Gündemden

Galatasaray'ın eski yıldızı Lincoln, Brezilya Kulübü Palmeiras'tan alamadığı parası yüzünden zor günler yaşıyor.

Galatasaray'dan olaylı bir şekilde ayrılan ve ülkesine geri dönerek Palmeiras Kulübü ile anlaşan yıldız oyuncu, bonservis bedelinin 1.5 milyon dolarlık kısmını, geri almak üzere kendi cebinden karşılamıştı. Lincoln, kendisine verilen sözlerin tutulmaması yüzünden iflas ettiğini açıkladı.

Brezilya basınına konuşan deneyimli oyuncu, "Palmeiras'a gelirken cebimden 1.5 milyon dolar vermiştim. Kulübüm bu parayı en kısa sürede bana geri ödeyeceğini bildirmişti, ancak henüz hiçbir şey alamadım. Neticede her şeyimi kaybettim" diye konuştu.

Palmeiras Başkanı Arnaldo Tirone ise Lincoln'un haklı olduğunu ancak kriz yüzünden ödeme yapamadıklarını söyledi. Tirone, "Kasamızda hiç para yok. Bankalara olan borçları ödedikten sonra sıra Lincoln'e gelecek" açıklamasını yaptı
 
Engin Bekdemir diye genç bir çocuk varmış Porto'da oynadığı söyleniyor. İzleyen eden var mı acaip bi yetenekmiş u19da filan esiyor diyolar alabilme ihtimalimiz var mıdır ?
 
2 forma da fiyasko bence umarım bunlar olmaz.

Edit: İnternette iki formanın da daha ayrtıntılı halini gördüm aslında o kadar da kötü değillermiş :D
 
Cim-Bom’un hocası Gerets

Ünal Aysal önceki günkü basın toplantısından sonra dün Bali Adaları’na uçtu.
İstanbul’da kalıp yönetime girmek isteyecek kişilerle uzun uzun konuşup tartışmak istemiyor anlaşılan. Seçimlerden sonra dinlenecek vakti olmayacağından kısa da olsa bir tatil yapıyor.

Galatasaray Yönetim Kurulu’na girmesi çok yararlı olacak geçmiş deneyimleriyle hem camiaya hem yönetimdeki diğer arkadaşlarına güven verecek bir kişi olan Ali Dürüst’ün ikinci başkanlığa gelmeyecek olması bence üzücü bir gelişme.

Ali, profesyonellerden çok yöneticilerin kulübü idare etmesinden yana. Ünal Aysal da Avrupa’nın büyük takımlarını örnek alarak sporu profesyonellerin yönetmesini istiyor. İşte temelde anlaşamadıkları nokta bu.

Öte yandan yine ikinci başkanlık için adı geçen Adnan Öztürk’ün de dışarıda kaldığı yolunda bilgiler geliyor. Adnan Öztürk ilkelerinden vazgeçmeyen, Galatasaray’ın iyiliği dışında hiçbir şey düşünmeyen ve bu konuda da taviz vermeyen bir yapıya sahip. Ünal Aysal’a yakınlığı ile bilinen bazı isimler ve bu isimlerin geçmişte yaptıkları Adnan’ı rahatsız etmiştir. Onun için bu yönetimde yer alacağını sanmıyorum.

Futbolun başına bir yabancının getirilmesi ne kadar doğrudur bu tartışılır. Transfer konusunda yararlı olabilir elbet. Ama Türk futbolunu, spor basınını, ligdeki diğer takımları tanıyıncaya kadar uzun bir süre geçecektir. Bu sürede de ona herhalde Bülent Tulun yardımcı olacak. Zaten teknik direktörlükte Gerets tercihi Bülent Tulun’un futbol konusunda ne kadar bilgili olduğunu gösteriyor. Çünkü daha önceki gelişinde Bülent, Gerets ile birlikte uyum içinde çalışmıştı.

Ünal Aysal “Galatasaray küllerinden doğacak” derken, Sarı-Kırmızılı kulübün tükendiğini ya da yangınlarda olduğunu belirtiyor herhalde. Bu kadar kötümser olmak için bir neden yok. Galatasaray gibi camialar çok kısa sürede toparlanabilir. Yeter ki, doğru yöneticiler seçilsin.

Aysal’ın Bali tatili süresince Refik Arkan ve Bülent Tulun’un “İşleri” yürütecek olmasını da anlamak biraz zor. Bülent futbolla ilgili ön hazırlıkları yapar ama Refik Arkan ne yapar? Onu da herhalde sadece Refik Arkan bilir. Hayrettin Kozak’ın ikinci başkan olacak söylentisi ise bir çok soru işaretlerini yanı sıra getiriyor. Soru işaretlerini de bir dahaki yazımızda uzun uzun tartışırız.

Aziz Üstel'in yazısı
 

Üst