ben de aynı durumdayım. doncic bu sene totalde 3 maç kadromda yoktu bu maçla birlikte. kadromda olmayan maçlarda sezonun en yüksek PIRlarını yaptı. bu sezon ocağıma incir ağacını diken oyuncu oldu. başından beri tutup hiç çıkmamak gerekiyomuş rakibe bakmaksızın
Euroleague Fantasy Challenge (2017-18)
- Konbuyu başlatan wotws
- Başlangıç tarihi
Şimdi oyunda hala en azından ilk 10 şansı olan kullanıcıların ilk 10 ile aralarında ortalama 150 puan fark var. bu 150 puanlık fark nasıl eritilir?
geriye 15 hafta artı playoff ve final four maçları kaldı. playy off ve f4 maçlarında herkesin kadrosu aynı olacağına göre sadece 15 haftamız var. hafta başına 15-20 puan istikrarlı olarak herkesten fazla almak gerek. şansımız varsa bazı haftalarda 40 puan olur bu.
oyunun ilk 15 haftasında, 150 puan fark atmak kolaydı. çünkü oyunun başı sürprizlere açıktı. son 15 haftada 150 puanlık farkı kapamak kolay olmasa gerek. benim planlarıma göre yapılması gereken:
25. haftaya kadar risk almadan oynamak, yani kimseyi geçmeye çalışmadan, bilakis geçilmemeye uğraşarak en azından konumumuzu sabitleyerek, başka risk alanların aldıkları bu risklerin tutmamasını bekleyeceğiz. biz çoğunluk ne yapıyorsa onu yapacağız. yani en azından geri düşme ihtimalimizi ortadan kaldıracağız. mesela bu hafta için vesely'yi kaptan yapanlar falan olmuş. helal olsun onlara. biz ne yapacağız peki? genel olarak bu hafta kim kaptan yapılmaya müsait, genel çoğunluk kimi kaptan yapıyor? shved'i. o zaman bizim kaptanımız da shved olacak. doncic'in 40 yapması hiçbir şey değiştirmez. (ilk 1000'de çok fazla takımı olanlar, kaptanı bu ilk 3'lüye duruma göre dağıtabilir) ama genel çoğunluk ne alıyorsa onu alacağız. genel çoğunluğun ne yapması ihtimal dahilindeyse onu yapacağız. en azından konumumuzu sabitlemek için. özetle, maç içinde kalmak.
bunu somutlaştırırsak, örneğin gs liginde çok büyük farkla öne fırlayan uğur ortaç ve niyazi bey, son haftalarda bir hayli geri düştü. ben bir strateji hatası olarak görüyorum bunu. konumlarını sabitlemekten öte, fazlaca risk aldılar; genel çoğunluğun kadrosunda bulunmayan birçok isme kadrolarında değişik haftalarda yer verdiler. nitekim risk tutmadı. konumları muazzamdı ama yapmaya çalıştıkları ataklarla geri düştüler. nitekim oğuzhan da bunun kurbanı oldu.
geriye 15 hafta artı playoff ve final four maçları kaldı. playy off ve f4 maçlarında herkesin kadrosu aynı olacağına göre sadece 15 haftamız var. hafta başına 15-20 puan istikrarlı olarak herkesten fazla almak gerek. şansımız varsa bazı haftalarda 40 puan olur bu.
oyunun ilk 15 haftasında, 150 puan fark atmak kolaydı. çünkü oyunun başı sürprizlere açıktı. son 15 haftada 150 puanlık farkı kapamak kolay olmasa gerek. benim planlarıma göre yapılması gereken:
25. haftaya kadar risk almadan oynamak, yani kimseyi geçmeye çalışmadan, bilakis geçilmemeye uğraşarak en azından konumumuzu sabitleyerek, başka risk alanların aldıkları bu risklerin tutmamasını bekleyeceğiz. biz çoğunluk ne yapıyorsa onu yapacağız. yani en azından geri düşme ihtimalimizi ortadan kaldıracağız. mesela bu hafta için vesely'yi kaptan yapanlar falan olmuş. helal olsun onlara. biz ne yapacağız peki? genel olarak bu hafta kim kaptan yapılmaya müsait, genel çoğunluk kimi kaptan yapıyor? shved'i. o zaman bizim kaptanımız da shved olacak. doncic'in 40 yapması hiçbir şey değiştirmez. (ilk 1000'de çok fazla takımı olanlar, kaptanı bu ilk 3'lüye duruma göre dağıtabilir) ama genel çoğunluk ne alıyorsa onu alacağız. genel çoğunluğun ne yapması ihtimal dahilindeyse onu yapacağız. en azından konumumuzu sabitlemek için. özetle, maç içinde kalmak.
bunu somutlaştırırsak, örneğin gs liginde çok büyük farkla öne fırlayan uğur ortaç ve niyazi bey, son haftalarda bir hayli geri düştü. ben bir strateji hatası olarak görüyorum bunu. konumlarını sabitlemekten öte, fazlaca risk aldılar; genel çoğunluğun kadrosunda bulunmayan birçok isme kadrolarında değişik haftalarda yer verdiler. nitekim risk tutmadı. konumları muazzamdı ama yapmaya çalıştıkları ataklarla geri düştüler. nitekim oğuzhan da bunun kurbanı oldu.
Yerimizi korumak önemli katılıyorum haklısınız ama herkesin alacağı oyuncuları almak cidden çok sıkıcı geliyor.Oyunu takip etmek için bir neden kalmıyor açıkcası.Mesela bu hafta kaptanı her takımımda Shved yapmayı düşünmüştüm ilk başta ama sırf herkes onu yapacak diye Vesely-Shengelia'ya paylaştırdım.Belki zarar edicem yine ama en azından bir maceraya girdim heyecan katmaya çalıştım oyuna.Umarım seneye oyunda düzeltmeye giderler yapmaları gereken şeyler belli aslında
1-Öncelikle sezon başında verilen parayı kesinlikle azaltmalılar.Büyük oyuncuları alabilmek geçen senelerde olduğu gibi zorlaşmalı.
2-Oyuncu sayısı tekrardan 10 olmalı
Yeni site tasarımı,canlı puan durumu,H2H ligi falan bu yenilikler güzel bunlar kalmalı ama oyunun oynanış şekli geçen senelere dönmeli
Adım da geçti madem ben de yazayım.
Haklılık payınız olabilir, Hickman, Simon, Bjelica ve çok güvendiğim Singleton gibi tek maçlık iyi getiri beklediğim adamlardan neredeyse hiç kazanamadım.
Ama asıl geri kalış nedenim bazı adamlarda çok ısrar etmek, bazılarını da almakta geç kalmak oldu.
Şöyle ki;
Benim başlangıç kadromda Nando ve Shved yer almıyordu. İyi de gittim bu arada, ikinci hafta zaten en yüksek puanı aldığım hafta.
Yani riskli bir başlangıç, garanti yola girebilmek için bu iki adamı almak gerekiyordu. Bunları alırken vazgeçtiğim ve seçtiğim adamlar asıl canımı yakanlar oldu.
Geri düşünce de biraz riskli tercihlerle tekrar yükselmeye çalıştım, onlar da iyi dönmedi.
Shved'i alabilmek için Barca deplasman öncesi Stimac-Gudaitis değişikliği (ki Printezis'i de bu sayede alabildim) yaktı beni. Ardından Shengelia deneyip kötü getirdi vazgeçtim (sonrasında 20+ PIR'la oynadı), Clyburn haftalarca iyi getirecek diye bekledim, gibi örneklerin çokluğuyla geri kaldım.
Ama şu andaki yönetim için benzer bir strateji izlemeye çalışıyorum, dün akşam Vesely'i kaptan yapmak geçti içimden ama kendimi tutup Shved'i seçtim.
Birkaç haftadır biraz daha stabil gidiyorum bu sayede.
2014 yılında bu oyuna başladım, ilk başladığım yıl marjanovic hükümdarlığı vardı ve marjanovic ile dövüşerek geçti sene. bir yere varamadım bu kavgada. şöyle ki: herkes her hafta marjanovic kadrosunda tuttuğu için bir takım haftalarda marjanovic'den vazgeçip, çok uçuk tercihler yapabiliyordum. amaç risk almaktı. genel olarak tutmadı. birçok oyuncuyla bu tür kavgalar verdim. geçen sene de langford ile böyle bir kavgaya tutuştum birkaç hafta, bu riskler de genelde tutmadı.
ya da bazı haftalarda patlama yapmasını beklediğim, formsuz olan kimsenin kadrosunda bulunmayan bir takım oyuncuları kadroma aldım. işte kah en kötü zamanlarda tomic, kah kleiza, kah vesely.
deneyim gerçekten çok büyük kazanım. genelde bu tür kumarlar tutmaz. her şey istatistikle ilgili herhalde.
her sene oyunda 5-6 takımıyla ilk 500'de, birkaç takımıyla ilk 100'de olan ama sonuç olarak bu kumarları yüzünden GERİLERE DÜŞMÜŞ ve hiçbir zaman neticede muvaffak olamamış birisi olarak bu sene kendiliğinden bir şeylerdi değiştirmeye karar verdim. NO RİSK. ADIM ADIM. YAVAŞ YAVAŞ. SABIRLA. başa baş giden bir maç sonunda da son toplarda kazanmayı hedefleyerek.
şimdi örneklerle somutlaştırılırsa: ilk 100'de olan takımımıza, 70 kişinin kadrosunda bulunan A kişisini değil de, kimsenin kadrosunda hemen hemen bulunmayan B kişisini aldık.
Sonuç 1: B kişisi A kişisinden 20 puan fazla getirdi ve 70 kişiyi 20 puan geçtik.
Sonuç 2: A kişisi, B kişisinden 20 puan fazla aldı ve 70 kişiye 20 puan geçildik.
şimdi risk değerlendirmesi yapacak olursak:
- 70 kişiyi 20 puan geçmemizin hiçbir anlamı yok. zira; 20 puanla geçtiğimiz 70 kişinin çoğunluğunun bizi yeniden geçme ihtimali, 20 puanla geriye düştüğümüz zamanda önümüzdeki çoğunluğu geçme ihtimalinden bana kalırsa daha yüksek. Hadi eşit bile diyecek olsak, o zaman peki neden risk aldık?
Onun için ben riskin, maç içinde kalıp son anlarda alınması gerektiğini düşünüyorum. Maçın 90. dakikasında full hücum yapan bir takım hakkında eminim ki şunu düşünmüşsünüzdür: Neden şimdi? Böyle top oynayabiliyordunuz neden 90 dakika böyle oynamadınız? 90 dakika böyle oynasaydınız zaten buna gerek kalmayacaktı.
Ama durum yalnızca şu: 30. dakikada böyle risk alarak top oynansaydı, birkaç farkla 30. dakikada geriye düşmekte mümkündü ve belki mağlubiyet kaçınılmaz olacaktı. Oysa maç içinde kalarak, bir galibiyet şansını son dakikalarda da olsa yarattı takım kendine.
Geriye 15 hafta kaldı dedik. bu 15 haftada eminim ki yine sakatlıklar olacak ve oyunun seyri gerçekten değişebilir. Doncic'in ya da shved'in, ne bileyim nando'nun sakatlıkları olabilir. Fırsatlar gelebilir. Kadrolar daha fazla değişebilir. Bunun için bence risk almadan köşede beklemek ve her hafta risk almaktansa doğru zamanda risk almak için takipte kalmak önemli.
ya da bazı haftalarda patlama yapmasını beklediğim, formsuz olan kimsenin kadrosunda bulunmayan bir takım oyuncuları kadroma aldım. işte kah en kötü zamanlarda tomic, kah kleiza, kah vesely.
deneyim gerçekten çok büyük kazanım. genelde bu tür kumarlar tutmaz. her şey istatistikle ilgili herhalde.
her sene oyunda 5-6 takımıyla ilk 500'de, birkaç takımıyla ilk 100'de olan ama sonuç olarak bu kumarları yüzünden GERİLERE DÜŞMÜŞ ve hiçbir zaman neticede muvaffak olamamış birisi olarak bu sene kendiliğinden bir şeylerdi değiştirmeye karar verdim. NO RİSK. ADIM ADIM. YAVAŞ YAVAŞ. SABIRLA. başa baş giden bir maç sonunda da son toplarda kazanmayı hedefleyerek.
şimdi örneklerle somutlaştırılırsa: ilk 100'de olan takımımıza, 70 kişinin kadrosunda bulunan A kişisini değil de, kimsenin kadrosunda hemen hemen bulunmayan B kişisini aldık.
Sonuç 1: B kişisi A kişisinden 20 puan fazla getirdi ve 70 kişiyi 20 puan geçtik.
Sonuç 2: A kişisi, B kişisinden 20 puan fazla aldı ve 70 kişiye 20 puan geçildik.
şimdi risk değerlendirmesi yapacak olursak:
- 70 kişiyi 20 puan geçmemizin hiçbir anlamı yok. zira; 20 puanla geçtiğimiz 70 kişinin çoğunluğunun bizi yeniden geçme ihtimali, 20 puanla geriye düştüğümüz zamanda önümüzdeki çoğunluğu geçme ihtimalinden bana kalırsa daha yüksek. Hadi eşit bile diyecek olsak, o zaman peki neden risk aldık?
Onun için ben riskin, maç içinde kalıp son anlarda alınması gerektiğini düşünüyorum. Maçın 90. dakikasında full hücum yapan bir takım hakkında eminim ki şunu düşünmüşsünüzdür: Neden şimdi? Böyle top oynayabiliyordunuz neden 90 dakika böyle oynamadınız? 90 dakika böyle oynasaydınız zaten buna gerek kalmayacaktı.
Ama durum yalnızca şu: 30. dakikada böyle risk alarak top oynansaydı, birkaç farkla 30. dakikada geriye düşmekte mümkündü ve belki mağlubiyet kaçınılmaz olacaktı. Oysa maç içinde kalarak, bir galibiyet şansını son dakikalarda da olsa yarattı takım kendine.
Geriye 15 hafta kaldı dedik. bu 15 haftada eminim ki yine sakatlıklar olacak ve oyunun seyri gerçekten değişebilir. Doncic'in ya da shved'in, ne bileyim nando'nun sakatlıkları olabilir. Fırsatlar gelebilir. Kadrolar daha fazla değişebilir. Bunun için bence risk almadan köşede beklemek ve her hafta risk almaktansa doğru zamanda risk almak için takipte kalmak önemli.
Mehmet'e katılıyorum. Oyuncu sayısı 10 olmalı ki daha çok oyuncu kombinasyonları olsun. Takımlar hep birbirine benzedi. Geçen hafta Ayhan Beyle ve bu hafta Oğuzhan'la h2h ligde 2 oyuncumuz farklı sadece. Bu sene kaptan olayı iyi olmuş. O da zaten normalde 3 oyuncu arasında paylaştırılıyor. Ki bundan sonra Doncic dışında kaptan alacak kimse tanımıyorum. Ben bu hafta Fener deplasmanında zorlanır diye Shved'i seçtim ama Doncic triple double kaçırdı. Riskler bence takımı daha da aşağılara çekebiliyor. Çünkü bütün takımlar değerli artık. Hatta para gereksiz kalıyor. Fazla kalıyor. Yedekler çok gereksiz olmuş. Veya keşke yedeklerin puanı da hesaplamaya katılsaydı. Neden varlar ki onlar? Çok saçma. Bir değer arttırma için deniyor ama . Değer artsa da zaten oyuncuların değerine yetiyor. Herkeste Doncic-Shved-De colo var. Ekstradan pivotlar Stimac veya Vesely. Power forvet Shengelia,Jankunas,Singleton . Birtek 3 numaralarda kimin ne yapacağı belli olmuyor. Orada da Dorrell Wright gibi kıl oyuncular bir hafta iyi bir hafta kötü getiriyorlar. Yani takımlar 3 aşağı 5 yukarı belli. toplam 10-12 oyuncu bandında gidip geliniyor. Bu da oyunu sıkıcı hale getiriyor.
yedeklerin genel olarak gereksiz olduğu doğru ama bir kere işime yaramıştı. 2 hafta önce sakat olan rudy'yi değiştirmeyi unutmuşum. h2h liginde zeynep emir'le mücadelemiz 151.6 - 151.6 ile eşitti. yedeklerimde de miguel gonzalez diye bir oyuncu var. normalde hiç oynamıyor, ben de zaten ucuz diye koymuştum yedeklere. ne hikmetse o hafta oyuna girip 3 puan yapmış ve ben de o 3 puanla h2h liginde galibiyet aldım
uç bir örnek tabii. dediğiniz gibi önümüzdeki sene oyuncu sayısı 10 olursa daha zevkli bir hale gelir oyun.Sistemde sorun var girilmiyor. Sizde de böyle mi?
Ben Doncic i tekrar kadroya aldım. Yaklaşık 170 K civarı bütçe yedi. Ufak ufak bütçe artırırken bu kötü oldu. Bir daha da çıkmam diye düşünüyorum ama yine de o bütçeyle 2 sağlam oyuncu alınabilir. Haftalık olarak tekrar denenebilir. Hatta De Colo da aynı şekilde.
Ben Doncic i tekrar kadroya aldım. Yaklaşık 170 K civarı bütçe yedi. Ufak ufak bütçe artırırken bu kötü oldu. Bir daha da çıkmam diye düşünüyorum ama yine de o bütçeyle 2 sağlam oyuncu alınabilir. Haftalık olarak tekrar denenebilir. Hatta De Colo da aynı şekilde.
Yedeklerde eksi yazan genel puandan dusuyor ama yedeklerde arti puan getiren genel puana eklenmiyor, dalga geciyorlar resmen, ben kustum oynamiyorum. Euroleague Fantasy Genel Muduru arayip kus parmaginizi uzatinda barisalim dese bile olmaz artik >:/
yedekler puanlara etki yapmıyor. Eğer ana kadronda oynamayan oyuncu varsa aynı mevkide yedek hesaplara katılıyor. Yedekler takımın bütçesine +,- katkıda bulunuyor sadece...
Hakan Bey 100 de 100 yanlis biliyorsunuz, Mevkisi onemli olmaksizin herhangibi bir yedek oyuncunuzun aldigi - puan sizin toplam puaninizdan duser ve + hicbir puan eklenmez.
14 round boyunca her round ilk 8 oyuncunun puanlarini tek tek toplayip yedeklerde ki - puanlari dusunce saglamasi dogru oldugunu gordugum icin 100 de 100 eminim bundan.
Defalarca hesapladim. yanilmis olabilmem imkansiza yakin. yedeklerdeki - puan o gunku round toplam puaninizdan dusuyor. inanmayan tek tek oyuncu puanlarini toplasin ve eger varsa yanda ki - puan yedek oyuncusu saglamasina baksin toplam puaninin ne oldugunu anlar.
En yuksek puanli arkadaslarin yedek oyunculari sakat veya hic sure almayan oyunculardan secmesi tesaduf degil. zarari olmasin yeter demisler
Bakiniz : Yigitcan Saybir 20 bin kisi takimina aliyor her hafta bu arkadasi, muzmin sakat bu arkadas, neden mi ? - yazmasin diye
Defalarca hesapladim. yanilmis olabilmem imkansiza yakin. yedeklerdeki - puan o gunku round toplam puaninizdan dusuyor. inanmayan tek tek oyuncu puanlarini toplasin ve eger varsa yanda ki - puan yedek oyuncusu saglamasina baksin toplam puaninin ne oldugunu anlar.
En yuksek puanli arkadaslarin yedek oyunculari sakat veya hic sure almayan oyunculardan secmesi tesaduf degil. zarari olmasin yeter demisler
Bakiniz : Yigitcan Saybir 20 bin kisi takimina aliyor her hafta bu arkadasi, muzmin sakat bu arkadas, neden mi ? - yazmasin diye
Son düzenleme:
mehmet bey forumu trollüyor
mehmet bey forumu trollüyor
Yok valla, 100 de 100 kendim tecrube ettigim bilgileri paylastim. buna ragmen yanlisim var ise kusura bakmayin ama inanin her Roundda bu hesaplamayi yaptim. Yedeklerdeki - puan toplamdan dusuluyor ne yazik ki
Yok valla, 100 de 100 kendim tecrube ettigim bilgileri paylastim. buna ragmen yanlisim var ise kusura bakmayin ama inanin her Roundda bu hesaplamayi yaptim. Yedeklerdeki - puan toplamdan dusuluyor ne yazik ki
"Only your starting 8 will score points towards your team total, whilst your bench 4 will only score if a player in the matching position does not play"
Kesinlikle yedekler puanlamaya dahil değil.
Son düzenleme:
Hakan bey, ben o yaziya degil butun roundlarda tek tek oyuncu puanlarini toplayip yandaki - yedek puanlari dusunce round toplam puaninin saglmasini 100 defa yaptim. sizleri bilmem ama yedeklerdeki - puanlar benim toplam puanimdam 100 de 100 dusuyor. her round erinmedim tek tek hesapladim.
Takım puanlarını görüntüle kısmından hangi haftalarda hangi oyuncularla oynayıp kaç puan aldığınızı görebiliyorsunuz. Tekrar kontrol ederseniz yanıldığınızı göreceksiniz. Muhtemelen matematiksel bir hata söz konusudur.