Kadromuz tamamlandığına göre ben de önümüzdeki seneki kadro yapısı hakkında düşündüklerimi yazayım.
Öncelikle herkesin kafasında bir ilk 5 kurma çabası var. İnanın bu Oktay Mahmuti için son derece önemsiz bir konu. Normalde ne olur, düz mantık takımındaki pozisyonlarının en iyi 5 oyuncusunu ilk 5'e yazarsın. Ama Oktay Hocamız bunun yerine birbirini en iyi tamamlayan, birbirleriyle en iyi anlaşan oyuncuları bir arada kullanmayı tercih ediyor. Bu yüzden ilk 5 yazmak mantıksız aslında, o maç hangi 5 oyuncu iyi durumdaysa maç sonunu o 5 oyuncu oynayacaktır. Kısacası hiçbir önemi yok ilk 5'in ama illa tahmin yapmam gerekirse, Tutku ve Andric'in sonradan oyuna dahil olacağını, Lakovic-Songaila gibi 2 kariyerli oyuncuyu ve Furkan gibi gelişimi çok önemli bir oyuncuyu ilk 5 başlatacağını düşünerek;
Ender-Lakovic-Shipp-Songaila-Furkan
ilk 5'i ile başlayacağımızı tahmin ediyorum.
Bu sene Oktay Hoca'nın koçluğunu sergilemesi gereken en önemli konuya gelelim şimdi, Jaka Lakovic. Jaka Lakovic çok kaliteli bir oyuncu ama kullanması da bir o kadar zor bir oyuncu. Öncelikle işin hücum kısmına gelirsek Lakovic'in ağırlıklı olarak 2 numarada kullanılacağını ve top getirmeyeceğini tahmin ediyorum. Daha çok hücumun son saniyelerinde topa sahip olan ve topu kullanan, bitirici hamleyi yapan oyuncu olur. Ender-Lakovic, Tutku-Lakovic ikililerini de sık sık göreceğiz gibi geliyor buna. Aslında bu noktada savunma kaynaklı çok sorunumuz olacağını düşünmüyorum. Tutku'ya yapılan savunması kötü eleştirisini hiçbir zaman anlayamayacağım sanırım. Geçen sene kimsenin durduramadığı skorerleri durduran, en kritik anlarda Ömer Onan misali rakibine top bile aldırmayan oyuncumuzdu Tutku. Boyu da onun için avantaj teşkil ediyor, Lakovic ile sahada yer aldıklarında Lakovic point guardı, Tutku 2 numarayı tutacaktır. Aynı cümleyi Ender için de kurabiliriz sanırım. Lakovic zaman zaman nadiren de olsa 1 numarada oynayacaktır, o zaman da 2 numarada Jamon Gordon ile birlikte kullanarak fizik dezavantajı da yaşamayan bir takım oluşturabiliriz maçın gidişatına göre.
Diğer önemli konu Mert Shumpert. Nedense Oktay Hoca'nın planlarında bu sene önemli bir yer almadığını düşünüyorum Shumpert'ın. Oktay Hoca onu 4 numara olarak görüyor ama baktığımız zaman 4 numarada en az 35 dakikalık süreyi kapatacak Songaila-Cevher ikilisi var. 3 numara oynatalım desek son 2-3 sezondur istisnasız 4 oynamış, 3 numara savunmasında nispeten zorlanabilecek, hücumunun en önemli noktalarından biri olan penetresini 3 numaralara karşı pek kullanamayacak bir Mert Shumpert bize ne katacak çok merak ediyorum. Burada anlatmaya çalıştığım olay şu. Shumpert geçen sene bu takımın en özel oyuncularından biriyken, şimdi sıradan ve verilen görevi yapmaya çalışacak bir oyuncu konumuna geçecek sanırım.
Kısa rotasyonunun diğer parçalarına gelirsek Tutku her zaman bu takımın lideri olacak, muhtemelen kaptanlık da verilebilir kendisine. Biraz bencillik yaparsak Milli Takım'a alınmayıp dinleneceği de bir bakıma iyi oldu, önümüzdeki sene Euroleague arenasında fazlaca yıpranacak zaten. 1 ve 2 numaralarda bolluk olduğu zaman keyfimize göre, ayırt etmeden istediğimiz bir oyuncuyu herhangi bir maçta dinlendirme lüksümüz olacak.
Herkesin düşündüğü ana sorunlarımızdan biri olan 3 numaraya gelirsek bu bölgede kullanmayı düşündüğümüz 3 oyuncu, Shumpert, Shipp ve Caner olarak gözüküyor. Caner her takıma lazım, süresini sorun etmeyen, her zaman en yüksek derecede savunma katkısı, ribaund katkısı veren bir oyuncu. Burada Caner'de sorun yok ama onun önündeki isimler biraz soru işareti gibi. Oktay Hoca burada da miss matchup yaratacağa benziyor. Şöyle ki Shipp'i 3 numarada kullandığında boy olarak kısa olmasına rağmen diğer 3 numaralara göre hızlı ve atletik bir oyuncu kullanmış olacak, hücum alanında bunu değerlendirmeye çalışacak. Savunmada da Shipp güçlü fiziği ve ribaund yeteneği sayesinde boy dezavantajını kapatırsa bunu avantaj haline döndürmüş olacağız. Shumpert oyuna girdiğinde ise Shipp'e göre tam tersi, diğer 3 numaralara göre ayakları daha yavaş ama pota altını oyununu bilen, pota yakınlarından çok etkili olan, gerektiğinde sırtı dönük hücum edebilen bir oyuncumuz olacak. Burada da savunmada 3 numaraların birebir oyunlarını ve penetrelerini takım halinde durdurmamız gerekecek. Bunu başardığımızda kağıt üstündeki eksikliğimiz bize avantaj olarak yansıyacak.
Kağıt üstünde eksik olduğumuz düşünülen 5 numara mevkisinde ise unuttuğumuz çok önemli bir nokta var. Oktay Mahmuti geldiğinden beri bu takımı gelenek sahibi olan ve bıraktığında da bir düzene sahip, kendi genç oyuncularını yıldızlaştıran bir takıma dönüştürmeyi istediğini söylüyor. Bu noktada Andric'in yanında Furkan'a güvenmemek hem Furkan'a, hem de bu sisteme yaptığımız saygısızlık gibi geliyor. Evet Pekovic gelse hepimiz seviniriz ama gelmezse de eyvah eyvahlık bir durumumuz yok kesinlikle. Pekovic-Andric ikilisi herkesin tamam diyeceği bir ikiliyken Andric-Furkan-Sertaç üçlüsü çok çok yetersiz demek yanlış sanki. Furkan'ı çoğu kişi potansiyelli ama hazır olmayan bir oyuncu olarak görüyor. Oysa ki Furkan şuan düzenlenen Avrupa U20 Basketbol Şampiyonası'nın en iyi uzunu. Valanciunas nasıl Rytas'da düzenli olarak oynayıp kendini 5.sıradan seçtirdiyse Furkan da bunu yapabilecek yeteneğe ve fiziksel özelliklere sahip. 3 senedir ligimizde düzenli olarak forma giyen, Kerem Gönlümlere, Mirsadlara, Oğuzlara karşı çok başarılı maçlar çıkarmış bir oyuncuyu fazla küçümsüyoruz. Furkan ve Andric ikilisiyle savunmada rakiplere nefes aldırmayacak ve ayakları inanılmaz çabuk 2 uzuna sahibiz. Tutku'nun, Ender'in, Lakovic'in olduğu yerde zaten bol bol boş smaçlar da vuracaktır Furkan, hücumda şu ankinden farklı olarak hiçbir özelliğini geliştirmese bile 8-10 sayı ortalaması yine yakalayacaktır ki artık orta mesafeden ve 3 sayı çizgisinin gerisinden de şut atabildiğine bizzat şahit olduk.
Geçtiğimiz sene Ermal'in yaptığı post oyunlarını yapacak oyuncumuz yok deniliyor. Burası doğru fakat geçen sene o sırtı dönük oyunlara çok ihtiyacımız vardı çünkü takımın hücum gücü çok sınırlıydı. Bu sene Lakovic, Songaila, Cevher, Ender hatta Jamon Gordon gibi skor potansiyeli yüksek eklemeler yaptık. Kaldı ki geriye dönersek çoğumuz Tutku-Andric'siz bölümlerde skorda hep geriye düştüğümüzü ve bu konuda hocamızı zaman zaman eleştirdiğimizi de hatırlarız, özellikle ilk çeyrekte ve 3. periyotlarda. Bu bölümlerde de Ermal ile oynuyorduk biz ve savunmada büyük zaaf gösteriyorduk. Hücumda en ufak bir formsuzluğunda bu bize inanılmaz dezavantaj olarak dönüyordu. Hücumda çok hareketli olacağız, artık screenlerden çıkıp Ray Allen tarzı setler çizebileceğimiz bir oyuncumuz da var. Takımda ikili oyun oynayan oyuncu sayısı 1'den 3'e çıktı, bunun yanında J. Gordon gibi penetre üstü sayı katkısı, Cevher gibi dış şut katkısı verebilecek eklemeler de yaptık. Hücum tarafında çok önemli bir uzun olan Songaila'yı da sayınca hücumda hiçbir problem yaşamayacağımızı söyleyebilirim.
4 numarada Songaila-Cevher ve zaman zaman Shumpert ile de hiçbir takımdan kötü diyemeyeceğimiz bir rotasyonumuz var. Yukarıdaki etkenleri de sayarsak bizim için önemli olan nokta geçen seneki sertliğimizi ve savunmamızı koruyabilmek olacak. Bunu yaptığımızda yenemeyeceğimiz takım yok, kadro kalitesi olarak hemen hemen her takımla baş edebilecek durumdayız, 1-2-4 numaralarda Euroleague'deki en değerli rotasyonlardan birine sahibiz, 3 ve 5 numarada ise dezavantajlarımızı avantaja döndürmeye çalışacağız.
Daha önce benzer bir şablon yapmıştım, kesinleşmiş transferlerimizden sonra hemen hemen şöyle bir rotasyonumuzun olacağını söyleyebilirim. Bu tabiki kritik maçlar için yaptığım bir rotasyon, derin kadromuz sayesinde nispeten zayıf maçlarda çok farklı rotasyonlar deneyebiliriz.
PG: Ender (15 dk), Tutku (20 dk), Lakovic (5 dk)
SG: Lakovic (15 dk), J.Gordon (20 dk), Evren/Göksenin (5 dk)
SF: J.Shipp (15 dk), Caner (10 dk), M.Shumpert (15 dk)
PF: D.Songaila (20 dk), Cevher (15 dk), M.Shumpert (5 dk)
C: Furkan (18 dk), L.Andric (18 dk), Sertaç/Songaila (4 dk)
Hatta biraz daha abartarak rotasyona yönelik tahminlerimi yazayım. Ender-Lakovic-Shipp-Songaila-Furkan ilk 5'i başlar. İlk periyotun son 2-3 dakikasına doğru Tutku-Andric-Caner, Ender-Shipp-Furkan ile değişir. 2. periyotun başında J.Gordon-Lakovic ve Cevher-Songaila değişiklikleri gelir. Tutku-J.Gordon-Caner-Cevher-Andric 5'ine döneriz. Daha sonra M.Shumpert kozunu kullanırız, gerektiğinde de Lakovic'i 1'e ve Songaila'yı 5'e almak gibi şeyler deneyebiliriz.
Biraz uzun bir yazı oldu, yazdıklarımı özetlemem gerekirse ben son 2 sezondur olduğu gibi bu sene başında da takımıma güveniyorum ve sene sonunda bunun haklı gururunu yaşayacağımı biliyorum. Oktay Mahmuti çoğu kişinin kafasına karıştıran ama aklındaki sistemi en uygulayacağı tarzda oyunculara yöneldi. Üstelik bir senede 20 milyon dolar harcayıp diğer sene bütçeyi küçültmek gibi bir korkumuz da yok, sağa sola çok para saçmadan gençlere yaptığımız yatırımın yararlarını 4-5 sene sonra çok daha iyi anlayacağız. Üstelik her ihtimale karşı basketbol şubesinin elinde sene içinde ihtiyaca göre çok iyi bir oyuncuyu katabileceği bütçe de var.
Eğer olur da bu sene EL'ye kalamamak, TBL'de final oynayamamak gibi başarısızlıklar yaşarsak yine çok üzülmeyeceğiz. Biliyoruz ki Türk Basketbolu'nun en değerli gençleri bizim elimizde ve biz hiçbir şey yapmasak bile bu gençler bizi 4-5 sene sonra bu ligin tepesine çıkaracak zaten. "Önemli olan zirveye çıkmak değil, orada kalabilmek" diye bir söz vardır, kısa vadeli bir takım yerine uzun vadeli bir takım yaratmaya çalışarak biz bu sözü uygulamaya çalışıyoruz ve görünüşe bakılırsa başaracağız da...