TBF, GS 76-72 FB maçında G.Saray'ı hükmen yenik saydı

Sonucun olumlu çıkacağını düşünmekle beraber hükmen yenilginin 2 günde verilip tahkim kararının ertelenmesi basketbol ortamını anlamaya yetiyor. Aleyhimize hemen karar verebilenler, potansiyel lehimize olacak kararı "Acaba bir şey bulabilecek miyiz?" bahanesi ile sürekli erteliyor. Yıllardır eleştirdiğimiz ve takım kötü sonuçlar aldığında ortaya çıkan "Kapatalım şubeyi gitsin" düşüncesi, Turgay Demirel, Harun Erdenay gibi derdi ülke basketboluna hizmet yerine şikeperver camiaya hizmet olan şüpheli şahısların yönetici olarak var olduğu ortamda ciddi anlamda gündeme alınması gereken bir düşünce. Sene sonu şampiyon olarak gereken dersi sahada vereceğimizi düşünsem de, karar lehimize çıkmazsa şampiyonluğumuzun anlamı olmayacak. 2014 yılında sportif başarı anlamında doyum olarak zirve yaptık zaten. Ben artık kirli adamların elinde malzeme olmamızı istemiyorum.
Zamanla göstermelik olduğu anlaşılan "17 Haziran" duruşunu gerçek anlamda tekrar etmeliyiz. Ama yine göstermelik olacaksa o duruş da batsın.
 
Bizimle TBF arasındaki bir davaya Fenerbahçeli avukatların katılma sebebi nedir oldukça merak etmekteyim.
 
TBF, GS 76-72 FB maçında G.Saray'ı hükmen yenik saydı.

Yenilgi onanır
Biz sert bir acıklama yaparız
İtiraz ederiz
İtiraz da reddedilir
Unutulur gider.
(Bu sonuçların cıkmasının sebebi tüm kurullar onlara ait)


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Yenilgi onanır
Biz sert bir acıklama yaparız
İtiraz ederiz
İtiraz da reddedilir
Unutulur gider.
(Bu sonuçların cıkmasının sebebi tüm kurullar onlara ait)


Sent from my iPhone using Tapatalk


Asıl sorun bizim kulübümüzün ne düşündüğü. Kizer'i oynatırken böyle bir sonucun çıkacağını biliyorlar mıydı yoksa acemilikten mi buraya gelindi?
Bizimkilerin savunması kapı gibi lisans vardı. TBF'nin verdiği lisansı nasıl muteber saymayız.
TBF'nin savunması banka yanlışlıkla 1.000 yerine 10.000 lira vermiş o aradaki fark sizin olabilir mi? şeklinde.
Yani dünkü maçta Sinan top benden çıktı dedi. Demese demezdi ve top bizde olurdu. Kizer olayında da TBF lisans verdi ama bu hatalı diyebilirdik belki, demedik.
Federasyon da kötü niyetli davrandı ve hatalı verilen lisansı dondurmayarak olayın bu hallere gelmesine neden oldu.
Benim görüşüm yine de TBF'nin hatası nedeniyle AGÜ maçı tekrar, FB maçı tescil şeklinde. Kizer de ABD vatandaşı statüsünde devam etmeli. Federasyondaki çocuk da malesef işsiz kaldı.
 
Sonucun olumlu çıkacağını düşünmekle beraber hükmen yenilginin 2 günde verilip tahkim kararının ertelenmesi basketbol ortamını anlamaya yetiyor. Aleyhimize hemen karar verebilenler, potansiyel lehimize olacak kararı "Acaba bir şey bulabilecek miyiz?" bahanesi ile sürekli erteliyor. Yıllardır eleştirdiğimiz ve takım kötü sonuçlar aldığında ortaya çıkan "Kapatalım şubeyi gitsin" düşüncesi, Turgay Demirel, Harun Erdenay gibi derdi ülke basketboluna hizmet yerine şikeperver camiaya hizmet olan şüpheli şahısların yönetici olarak var olduğu ortamda ciddi anlamda gündeme alınması gereken bir düşünce. Sene sonu şampiyon olarak gereken dersi sahada vereceğimizi düşünsem de, karar lehimize çıkmazsa şampiyonluğumuzun anlamı olmayacak. 2014 yılında sportif başarı anlamında doyum olarak zirve yaptık zaten. Ben artık kirli adamların elinde malzeme olmamızı istemiyorum.
Zamanla göstermelik olduğu anlaşılan "17 Haziran" duruşunu gerçek anlamda tekrar etmeliyiz. Ama yine göstermelik olacaksa o duruş da batsın.

Karar iki günde verilmedi. Maç oynandı Pazartesi günü sonuç açıklandı Biz de tarihte görülmemiştir Pazar günleri kurullar çalışsın.

Neyse gelelim bu duruma. Yanlışlıkla 10 bin lira gelirse hesabına banka uyarı yapar, sen en başta yaptığın yanlışı düzeltmek için bir başka yanlış yapıyorsun ve sonra diyorsun ki benim verdiğim lisansı lisanstan saymayacaktın. Hatayı gidiyorlar "çocuğa" atıyorlar. Bu çocuk nedense Nikolov'un lisansını yıllarca sürüncemede bırakmış. Harun koltuk ısıtıcılığına devam etsin.
 
Harun RTE ile görüştükten sonra Kizer olayı ile ilgili açıklama yapıyor. Aynı gün, medyadaki kalemşörü, internet sitesinde TBF'yi savunan, GS başkanına sallayan bir yazı yayınlıyor. Tüm bu gelişmelerin -popüler tabirle- zamanlaması manidar...
 
Federasyonun vereceği karar belli de sonrasında Fiba ve Cas'ta neler olur onu kestiremiyorlar. Burada da muhtemelen cekindikleri biz değil de Kizer'in avukatı.
 
Bizimle TBF arasındaki bir davaya Fenerbahçeli avukatların katılma sebebi nedir oldukça merak etmekteyim.

Faşist zihniyetli,Kulübümüze,camiamıza T.T.Arena'nın açılışında yuhalandığından bu zamana kadar kin güden ve devletin kuramlarıının dahi gücünü her türlü engellemeler için kullanmaktan çekinmeyen siyasi iradenin desteğini alan iki düşman kurum söz konusu olunca sorunuzun cevabı ortaya çıkıyor,adeta ortaklaşa hareket edip olası hükmen mağlubiyet kararının onanmasının ön hazırlığını yapıyorlar,en fazla maç tekrar oynansın kararı çıksa bile bir taraf maçın tekrarını oynamaktan korkuyor,tarafsız olması gereken! ama ipleri başkalarının elinde olan! diğer muhatap ise CB ile görüştükten sonra cesaret almış olmalıki pişkin pişkin suç işleme pahasına açıklama yapıyor,kısaca haksız kararın onanması için adına kumpas veya tuzak diyeceğimiz skandal karara hazırlanıyorlar,yönetim şimdiden atağa kalkmalı ve olası onama kararı çıkarsa takımımızı ligten çekeceğiz mesajını şimdiden vermeli hemde çok NET.
 
Başka alternatif olarak en sağlam olan yöntem ve yönetimin tutarlılığıının devam edip etmemesi açısından önemli olan ise yerel mahkeme,fiba ve cas'a müracaat etmektir doğru olanda budur,bu davanın peşini bırakmayacağız şeklinde verdikleri sözlerini tutmalılarki rol yapıp yapmadıklarıda anlaşılmış olur iş bilmez yönetici tayfasının.
 
"TAHKİME GİDEN 900 DOSYADAN SADECE 3'Ü BOZULDU"
"Galatasaray, Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu'na başvurdu. Tahkim kararını 31 Aralık'ta açıklayacak. Bugüne kadar yaklaşık 900'ün üzerinde tahkime giden dosyamızdan sadece 3'ü bozuldu. Federasyon olarak kararlarımızın onanma yüzdemiz çok fazla. Federasyonun da Galatasaray'ın da hatası var. Aslında burada en masum olan Fenerbahçe. Onlar haklı bir itirazda bulundular. Yönerge çok açık, hükmen mağlubiyet kararı gerekiyordu."
demiş Harun Erdanay.

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Harun Erdenay, Galatasaray ile Fenerbahçe kadın basketbol takımları arasında oynanan ve halen yargı aşamasında olan bir konuda konuşarak, hukuka aykırı bir eylem daha gerçekleştirmiştir. Konumu gereği tarafsız olması gereken bir federasyon başkanına yakışan, kimin daha az kimin daha çok suçlu olduğunu ilan ederek yargıyı etki altına almaya çalışmaktan ziyade, bu aşamadan sonra sessiz kalarak Tahkim Kurulu’nun vereceği kararı beklemek olmalıdır.
demiş bizim kulüp.

Harun, tasmasını asıl tutanla yaptığı toplantıdan sonra daha gür havlayacaktır. Rasim Ozan şike davasından 3 ay önce beraat çıkacak diyordu bastıra bastıra. Harun da 31 aralıkta verilecek planlanmış karar için yol yapıyor. AGÜ maçı tekrarı ve Fener galibiyeti tescili dışında tüm sonuçlarda takım ligden çekilmeli.
 
Utanmadan şikecilerin avukatlığını yapıyor yahu açık açık. Demirel hiç olmazsa saman altından yapardı bu işleri.
 
Sırf aleyhimize karar almak için bir yerlerini yırtan, febenin odalığını yapmaktan başka vasfı olmayan federasyon, hala bir bahane de olsa karar veremedi.
''En masum'' takımın avukatlarıyla, dalkavuk sözcüleriyle bir karara varmak bu kadar zor olmamalı.
 
Kizer olayı için tahkimden olumsuz karar çıkacağı dillendirilmeye başladı.
Vaziyet buysa fikrimiz sabit;tek saniye düşünmeden takımı ligden çekin, hakkımızı başka mecralarda arayalım.
 
Final maçına çıkmadığımızda da aynı şeyi söylemiştim, şimdi de aynı soruyu sormakta fayda var. Takımı ligden çektiğimiz zaman ne olacak? Türkiye liginde şampiyonluğa oynayan branşlarınızdan biri artık olmayacak, Euroleague akşamını beklemeyeceksiniz. Bu forumdaki kadın basketbol sayfası nostalji olarak kalacak. İstediğimiz bu mu?
Yoksa yöneticilere şu soruyu mu sormak gerekir. Haklı olduğunuz konuda haksız duruma düşeceğinizi bile bile neden bunu yaptınız? Lobiniz yok, gücünüz yok. İşin kötüsü spor ve kulüp yöneticiliği konusunda tecrübeniz de yok. Neye güvenerek Kizer'i bile bile oynattınız.
Maçtan önce çıkıp bir basın toplantısı düzenleseydiniz. Kapı gibi lisansı gösterseydiniz basının gözüne soka soka, bize bu lisansı verdiler ve başımızı yakmaya çalışıyorlar deseydiniz. Kizer'i oynatmıyoruz ama federasyona dava açıyoruz deseydiniz ve bitirseydiniz adamları. "Sen kimsin Harun" diye sormakla olmuyor malesef bu işler.
 
Tahkim'den Galatasaray aleyhine bir karar çıkması Hukuka ihanettir, Olursa ne olur; Yerel Mahkemelere açılacak davadan ne çıkar bilinmez ama FIBA va CAS davalarını Kizer çok rahat kazanır, Bunun oynanmış maçlar için geri dönüşü olur mu acaba..

D6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Tahkim'den Galatasaray aleyhine bir karar çıkması Hukuka ihanettir, Olursa ne olur; Yerel Mahkemelere açılacak davadan ne çıkar bilinmez ama FIBA va CAS davalarını Kizer çok rahat kazanır, Bunun oynanmış maçlar için geri dönüşü olur mu acaba..

D6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bu ülkede hukuka öyle ihanetler oldu ki;
Mahkeme, Tapeler gerçek şike yok dedi mesela


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Tahkim Kurulu bugünkü toplantısında Kizer olayı konusunda karar veremedi. Kurulun kararını 6 Ocak tarihindeki toplantısında vereceği bildirildi. (Basketfaul)
 
Neyin kararını veremiyorlar acaba, Hukuk kuralları ortada Galatasaray'ın galibiyetini onayacaksın, Kizer'in oynamadığı ve mağlup olduğumuz karşılaşmalar tekrarlanacak bu kadar açık, ÇakmaSaraydan telefon beklemeye gerek yok..

Dip Not: AKP'ye en çok sallayan taraftarların ve kulübün bütün branşlarda sırtını hükümete dayaması da ironi'nin dibi..

D6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Basketfaul'deki ilgili haberin yorumlarinda soyle ilginç bir yazi bulunuyor. Bazi geçitlerinin hukuk mantiginin disinda oldugunu dusunsem de bazi yerleri elimizi guçlendirecek saglam argumanlar içeriyor.

(Alin teri degil, tamamen intihal ve iktibas :) )

" TBF Yönetim Kurulu Üyesi Raşit Akın’ın eşi olan FB yöneticisi Didem Akın yetkisi olmadığı halde resmi evraka imza atarak federasyona itiraz dilekçesi vermiş ve işleme alınmasını sağlamıştır.  FB Sicil Lisans Yönergesinin 21. maddesi gereği itiraz etmiş ve kabul ettirmiş olmasına rağmen Kizer ve GS bu yönerge kapsamında değil Sözleşmeli Sporcular Tescil Lisans ve Transfer Yönergesinin Madde 18 kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Sicil Lisans Yönergesi sözleşmeli sporcuların dışında yer alan liglerin sporcuları için hazırlanmış olup Kizer için uygulanması söz konusu olamamaktadır.  Kizer ve GS’nin yer aldığı ligi ilgilendiren yönergelerin hiçbirinde iki adet lisans alınmaz, uyruk değiştirilemez, noterden bildirim yapılması zorunludur ibareleri bulunmamaktadır.  Kizer uyruğu ne olursa olsun ABD milli takımlarında yer alması sebebiyle ligde kıta dışı sporcu olarak sayılmakta ve bu durumu yönergede açıkça belirtilmektedir. Yani sporcunun almış olduğu lisans ve uyruğu aslında hiçbir şey ifade etmemektedir.  GS kadrosunda Kizer dışında 3 adet kıta içi ve 1 adet kıta dışı sporcu olduğunun gözden kaçırılmaması gerekmektedir.  FIBA da işlemler devam ettiği sırada sporcunun durumu kulübe iletilmiş ve federasyona başvurularak düzeltildiği anlaşılmaktadır.  Sözleşmeli Ligler Yönetim Esasları Yönergesinde takım kadroları ile ilgili maddede en az 2 adet kıta içi ülke vatandaşı sporcu sınırlaması bulunmaktadır. Sporcu (Kizer) yer aldığı tüm müsabakalarda Sözleşmeli Sporcular Lisans, Tescil ve Transfer Yönergesi gereği kıta içi olarak müsabakalarda yer alması söz konusu olmamış ve ilk lisansın çıktığı tarihten itibaren kıta dışı sporcu olarak sayılacağı açıkça belirtilmiştir. Bu sebeplerle  FB’nin yapmış olduğu itirazın usulüne uygun olmaması sebebiyle geçersiz sayılması gerekmektedir.  Kizer’in yer aldığı tüm müsabakalarda Sözleşmeli Sporcu Tescil Lisans ve Transfer Yönergesi gereği lisansta yazılanın değil yönergede belirtildiği şekilde kıta dışı sporcu sayılması gerekmektedir.  Kizer’e TBF hatalı kıta içi lisans vermesine rağmen FIBA’dan gelen uyarı üzerine lisansı değiştirmiş ve doğru olan kıta dışı lisans vermiş ancak bu durumun olamayacağı, düzeltme yapılamayacağı ile ilgili hiçbir yönerge maddesi bulunmamaktadır.  FB’nin hatalı itirazın ortaya çıkmaması için iki lisans olamaz, uyruk değiştirilemez, noterden yazı gelmesi gerekiyor gibi yönergede bulunmayan maddeleri kullanarak camia hatalı yönlendirilmiş işlemlerde menfaat var algısı yaratılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.  TBF ne lisans verirse versin, işlemleri hangi uyrukla yaparsa yapsın yönerge gereği sporcu kıta dışı olarak işlem göreceğinden uyruk değişikliğinin hiçbir anlamı yoktur. Yönergeler Sicil Lisans Yönergesi (Madde 1. ve Madde 21.) Sözleşmeli Sporcular Lisans, Tescil ve Transfer Yönergesi ( Madde 18.1 ve 23.2. (Açıklama!)) Sözleşmeli Ligler Yönetim Esasları Yönergesi (Madde 104.2.)"
 

Üst