G.SARAY İÇİN DEĞİL, EGOLARI İÇİN...
BAŞARI sporda esas kriterdir... Kazanan her zaman haklıdır, bu haklılık da sevenlerine mutluluk verir... Bunlar genel klişelerdir... Peki başarı nedir? Gerçekten kupa kazanmak mı? Eğer cevap ?Evet? ise o zaman niye G.Saray tarihinin en başarılı başkanı Faruk Süren, arkasına teneke bağlarak kulüpten gönderildi? O değil miydi UEFA Kupası?nın baş mimarı... O değil miydi 4 yıl üst üste G.Saray?a şampiyonluk getiren ekibin başı... Ya Fatih Terim... Başarı ve kazanmak esas kriterse F.Bahçe?den bir kez Ali Sami Yen?de 4, ki bu göreve başladığının 6. haftasındaydı, bir kez de Kadıköy?de 6 yiyen o değil miydi? Ezeli rakibi F.Bahçe?ye iki tarihi zafer kazandıran bir teknik direktör nasıl ?imparator? oluyor... UEFA Kupası zaferi öncesi Chelsea, G.Saray?a Ali Sami Yen?de 5 gollü hezimet yaşatmamış mıydı? O değil miydi ligde 9 puan geriye düştüğünde istifasını yönetime sunan?
ŞİMDİ yukarıdaki tabloya bakarak başarı nedir, ne değildir, nasıl kazanılır iyice incelemek lazım... Başarı ekip olarak güçlü bir şekilde, bir duruş sergileyerek, sendelesen de ayakta kalmaktır... Sonra gerisi, kupa ve kupalar, zaten gelir... Bugün Bülent Korkmaz giyotine boynunu uzattı bekliyor... Kopacak kafa sadece Bülent Korkmaz?ın kafasıysa gülerim G.Saray?ın ağlanacak haline... Eğer onunla birlikte futbolu yönetenler de gidecekse bu karar karşısında şapkamı çıkartırım...
SEZON başında Skibbe?yi Bülent Korkmaz getirmedi takımın başına. O Skibbe takımın içerisine bombayı koydu. Sezon başında transfer kavgası yapan da Bülent Korkmaz değildi. Başkan Adnan Polat?ın mavi boncukları ayrı ayrı dağıttığı Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin kutuplaşmadı mı? Bu kavga yüzünden transferler gecikmedi mi? Bu kavga yüzünden bölük pörçük transfer yapılmadı mı? Bu kavga G.Saray?ın Şampiyonlar Ligi?nden elenmesine yol açmadı mı?
ADNAN Sezgin Skibbe?yi korurken, Haldun Üstünel göndermeye çalışmıyor muydu? Bu kargaşada Florya?da Lincoln ve Meira kendi cumhuriyetlerini kurmamış mıydı? Takım kampta kalırken onlar evine gitmiyor muydu? Sonra en kritik anda Hamburg maçı öncesi Meira?yı takımda stoper yokken Bülent Korkmaz mı Zenit?e sattı? Acaba Korkmaz Meira satılırken yöneticilere ne demiş? Hiç öğrenmeye çalıştınız mı?
SEZGİN NE YAPTI?
İLK Hamburg maçından sonra hocasına ?Fuck off? diye bağıran Lincoln?e Haldun Üstünel nasıl dalmış soyunma odasında? Sonrasında Bülent Korkmaz bu hareketi cezalandırırken Adnan Sezgin ne yapmış yandaş medyasıyla... Korkmaz?ın altını nasıl kazmış yavaş yavaş? Lincoln?e ceza verilirken susan Üstünel kendi getirdiği adamlar Baros ve Kewell?ın kötü performansları sebebiyle Korkmaz?dan kement yediğinde nasıl yön değiştirmiş? Nasıl birden bire ?Bülent hocayı çok seviyorum ama onunla olmuyor!? demiş... Kewell ve Baros takımın en kritik dönemecinde sahada gezinirken niye kimse ?Beyler nedir sizin durumunuz?? diye sormamış G.Saray?ın yıldızlarına? 20 gollü ?Gol Kralı? Baros Antalya, Ankara, Hacettepe, Beşiktaş maçlarında yüzde bin golleri kaçırırken de suçlu hocalar mıydı? Baros onları atsa bugün G.Saray nerede olurdu?
TAMAM Bülent Korkmaz yanlış değişiklikler yapmış, yanlış taktikler vermiş olabilir. Hatta daha da ileri gidelim, evet böyle hatalar yaptı! Ama şunu unutmayalım... Hacettepe maçında skoru değil de kendini kurtarmak istese Hasan Şaş?ı oyuna almazdı. Alpaslan?ı sahaya sürerdi, G.Saray yine kaybederdi ama kimse ona Hasan tercihinden dolayı ?İstifa? diye bağırmazdı... Haa.. Doğru ya... O maçtan sonra taraftar havaalanını da basmıştı... Acaba yöneticilerin bu baskından haberi var mıydı? Varsa takımı niye bu kaosun içerisinden çıkartamadılar? Yoksa onlar da bu protestodan hoşnut muydu?
BÜLENT Korkmaz bir kez takımın bel kemiği, geçen sezonun kahramanı Servet?i sahaya sürebildi mi? Takımın iskeleti Mehmet Topal-Servet ikilisini idmanda bile yan yana oynatabildi mi? Hayır! Arda en kritik yerde 3 maç ceza almadı mı? Emre Aşık ve Sabri onu takip etmedi mi? Kewell, Baros, Lincoln üçlüsü en önemli maçlarda ne oynadılar? Onları da mı Bülent Korkmaz getirdi bu hale?
FORMA İÇİN TAKIM
SAHTE bir Bülent-Lincoln kavgası yaratıldı. Lincoln gibi karakter yoksunu bir futbolcu takımda oynamıyor diye Korkmaz ?kişiliksiz, kompleksli? suçlamalarına maruz kaldı... Bu dönemde yönetim ona ne kadar sahip çıktı? Neden gerçekleri açıklamadılar? Neden yöneticiler Lincoln?ün gerçek kimliğini afişe etmeyip, hocalarını ateşe attılar? Hocanın arkasında durmak nasıl olur acaba? G.Saraylı yöneticiler bunu biliyorlar mı? Hocaları açık hedefken, bu Skibbe için de geçerliydi, neden kafalarını kuma gömdüler? Kendileri için haber yapıldığında çarşaf çarşaf yalanlama yayınlayanlar, neden hocalarına ve oyuncularına ?gerçek dışı? saldırılar yapılırken sustular? Neden yöneticiler susarken hocasına sahip çıkan Arda?ya Adnan Polat mesaj yollayıp ?sus? dedi? Neden, neden, neden?
GÜN karar günü... G.Saray?da gidecekler listesinde sadece futbolcular ve hoca olmamalı... G.Saray?da futbolu yönetmeye çalışanlar, daha doğrusu yönetemeyenler de değişmeli... Ya isim olarak ya da mantalite olarak... Kendileri için değil forma için takım kurmalılar... O formayı temsil edenleri en az kendileri kadar korumalılar... Formayı temsil edenler o zaman kendilerine güvenip ellerinden geleni sahaya yansıtabilirler... Yoksa Don Kişot gibi yeldeğirmenlerine karşı sanal savaşlar açmak yöneticilik değil... Ama gelin görün ki Mart 2010?da seçimler var... Birileri suçlu olmalı ki kendileri temize çıksınlar. Ama görünen o ki bu kayıp sezonun tek suçlusu yöneticilerdir... Hocalarını, futbolcularını, taraftarlarını, ilişkilerini yönetemeyen yöneticiler... Ve tabii onların sayın başkanı Adnan Polat!
BU arada basketbol şubesini de, onu yönetenleri de, içerideki yönetim tutsağı profesyonelleri de, görevleri iletişim ve proje olup da şubenin her işine karışan ve haddini aşanları da unutmadık... Onlar bir sonraki yazının konusu... 10 milyon doların nasıl heba edildiğinin bir açıklamasını yaparlar artık... Eğer tabii onu da yapabilirlerse...
GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN
çok çok güzel bir yazı olmuş.herkese okuması için tavsiye ederim.