Gündemden

Valla yeri mi bilmiyorum ama Darius'tan süper bir haber var :) Kendisi sadece play-off'lar için Romaya gitmiş ve tekrar Galatasaray'a dönecekmiş ( :


Kaynak: Ta kendisi :)
 
Ntvspor?a konuşan Adnan Polat, transferden Arda Turan?a, Turkcell Süper Lig?deki şampiyonluk yarışından kaleci ve hakem hatalarına kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.

İşte Polat?ın açıklamaları:

?TEK BİR İNSANA YÜKLENMEK OLMAZ?

Herkesin şunu anlaması lazım ki; futbol Galatasaray?ın vitrinidir ama buzdağının gözüken kısmıdır. G.Saray sadece profesyonel futbol değildir. Galatasaray büyük bir spor kulübüdür. Tabiki futbol takımının son 2 senede aldığı neticeler bizi mutsuz etti. En çok üzülenler bizleriz. Maalesef bazen arzu ettiğiniz neticileri alamayabiliyorsunuz. Herkes bir tane günah keçisi arıyor. Böyle bir şey yok Ortada bir başarı varsa bu tüm emeği geçenlerin başarısıdır ama böyle bir netice alındığı vakit de tek bir insana yüklenmek olmaz. Bakıyorum medyada sadece bir tane futbolcu hedef alınıyor, teknik direktör hedef alınıyor, bir tane yönetici hedef alınıyor. Başarı hepimizin, başarısızlık da bizimdir. Galatasaray?ın şampiyonluğun dışında almış olduğu her netice başarısızlıktır. Biz kendimizi bu anlamda başarısız buluyoruz. Şu anda onlarca projeyle de uğraşmak zorundayız. Futbol takımının arzu edilmeyen bir netice almasından dolayı küsüp, mateme girme gibi bir lüksümüz yok.

?MİLLET ARTIK ARDA?NIN YAKASINDAN DÜŞSÜN?

Arda?ya neden bu kadar yükleniliyor ben onu anlamıyorum. Türkiye?de kaç tane Arda gösterebilirler. Gördüğüm kadarıyla son bir aydır tüm medya el birliğiyle Arda?yı günah keçisi yapmaya çalışıyor. Bundan kim, ne kazanacak onu anlayabilmiş değilim. Arda?nın bu seneki performansına baktığımız vakit 50?ye yakın maç oynadı. Türkiye?de asist kralı. Bu maçlarda 15 civarında gol attı. Kendine iyi bakan bir sporcu olduğu için de hiç sakatlanmıyor. Buradaki sakatlığı tamamıyla antrenmanda darbeye yönelik bir sakatlıktı. Arda?ya haksızlık yapılıyor. Arda bizim en önemli değerlerimizden birisidir. Ben kendisini kaptan yaptığım için de son derece mutluyum. Çünkü kaptanlığı hakkıyla yapan bir sporcu. Arda?dan ne isteniyor bilemiyorum ama artık millet de Arda?nın yakasından düşsün. Bu gencecik çocuğun kendi yaşamıyla başbaşa bıraksınlar.


?HİÇBİR FUTBOLCUMUZ İÇİN YAZILI TEKLİF GELMEDİ?

Arda daha 23 yaşında. ?Benim sporcularım buradan bir kupa kaldırmadan bir yere gidemezler? diyorum ancak onun arkasından da şunu ilave ediyorum her zaman: ?Biz burada esir ticareti yapmıyoruz.? Galatasaray?da kalmak istemeyen hiçbir sporcuyu da ben zorla tutmam. Burada tabi alıcı kulübün, gitmek isteyen sporcunun ve satıcı olan Galatasaray?ın şartlarının oluşması lazım. Bütün sporcular için geçerlidir bu fakat şu anda Arda?yla ilgili böyle bir satış veya buna benzer bir şey söz konusu değil. Kaldı ki menajerler herhalde bunu yapıyorlar. Bütün sporculara ?Şuna şu teklif geldi, buna bu teklif geldi? diyorlar. Bize yansıyan henüz yazılı bir teklif gelmedi. Hiçbir futbolcu için yazılı teklif gelmedi. Sadece gazete ve televizyonlarda kendi kendilerine spekülasyonlar yapanları biz tebessümle izliyoruz. Artık yalanlamıyorum. Yalanlamaya kalksan bizim internet sitesi sabahtan akşama kadar yalanlama haberleriyle dolu olacak. Artık biz havlu attık, bu yalanlarla baş edemiyoruz!

?KEWELL VE BAROS?UN SAKATLIKLARI BİZİ ETKİLEDİ?

Pek mazeret olarak öne sürmek istemiyorum ama geçen sene bütün defans oyuncularımız aynı dönemde sakatlandı. Bu sene de bizim için forvette çok önemli olan iki oyuncumuz aynı dönemde sakatlandı. Kewell ve Baros. Bu takımı etkiledi. Bunlar mekanizmanın önemli parçalarıydı.

?AYKUT İLE SÖZLEŞME İMZALADIK?

Yeni dönemle ilgili tabi ki görüşmelerimiz oluyor ama şu anda kesinleşmiş bir şey yok. Yalnız kalecilerle ilgili yapılan spekülasyonlar var. Biz kaleci Aykut?la bundan 2 hafta evvel görüştük ve yanılmıyorsam da sözleşmesini imzaladılar geçen hafta arkadaşlarla. Bugün öğreneceğim yönetim kurulunda.

?LEO FRANCO İLE DEVAM ETMEYECEĞİZ?

Şu anda birçok isim gelebilir gündeme ama bizim önümüzdeki dönemdeki kalecilerimiz Aykut, Ufuk ve Emirhan olacak. Bu şartlardan sonra Leo Franco?nun G.Saray?da kalması hem onun hem de bizim hayrımıza olmayacak. Kendisine de bu tebliğ edildi zaten.

?RIJKAARD?IN TÜRK ANTRENÖR TALEBİ OLMADI?

Rijkaard ve ekibiyle sözleşmemiz devam ediyor. Onlarla bir problemimiz yok. Gelecek sene de devam edeceğiz. Şu anda gündemimizde Türk yardımcı yok. Ben de duyuyorum ama Rijkaard?a gidip de ?Sana Türk yardımcı antrenör getirelim? demedik ama tartışmaz mıyız? Tartışabiliriz bu konuyu çünkü her konuyu biz tartışıyoruz. Neticede bu tür ihtiyaç duyarsa kendisi buna karar verir. Teknik heyetin işine müdahele etmiyoruz.

?KALECİ VE HAKEM HATALARINDAN RAHATSIZIZ! TERTEMİZ BİR LİG OLMADI?

Bu sene son 10 haftadaki hakem hatalarına bakıyoruz. Hakem hatalar var ve olmaması mümkün değil ama bir takımın lehine, diğer takımların aleyhine sürekli oluyorsa kafamızda soru işaretleri oluşuyor. Rakip takımlarla oynanan oyunlarda sporcuların performanslarına, kalecilerin performanslarına bakıyoruz, oradan rahatsızlıklarımız var. Gerçek anlamda pırıl pırıl, tertemiz bir lig olmadığını düşünüyorum.

?BURSASPOR?UN ŞAMPİYON OLMASINI İSTİYORUM?

İki takım da şampiyon olabilir. Bursaspor?un da F.Bahçe kadar şansı var. F.Bahçe?nin de iki tane zor maçı olduğunu düşünüyorum. Bir de kupa maçı var. İşin mantıksal boyutuna baktığınız vakit biz Bursaspor?un şampiyon olmasını istiyoruz. Ezeli rakibimizin şampiyonluk adedinde bizim önümüze geçmesini istemiyoruz. Sadece onla kalmıyor iş. İşin duygusal boyutunun yanında ekonomik olarak da bazı imkanlar elde ediyor. En önemli rakibimizin bizden bu anlamda daha güçlü olmasını arzu etmiyoruz. İşin mantıksal boyutuna da, duygusal boyutuna da baktığım vakit Bursaspor?un şampiyon olmasını istiyorum tabiki.
 
Galatasaray 1 Fenerbahçe 0

Galatasaray A2 Takımı, A2 Ligi Marmara Grubu 35. hafta maçında Fenerbahçe'yle karşı karşıya geliyor. Galatasaray TV ve Galatasaray.com'dan canlı yayınlanan karşılaşma, 14. dakikada Anıl Dilaver'in attığı golle 1-0 Galatasaray üstünlüğüyle sonuçlandı.

....................
 
Dün geceden İskoçya'dan bir mac skoru:

Motherwell [6 - 6] Hibernian

11' [0 - 1] C. Nish

16' [1 - 1] G. Coke

20' [1 - 2] C. Nish

28' [1 - 3] D. Riordan

36' [1 - 4] C. Nish

39' [2 - 4] J. Sutton

56' [2 - 5] A. Stokes

65' [2 - 6] A. Stokes

67' [3 - 6] G. Coke

72' [4 - 6] T. Hateley

76' [5 - 6] J. Sutton

90' [6 - 6] L. Jutkiewicz

Yorumsuz :)
 
Kulüpler Birliği yabancı futbolcu sayısının 6+4 olması için düğmeye bastı. Hürriyet'te yer alan habere göre, Futbol Federasyonu ile görüşmelerini aralıksız sürdüren Kulüpler Birliği yetkilileri, tüm Süper Lig ekiplerine yazılı bir açıklama göndererek yabancı oyuncu sayısının artırılması konusundaki düşüncelerini öğrenmek istedi. Kulüpler de yabancı sayısının artması yönünde görüş birliğine vardı.

4 büyükler ek kontenjan istiyor

Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş, Gaziantepspor, İstanbul BŞB, Manisaspor, Sivasspor, Ankaragücü ve Gençlerbirliği yabancı futbolcu kontenjanının 6+2?den 6+4?e çıkarılmasını destekledi. Kasımpaşa, Bursasspor, Eskişehirspor, Denizlispor ise bu konuda kararsız kaldı.
Federasyon da sıcak bakıyor.

Süper Lig kulüpleri, yerli oyuncuların sürekli fiyat artırması ve geçen sezon Mehmet Topuz?un astronomik rakamlara ulaşan transferi gibi gelişmeleri göz önünde bulundurarak, 2 yabancı hakkı daha tanınmasını istiyor.

Bu arada Futbol Federasyonu?nun da yaklaşan Mali Kongre nedeniyle kulüplerin kontenjanın artırılması konusundaki ısrarına destek vereceği belirtiliyor.

Beşiktaş?ın 11 yabancısı var:

Ferrari, Sivok, Schildenfeld, Zapotocny, Fink, Ernst, Tello, Holosko, Delgado, Tabata, Bobo.
G.Saray?da 8 yabancı:
Leo Franco, Neill, Elano, Kewell, Keita, Dos Santos, Jo, Baros.
Fener 7 yabancılı:
Lugano, Bilica, Santos, Baroni, Deivid, Alex, Güiza.

DÜNYADA DURUM NASIL?

İngiltere?de kalite şartı

PREMIER Lig?de yabancı sınırı yok. Ancak kulüplerin transfer edeceği oyuncu, kendi milli takımının son 2 yılda yaptığı maçların yüzde 75?inde oynamış olmak zorunda. Ayrıca kulüpler, milli takımı FIFA dünya sıralamasında ilk 70?de olan ülkelerden yabancı transfer edebiliyor. Çok özel yeteneklere ise, bu kriterlere uymasa da transfer izni çıkabiliyor.

İtalya?da sınır yok

AVRUPA?da yabancı sınırlaması olmayan önemli liglerin başında Serie A geliyor. Kısa süre öncesine kadar AB dışı ülkelerden 3 futbolcuya izin veren İtalyanlar, artık yabancı sayısını serbest bırakmış durumda. Ancak İtalya Profesyonel Futbolcular Birliği de kulüplere yeniden yabancı kısıtlaması getirilmesi için harekete geçti.

FIFA 5 yabancı diyor

FIFA ise, yabancı oyunculara sınırlama getirme amacında. Dünya futbolunu yöneten kurumun düşüncesi her takıma 6+5 kuralını uygulatmak. Bu, lig farkına bakılmaksızın takımların en az 6 yerli ve en fazla 5 yabancı oyuncu ile sahaya çıkmasını gerektiriyor. Ancak FIFA?nın çok istediği bu uygulama, AB?nin çalışma serbestliğe ilkesine takıldığı için henüz hayata geçmedi.

Avrupa?da en çok yabancısı olan kulüpler

Chelsea: 26
Liverpool: 25
Arsenal: 24
Inter: 20
M.City: 19
 
Ben şahsen karşıyım bu değişikliğe,zaten ülkemizde saçma sapan yabancılar gezinip duruyor,birde bu kural gelince o kalite dahada düşer...Tek avantajı şu Bursa,Kayseri gibi ölü soyucu kulüpler biraz adam olurlar,akıllarını başlarına toplarlar...
 
Ben destekliyorum bu düzenlemeyi.Zira kontenjan sorunu yüzünden ülkemizin kaçırdığı yabancı oyuncuları bir düşünsenize.Kaka,İbrahimoviç,Pepe,Appiah,vs ekonomik olarak zaten İtalya,İspanya,İngiltre ile yarışamayız bide gençleri onlar bulur çıkartır bizde almak zorunda kalırsak işte böyle olduğumuz yerde sayarız.
 
bir kere 21 yaş altı olarak ülkeye gelen yabancı yabancı statüsünde sayılmamalı. Adamı yetiştiriyoruz. Ama şu an için oynatamayacağımızdan, yabancı sınırına da takıldığndan bedava bırakmak zorunda kalıyoruz. Meseşa Nonda'yı o kota yüzünden göndermek zorunda kaldık. Hem parasını aldı hem bizde oynamadı. BJK zapo için eli mahkum kiralamak zorunda kaldı.

Öte yandan iyi yerli futbolcularımızı yut içine pazarlıyamıyoruz adam iyi zaten hangi anadolu klübüne gider ama yabancı klüplerde 2-3 milyon veriyor. Oysa biz daha kötü yerli futbolcu almaya çalışsak kapı 5 milyondan açılıyor. İşte buradada konuşuluyor. "ooo mehmet topala 4.5 milyonmu vermişler hemen satılsın yahu" Ama şimdi mesela manisadan yiğit'i almak istesek 5-6 milyon isteyecekler. Şimdi Mehmet mi daha iyi Yiğit mi? Bu yüzden yanancı sınırı kalkmalı. Böylelikle yerli piyasa gerçek fiyatlarına kavuşur. Zaten onalrda kendilerine böyle para veren olmadığı için yurtdışına açılır ve ülke futbolu gelişir. Bİzde 2. ligde oynayan topçunun aldığı parayı, Bundesligada alamayan topçular var..
 
Kanaltürk'teki futbol programında konuşan Melih Gökçek, sözleşmesi sezon sonu biten futbolcuları Ariel Broggi'ye maçın 15. dakikasına kadar kırmızı kart görmesi karşılığında 200 bin euro teklif edildiğini açıkladı.

Gökçek, "Telefonun nerden geldiğinin ortaya çıkarılması için Federasyonun acil harekete geçmesbi gerekiyor. Cep telefonuyla aranmış. İngilice konuşma yapılmış. Ancak telefon numarası ile nerden geldiği konusunda bilgi sahibi değiliz. Telefon hangi birime aitse ortaya çıkarılabilir. Bu konuda gerekli talimatları verdik.

OYUNCUMUZ AHLAKİ DURUŞ SERGİLEDİ

Gökçek konuşmasını şöyle sürdürdü:

Telefondan sonra sezon sonu sözleşmesi bitmesine rağmen bu oyuncumuz ahlaklı bir duruş sergileyerek, bu durum yönetim ve arkadaşlarına bildirdi.

Bir diğer olay ise futbolcumuz Serkan Kırıntı ile ilgili yaşandı. Serkan'a 100 bin euro teklif edildi.

FENERBAHÇE MAÇI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ

Gökçek yarın oynanacak olan Fenerbahçe maçıyla ilgili şunları söyledi:
Yarınki Fenerbahçe maçı için çeşitli gerginlikler çıkarıldı. Basın bu olayı iyice abarttı. Ancak şunu söyleyeyim.. Fenerbahçe maçı bizim önemli bir maçtır. Biz bu maçta ne gerekiyorsa yapacağız.

Ankaraspor maçı Fenerbahçe'ye satacak mı? sorusuna Gökçek, bukonuda sözü Hınçal Uluç'a getirdi. Hınçal Uluç'un kendisi ile yıldızının hiç barışmadığını, ancak bunun nedenini bir türlü anlamadığını söyleyen Gökçek, "Kendisini aradım ve nedenini öğrenmek istedim. Telefonlara bile çıkmıyor. Soy ismi Hınçal olduğu için soyismine uygun davranarak bizle uğraşıyor" diye konuştu...

BEN DOĞUŞTAN FENERBAHÇELİYİM

Gökçek konuşmasını şöyle tamamladı: Ankaraspor Türkiye'ye mal olmuş bir kulüp ve şerefiyle onu daha yüksek yerlere taşıyan başkanı, yönetimi ve oyuncuları var. O insanlar şerefini paraya satacak insanlar değil. Bu konuda bize atfedilen bu iddialar söyleyen kişiye aittir. Bu tür olaylar sadece bizi üzüyor.

"Aziz Yıldırım ile kişisel sorunlarım olabilir.. Ben doğuştan Fenerbahçeli'yim.. Ancak bugün Ankaraspor'un daha da başarılı olması için emek veriliyor ve bunun için çalışıyoruz. Biki kimse satın alamaz".


Neler dönüyor neler...
 
Niye şaşırdınız ki, Fener´den 500.000 $ teşvik primi alıp, maçtan sonra teknik direktör Ersun Yanal aracılığıyla futbolculara ve teknik kadroya bunu dağıtttıran bu kulüp değil miydi?

Ankaragücü tarihinde en fazla teşvik primi ve şike suçlamasına muhatap olacak kulüplerden birisidir. Sezonun ilk yarısında ligde kalmayı garantileyip, ikinci yarısında maçlarını satmakla ünlü olan kaç kulüp var ki bu memlekette!

Bugün adam gibi oynar mı, bunu şimdiden kestirmek güç, ama bildiğim bir şey var o da; eğer Ankaragücü isterse bugün Fener´den puan alır.
 
Kulüplere alkollü içki ismi yasağı


Tütün ve Alkollü İçkilerde yapılan yeni düzenleme ile söz konusu mamûllerin satışı ve sunumunda önemli değişikliklere gidiliyor. Alkollü içki markalarının, spor kulüplerine isim olarak verilemeyecek. İşte ayrıntılar...



Alkollü içki markalarının, spor kulüplerine isim olarak verilmesi de yasaklanırken, sigara özendirmeye yönelik reklam ve kampanyalar düzenlenmeyecek

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından hazırlanan ve ilgili kamu kuruluşlarıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ve sektör temsilcilerine gönderilen yönetmelik taslağıyla, satış faaliyetleri ve belgesi, tütün mamulü ve alkollü içkilerin satılamayacağı yerler, perakende satış, fiyat bildirimleri, reklam ve sponsorluk uygulamaları, denetim ve yaptırımlar yeniden düzenleniyor.
 
Futbolun karanlık yüzünün en büyük sorumlusu Türk spor basını. Türk spor basını F.Bahçeli. Her şey F.Bahçe'ye göre kuruluyor.

F.Bahçe'nin, G.Saray dahil her maçında akla hayale gelmez goller yeniyor kimsenin gıkı çıkmıyor. Zalad, Türkiye'ye giremeyecek hale gelmişti.

A.Gücü kalecisi ile ilgili iddialar bana da geldi. Hem de 'İş bitti' diye. İşin bu hale gelmesi tatsız tabii ki. Ligin marka değeri sürekli düşüyor.

Fenerbahçe, Ankaragücü'nü 3-0 gibi net bir skorla mağlup ederek son haftaya lider girdi.

Ben maçı seyretmedim, pazar günü de yazdım. Maça değil, "9. Senfoni'yi seyretmeye gideceğim" dedim ve de ne kadar doğru bir karar verdiğimi maç gösterdi.

Maç öncesi iddialar havada uçuştu. Melih Gökçek, Broggi'ye telefon eden bir kişinin 200 bin euro teklif ettiğini, kaleci Serkan'ın da aynı şekilde arandığını söyledi. Siz de son görüşmemizde "Karanlık bir maç" ifadesini kullanmıştınız. Bu yaşananlar Türk futbolu için pek de hoş olmadı aslında.

Kaleci ile ilgili iddialar bana salı günü geldi. 'Teklif edildi' diye değil, neredeyse 'İş bitti' diye!.. İşin bu hale gelmesi tatsız tabii ki... Bunlar kanıtlanması çok zor olan iddialar. Kanıtlanmadığı zaman da konuşmak, işi daha da çirkinleştirir ama atalarımızın bir lafı da var: "Şüyuu vukuundan beter" derler. Bugün bu haldeyiz. "Ligin marka değeri" deniyor. İşte marka değeri böyle düşer.

Ben maçı seyretmedim ama televizyonlarda özet görüntülerini izledim. Serkan'ın yediği goller ortada.
Bir kaleci kötü gol yiyebilir ama Fenerbahçe'nin Galatasaray maçından bu yana şampiyonluk yolunda oynadığı kritik maçlara şöyle bir bakacak olursak; Leo Franco talihsiz bir gol yiyor, Murat Şahin talihsiz gol yiyor, İvesa talihsiz goller yiyor, Serkan talihsiz goller yiyor. Bütün bu talihsiz gollerin hepsi de Fener maçlarına rastlıyor. Bursa'nın maçında talihsiz gol yiyen kaleci yok; nedense!.. Tatsız.

Fenerbahçe 28 yıldır Türkiye Kupası'nı alamıyor ama ligdeki kadar hırslı değildi Trabzon karşısında. Kupayı riske etmesi doğru bir karar mıydı?

Normaldi. Ankara'ya deplasmana gidecek bir de Ankaragücü, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yolundaki Bursa'nın kardeş takımı, bunlar tek renkte neredeyse birleşmiş. Bursa'nın kritik maçlarına Ankaragücülüler gidiyorlar, Bursa'nın kritik maçlarına Ankaralılar geliyorlar.

KUPANIN DEĞERİ YOK

Böyle bir Ankara'ya karşı maça giderken, 28 yıl değil, 280 sene kupayı kazanmasa ne olur? Türkiye Kupası'nın kıymeti harbiyesi yok. Bitmiş, sıfıra inmiş. Böyle bir kupayı 'Biz 27 yıldır almadık, bu yıl alalım' diye çok daha prestijli Türkiye şampiyonluğunu riske eder mi Fenerbahçe!.. 'Çıkarsınız alırsınız, alırsınız, almazsınız almazsınız.' Ben Fenerbahçe'nin teknik direktörü olsam, ben Fenerbahçe'nin başkanı olsam çıkar futbolculara böyle söylerim: 'Sakın ha... Bu maçta ceza alanı, kırmızı kart göreni, bu maçta sakatlananı yakarım.'

Öteki taraftan 'Trabzon'un da gönlü alınmış oldu!.. Kupa kaybetmiş bir Trabzon riskli olabilirdi' yorumları da yapıldı.

Bu dedikodular her zaman yapılır. Türkiye'ye has bir şey değil. İki rakip karşı karşıya geliyorsa ligin son haftalarında, birinin kupada, birinin ligde iddiası varsa ve o iki rakip karşı karşıya gelecekse, 'Bunlar paylaşacak' der herkes. Ama futbol tarihi, bunun aksi şekilde sonuçlanmış tonla örnekle dolu. Tabii elin ağzı torba değil, büzemiyorsun. Üstelik de zaten ipliği pazara çıkmış, marka değerinin yarısını yitirmiş bir ortamda bunlar çok daha kolay söyleniyor.

Trabzon Başkanı Şener "Süper Kupa finalinde de karşılaşacağız" diyerek biraz çanak tuttu aslında.

Herkes çanak tutuyor. Kulüpler çanak tutuyor, başkanlar, yöneticiler çanak tutuyor. Ankaragücü asbaşkanının iki hafta evvel başlayan, durduk yerde ortalığı geren, kıyametler kopmasına sebep olan açıklamaları da bunlardan... Sonunda kendisi de özür dilemek zorunda kaldı. Ne öyle konuş, ne de kalk özür dile. Şimdi onca laftan sonra Ankaragücü'nün bu futbolu ne!.. Hadi bakalım şimdi bunları bağdaştır.

Futbolun bu çirkin yüzünü kabul etmek mi gerekiyor?

Ben baştan beri söylüyorum; futbolun bu karanlık yüzünün en büyük sorumlusu Türk spor basını. Türk spor basını tarafsız değil. Çok kötü taraflı ve Fenerbahçeli. Ben Türk spor basınını 1955'ten beri muntazaman okumaya başladım. Her şey Fenerbahçe'ye göre kuruluyor.

TERS KÖŞEYE YATTI

Zavallı Zalad neredeyse Türkiye'ye giremeyecek durumda!.. Adamı o kadar aşağıladılar. Şimdi arka arkaya Fenerbahçe'nin şampiyonluğa doğru giden her maçında Galatasaray kalecisi dahil akla hayale gelmez goller yeniyor, kimsenin gıkı çıkmıyor. Bu şimdi tarafsız basın mı?

Bütün sezon boyunca tonla frikik golü atmış Cevad Prekazi, Zalad'a golü attığı zaman tasvir ettiler konuşmayı neredeyse, teybe almış gibi!.. 'Frikik olduğu zaman, ben onu kalenin şu tarafına atacağım. Sen öbür tarafa doğru hamle yap' demiş Cevad, anlaşmışlar.
Paralar ödenmiş!

Bu senenin başından beri bir tane frikik golü olmayan Alex, frikik golü atıyor, İvesa aynen Zalad gibi ters tarafa gidiyor, bu gol normal. Şimdi bu medya tarafsız olabilir mi?
Medyası böyle olunca, futbolu da böyle olur.

Hıncal Uluç - Fotomaç
 
G.SARAY'A İKİ YENİ MAĞAZA


Galatasaray Kulübü, pazarlama mağazalar zincirine Adana ve Mersin Galatasaray Store'ların açılmasıyla yeni halkalar ekliyor.

Kulüp internet sitesinden yapılan açıklamada, taraftarlarla buluşmayı bekleyen mağazaların açılışlarının, Galatasaray Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özgörkey tarafından yarın saat 12.30'da Mersin'de, saat 15.30'da da Adana'da gerçekleştirileceği duyuruldu.
 
Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray'a 2009-2010 sezonunda büyük bir üstünlük kurdu.



Son olarak Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde Galatasaray'ı yenerek, namağlup şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe, bu sezon (A) takımlar seviyesinde futbol, basketbol ve voleybolda ezeli rakibiyle yaptığı 19 resmi maçta 18 galibiyet alırken, sadece 1 kez yenildi.

Futbol ve voleybolda rakibi karşısındaki tüm maçlarını kazanan sarı-lacivertliler, tek yenilgisini basketbolda Bayanlar Teknosa Türkiye Kupası finalinde aldı.

FUTBOLDA 2 GALİBİYET
Futbolda rakibiyle bu sezon Turkcell Süper Lig'de 2 kez karşılaşan Sarı Kanarya, 2 maçta da galip gelmeyi başardı.

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 3-1 galip gelen Fenerbahçe, deplasmanda da kendisi için büyük önem taşıyan maçı 1-0 kazanarak şampiyonluk için büyük bir avantaj yakalamıştı.

VOLEYBOLDA 9-0
Fenerbahçe, voleybolda ise bayanlar ve erkeklerde ezeli rakibiyle yaptığı 9 resmi maçı da kazanmasını bildi.

Fenerbahçe Acıbadem Bayan Takımı, lig, Türkiye Kupası ve Play off'larda Galatasaray ile 7 kez karşılaşırken, sadece 1 set verip, tüm maçları galip tamamladı.

Erkeklerde ise ligde oynanan 2 karşılaşma da sarı-lacivertlilerin üstünlüğüyle tamamlandı.

BASKETBOLDA 7-1
Fenerbahçe, bu sezon Galatasaray karşısındaki tek yenilgisini basketbol branşında elde etti.

Erkekler ve bayanlarda Galatasaray ile 8 kez karşılaşan sarı-lacivertliler, 7 galibiyet, 1 de mağlubiyet aldı.

Beko Basketbol Ligi'nde sezonun ilk yarısında iki takım arasındaki maçı Galatasaray Cafe Crown'un kazanmasına rağmen, sarı-kırmızılıların 'Cemal Nalga skandalı' nedeniyle ceza alması nedeniyle bu karşılaşma 20-0 Fenerbahçe Ülker lehine hükmen galibiyet olarak tescil edildi. İkinci yarıdaki maçı ise Fenerbahçe Ülker 81-77 kazandı.

Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde ise lig ve Play off'larda oynanan 5 maçı da kazanan Fenerbahçe, sadece Teknosa Türkiye Kupası finalinde rakibine yenildi.

2009-2010 SEZONUNDAKİ RESMİ MAÇLAR
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında, futbol, basketbol ve voleybol branşlarında (A) takımlar seviyesinde 2009-2010 sezonunda oynanan resmi maçlar ve sonuçları şöyle:

Futbol:
Fenerbahçe-Galatasaray: 3 - 1 (Turkcell Süper Lig)
Galatasaray-Fenerbahçe: 0 - 1 (Turkcell Süper Lig)

Basketbol Erkekler:
Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker: 0-20 (Beko Basketbol Ligi)
Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Cafe Crown: 81-77(Beko Basketbol Ligi)

Basketbol Bayanlar:
Galatasaray-Fenerbahçe: 77-84 (TBBL)
Fenerbahçe-Galatasaray: 76-62 (TBBL)
Galatasaray-Fenerbahçe: 57-55 (Türkiye Kupası finali)
Fenerbahçe-Galatasaray: 57-51 (TBBL play off final serisi)
Fenerbahçe-Galatasaray: 61-56 (TBBL play off final serisi)
Galatasaray-Fenerbahçe: 78-82 (TBBL play off final serisi)

Voleybol Bayanlar:
Fenerbahçe Acıbadem-Galatasaray: 3 - 0 (Aroma 1. Ligi)
Galatasaray-Fenerbahçe Acıbadem: 0 - 3 (Aroma 1. Ligi)
Galatasaray-Fenerbahçe Acıbadem: 0 - 3 (Türkiye Kupası)
Fenerbahçe Acıbadem-Galatasaray: 3 - 1 (Türkiye Kupası)
Fenerbahçe Acıbadem-Galatasaray: 3 - 0 (Aroma 1. Lig Play off)
Galatasaray-Fenerbahçe Acıbadem: 0 - 3 (Aroma 1. Lig Play off)
Galatasaray-Fenerbahçe Acıbadem: 0 - 3 (Aroma 1. Lig Play off)

Voleybol Erkekler:
Fenerbahçe-Galatasaray: 3 - 2 (Aroma 1. Ligi)
Galatasaray-Fenerbahçe: 1 - 3 (Aroma 1. Ligi)
 

Üst