaları muhtemelen en zor takım. Yine de kendi düzenleri olan, yeni neslin en önemli "büyük koç" adaylarıdan Jasikevicius'a sahip olduklarını da unutmamak gerek.
***
Sonuç olarak sert ve daha tempolu geçmesini beklediğimiz bir sezon olacak 2016-17. Son dört adayı olarak gördüğüm Brose, Kızılyıldız, Laboral ve Zalgiris'in bile üst grupta saydığım sekiz takımı epey silkeleyeceğini düşünüyorum. Saydığım ilk dört takımın haricindeki dört sıra için çok büyük bir mücadele olacak.
Galatasaray'ın takım halinde yıldızlaştığı, sezon boyunca güzel bir basketbol izlememiz dileğiyle...