o halde oyle yada boyle william avery ile dee brown un birlikte oynayacak olması avery nin performansını negatif yonde etkileyecektir diyebilirmiyiz?
Hakan Oksuz' Alıntı:o halde oyle yada boyle william avery ile dee brown un birlikte oynayacak olması avery nin performansını negatif yonde etkileyecektir diyebilirmiyiz?
Ahmed Salih' Alıntı:...şampiyonluk nidaları attığına şahit olmuştuk. Durun bakalım, daha bu köprünün altından çok sular akar.
Ahmet Arif' Alıntı:viewtopic.php?f=1&t=4092&st=0&sk=t&sd=a[/url]
yukarıdaki linkte yazdığım yazıya istinaden söylediğinizi düşündüm ve bir açıklama yapmak istedim. Hatta bu açıklama aynı zamanda Eyüp Bey?e de yapılmış olacak. Orada şampiyonluk için gerekli reçeteyi sunmaya çalıştım hem bizim takımı hem de rakipleri inceledim. Eksikleri vardır mutlaka ama en azından neler yapılması gerektiği konusunda bir değerlendirme yaptım. Oradaki sonuç: final oynayabilmek için ligi 2-3. bitirmek gerekir. Eldeki kadro bunu gerçekleştirebilecek güçtedir. Bütün iş Murat Hocanın rotasyonlar konusundaki yeterliliğindedir. Umalım Murat Hoca bu işin altından kalksın mealinde bir şeyler söylemeye çalıştım. Benim açımdan mesele burada düğümleniyor. Ummaktan başka çarem yok. Rakip koçların yeterliliği konusunda ise efes ve beşiktaş?a göre dez avantajlı ama fener ve telekom?a karşı avantajlı olduğumuzun altını çizdim. Dolayısıyla son tahlilde takımlar arasındaki farkları nüansların belirleyeceğini, hazır olanın ve süreçte seyirci gibi faktörlerin önemli olduğunu belirtmeye çalıştım.
Transfer topiğinde haftalardır takımın başarısı için bir reçete, çare bulmaya çalışıyorum. İlk sorun yerli kadronun zayıflığıydı ve Hüseyin alınsın diye burada çok yazı döktüm. Ama Hüseyin'in işlerliğinin artması için uzun şutör olması gerekiyor. Onu da temin etmiştik. Yeterli bir oyuncu olmadığını ama hiç şutör uzun olmadığı için gerekli olduğunu düşündüm. ?Gaines keşke şutör olsaydı? lafını bilmem kaç kere yazmışımdır. Rakip içeri çok kapandığında alırsın oyuna greene, dışardan şut tehdidi olunca otomatikman rakip takımın uzunlarından birisi dışarı çıkar ve Hüseyin üzerinden post up oynayabiliriz. Bu adamın gönderilmesini bu anlamda anlamıyorum. Ama buradan gaines kötüdür vs.. anlamı çıkmaz. Greene?n gönderilmesine tek mantıklı açıklama hem 3 hem de 4 oynayacak bir oyuncunun transfer edilmesidir. Uzun oyuncularımız arasında şutör olmazsa bu sene bizim için zor geçer kanaatindeyim. Çünkü kısalarda da çok istikrarlı şutörümüz yok.
Ahmed Salih?in avery değerlendirmelerine katılmakla birlikte Fransa?da iki numara oynadığını çok iyi hatırlıyorum. Alba?da bir numarada da baaşrılı olmuştu. Biz de 1-2 ayrımı olmayacak gibi. Koş koş at oynamaya çalışacağımızdan ribaunt alındığında kolay da dee varsa ona, avery varsa ona top verilecek. Sete kalındığında ise dee?nin daha bir oyun kurucu olarak oynatılacağını düşünüyorum. Çünkü penetresi ile rakibi geçerek arkadaşlarına pozisyon yaratacaktır.
Ben uzun bir şutörün bu takımın rotasyonunda olmazsa olmaz olarak görüyorum. Set hücumundaki pota altına ilişkin tüm varyasyonlarımız Hüseyin?i bire bir bırakmak üzerine kurulu. Hüseyin?inrakibin tek uzunuyla baş başa kalması için rak,b,n diğer uzununu dışarı çıkmasını sağlayacak bir şutör uzun bizim öncelikli hedefimiz olmalı. Skorer ve 3 numarada da oynayabilecek bir oyuncu olursa (boddicker gibi) tadından yenmez.
Son söz: Bundan sonra koça ilişkin her hangi bir eleştiri yapmayacağım. Umarım beni yanıltacaktır. Murat Bey'in yukarıdaki değerlendirmesine de katılmamak mümkün değil. Sorun, final oynamak için ligi 2 ya da 3. bitirmek lazım. Bunun içinse sürpriz mağlubyetler almamak lazım. lige hazır girilmezse sürpriz mağlubiyetler olabilir ve final hedefinden uzaklaşılmasına neden olur. Lige hazır girmek için hazırlık maçı yaparsın. ama hazırlık maçını da ta kadro ile yapmak gerek. Bekleyelim bakalım... Samuel Beckett'in Godot'sunu...[/quote:8bfb6]
Kesinlikle sizin yaptığınız analiz vari yazıya istinaden kullanılmış bir söz değildi. Bilakis o yazınıza büyük oranda katıldığımı söyleyebilirim. Ben, Beykoz maçından sonra bir an da herkesin büyük bir infialle bu takımdan birşey olmaz, Avery gitsin, Gaines gitsin, Murat Özyer istifa etsin sözlerine yönelik genel bir hatırlatma yapmak istedim. Çünkü maalesef herşey bir an da çok abartılıyor. Kazanınca da abartılıyor, kaybedince de abartılıyor. Bir bakmışsınız şampiyonluk bizim oluyor, bir bakıyorsunuz takımı küllen gönderiyorlar. Üstelik hiç sorgulama yok, araştırma yok, bu maçların hazırlık dönemini kapsadığını gözetmek yok!...
Potansiyel var; ama bakalım takım kimyası uyuşacak mı? Avrupa şampiyonasında Rusya belki kağıt üzerinde ilk altıya giremezdi, ama adamlar uyum yakaladılar, savaştılar kendilerinden kat be kat güçlü rakipleri yenerek kupa kaldırdılar. Şimdi bizimde bu uyumu yakalamamız lazımki başarılı olabilelim. Uyum olmazsa hem savunmada, hem hücumda yardımlaşmada olmaz, paylaşmada... Bu uyum bazen kısa sürede yakalanır, bazen uzun sürede; bazende öyle oyuncularınız vardırki hiçbir zaman yakalamazsınız! Dileyelim bizim oyuncularımız ve Murat Özyer bu uyumu mümkün olduğunca kısa zamanda yakalasın ve bu tür sürpriz yenilgiler almayalım.
Bu arada William Avery Fransa'da 2 numara oynuyordu diye yazmışsınız, ama benim bildiğim kadarıyla Avery Fransa'da oynamadı. Emin olmak için araştırdım NBA'den sonra Hapoel Tel-Aviv, Hapoel Jerusalem, Azovmash Mariupol, Panionios ve ALBA Berlin dışında herhangi bir Avrupa takımında oynamamış. Yanlış hatırlamışsınız sanıyorum...
Ahmet Arif' Alıntı:viewtopic.php?f=1&t=4092&st=0&sk=t&sd=a[/url]
yukarıdaki linkte yazdığım yazıya istinaden söylediğinizi düşündüm ve bir açıklama yapmak istedim. Hatta bu açıklama aynı zamanda Eyüp Bey?e de yapılmış olacak. Orada şampiyonluk için gerekli reçeteyi sunmaya çalıştım hem bizim takımı hem de rakipleri inceledim. Eksikleri vardır mutlaka ama en azından neler yapılması gerektiği konusunda bir değerlendirme yaptım. Oradaki sonuç: final oynayabilmek için ligi 2-3. bitirmek gerekir. Eldeki kadro bunu gerçekleştirebilecek güçtedir. Bütün iş Murat Hocanın rotasyonlar konusundaki yeterliliğindedir. Umalım Murat Hoca bu işin altından kalksın mealinde bir şeyler söylemeye çalıştım. Benim açımdan mesele burada düğümleniyor. Ummaktan başka çarem yok. Rakip koçların yeterliliği konusunda ise efes ve beşiktaş?a göre dez avantajlı ama fener ve telekom?a karşı avantajlı olduğumuzun altını çizdim. Dolayısıyla son tahlilde takımlar arasındaki farkları nüansların belirleyeceğini, hazır olanın ve süreçte seyirci gibi faktörlerin önemli olduğunu belirtmeye çalıştım.
Transfer topiğinde haftalardır takımın başarısı için bir reçete, çare bulmaya çalışıyorum. İlk sorun yerli kadronun zayıflığıydı ve Hüseyin alınsın diye burada çok yazı döktüm. Ama Hüseyin'in işlerliğinin artması için uzun şutör olması gerekiyor. Onu da temin etmiştik. Yeterli bir oyuncu olmadığını ama hiç şutör uzun olmadığı için gerekli olduğunu düşündüm. ?Gaines keşke şutör olsaydı? lafını bilmem kaç kere yazmışımdır. Rakip içeri çok kapandığında alırsın oyuna greene, dışardan şut tehdidi olunca otomatikman rakip takımın uzunlarından birisi dışarı çıkar ve Hüseyin üzerinden post up oynayabiliriz. Bu adamın gönderilmesini bu anlamda anlamıyorum. Ama buradan gaines kötüdür vs.. anlamı çıkmaz. Greene?n gönderilmesine tek mantıklı açıklama hem 3 hem de 4 oynayacak bir oyuncunun transfer edilmesidir. Uzun oyuncularımız arasında şutör olmazsa bu sene bizim için zor geçer kanaatindeyim. Çünkü kısalarda da çok istikrarlı şutörümüz yok.
Ahmed Salih?in avery değerlendirmelerine katılmakla birlikte Fransa?da iki numara oynadığını çok iyi hatırlıyorum. Alba?da bir numarada da baaşrılı olmuştu. Biz de 1-2 ayrımı olmayacak gibi. Koş koş at oynamaya çalışacağımızdan ribaunt alındığında kolay da dee varsa ona, avery varsa ona top verilecek. Sete kalındığında ise dee?nin daha bir oyun kurucu olarak oynatılacağını düşünüyorum. Çünkü penetresi ile rakibi geçerek arkadaşlarına pozisyon yaratacaktır.
Ben uzun bir şutörün bu takımın rotasyonunda olmazsa olmaz olarak görüyorum. Set hücumundaki pota altına ilişkin tüm varyasyonlarımız Hüseyin?i bire bir bırakmak üzerine kurulu. Hüseyin?inrakibin tek uzunuyla baş başa kalması için rak,b,n diğer uzununu dışarı çıkmasını sağlayacak bir şutör uzun bizim öncelikli hedefimiz olmalı. Skorer ve 3 numarada da oynayabilecek bir oyuncu olursa (boddicker gibi) tadından yenmez.
Son söz: Bundan sonra koça ilişkin her hangi bir eleştiri yapmayacağım. Umarım beni yanıltacaktır. Murat Bey'in yukarıdaki değerlendirmesine de katılmamak mümkün değil. Sorun, final oynamak için ligi 2 ya da 3. bitirmek lazım. Bunun içinse sürpriz mağlubyetler almamak lazım. lige hazır girilmezse sürpriz mağlubiyetler olabilir ve final hedefinden uzaklaşılmasına neden olur. Lige hazır girmek için hazırlık maçı yaparsın. ama hazırlık maçını da ta kadro ile yapmak gerek. Bekleyelim bakalım... Samuel Beckett'in Godot'sunu...[/quote:0d650]Ahmet bey selam.
Teori ile pratik arasında her zaman belirli bir açı vardır, tam olarak örtüştüğünde ise o zaman sonuç mükemmeldir, ama bütün bu süreçlere etki eden başka bir kuvvet vardır bunada eşitsiz gelişim kanunu diyebiliriz.
Şimdi bu formülü ben hayatın her alanında kabul eden biriyim yani bir şeyi tahlil ederken çok derinlemesine araştırılmasının doğru olduğunu düşünüyorum ama bu arştırmalar sonucunda çıkacak sonucun mutlak şekilde doğru olduğunu düşünürken her zaman tereddütlüyümdür, çünkü hesapta olmayan en ufak bir ayrıntı veya gelişme hikayenin sonunda çok büyük bir sapmaya neden olabilir.
Ben geçen sezon bütçemiz 2.5 lira ikende şampiyon GS diye yazdım ama sadece hayalci olduğum için yazmadım başka faktörlerle (daha azimli, daha kollektif vb...) rakiplerimizden daha iyi olabilirsek şampiyon olabilriz diye hep düşündüm, 2. nedenim ise motivasyondu ben bizim hep bu motivasyonda olmamız gerektiğine inanıyorum.
Ahmet bey şu Avrupa şampiyonası öncesi ben Rusya şampiyon olur desem ciddiye alırmıydınız, yada siz çok derinlemesine araştırmalar yapıp enlemsine konuyu uzatıp boylamasına yatırıp son tahlilde Rusyanın şampiyonluk şansını nekadar bulurdunuz??? %10 verirmiydiniz mesela!!!!
Rusya şampiyon oldu ama mantıklı değil değilmi İspanya, Yunanistan, Litvanya, hatta bence bizim bile şansımız daha falzydı bu turnuvada!!!
Davit Blatt+krilenko+onlara uyan bir takım=şampiyonluk!!!!!
Yada uefa şampiyonluğumuz bütçemizin 10 katı büyüklüğünde Arsenal ve Real'den aldık kupaları!!!
Özetle şunu söylemek istiyorum takımımız beykoz maçında iyi gözükmedi ama ben inancımı kaybetmedim aksine geçen senelerden daha fazla umutluyum çünkü Şampiyonluk Potansiyeline Sahibiz ilave olarak GS armasını koyuyorum....
Teknik yorumuda yaparız daha sonra neden şampiyon olacağımızın!!!
Kenan Inan' Alıntı:Avery Fransa nın Strasbourg takımında oynadı ama bende avery i hep oyun kurucu olarak izledim dün 2 numara da çok zorlandı buna ragmen en çok sayıyı attı
Eyüp YILDIZ' Alıntı:viewtopic.php?f=1&t=4092&st=0&sk=t&sd=a[/url]
yukarıdaki linkte yazdığım yazıya istinaden söylediğinizi düşündüm ve bir açıklama yapmak istedim. Hatta bu açıklama aynı zamanda Eyüp Bey?e de yapılmış olacak. Orada şampiyonluk için gerekli reçeteyi sunmaya çalıştım hem bizim takımı hem de rakipleri inceledim. Eksikleri vardır mutlaka ama en azından neler yapılması gerektiği konusunda bir değerlendirme yaptım. Oradaki sonuç: final oynayabilmek için ligi 2-3. bitirmek gerekir. Eldeki kadro bunu gerçekleştirebilecek güçtedir. Bütün iş Murat Hocanın rotasyonlar konusundaki yeterliliğindedir. Umalım Murat Hoca bu işin altından kalksın mealinde bir şeyler söylemeye çalıştım. Benim açımdan mesele burada düğümleniyor. Ummaktan başka çarem yok. Rakip koçların yeterliliği konusunda ise efes ve beşiktaş?a göre dez avantajlı ama fener ve telekom?a karşı avantajlı olduğumuzun altını çizdim. Dolayısıyla son tahlilde takımlar arasındaki farkları nüansların belirleyeceğini, hazır olanın ve süreçte seyirci gibi faktörlerin önemli olduğunu belirtmeye çalıştım.
Transfer topiğinde haftalardır takımın başarısı için bir reçete, çare bulmaya çalışıyorum. İlk sorun yerli kadronun zayıflığıydı ve Hüseyin alınsın diye burada çok yazı döktüm. Ama Hüseyin'in işlerliğinin artması için uzun şutör olması gerekiyor. Onu da temin etmiştik. Yeterli bir oyuncu olmadığını ama hiç şutör uzun olmadığı için gerekli olduğunu düşündüm. ?Gaines keşke şutör olsaydı? lafını bilmem kaç kere yazmışımdır. Rakip içeri çok kapandığında alırsın oyuna greene, dışardan şut tehdidi olunca otomatikman rakip takımın uzunlarından birisi dışarı çıkar ve Hüseyin üzerinden post up oynayabiliriz. Bu adamın gönderilmesini bu anlamda anlamıyorum. Ama buradan gaines kötüdür vs.. anlamı çıkmaz. Greene?n gönderilmesine tek mantıklı açıklama hem 3 hem de 4 oynayacak bir oyuncunun transfer edilmesidir. Uzun oyuncularımız arasında şutör olmazsa bu sene bizim için zor geçer kanaatindeyim. Çünkü kısalarda da çok istikrarlı şutörümüz yok.
Ahmed Salih?in avery değerlendirmelerine katılmakla birlikte Fransa?da iki numara oynadığını çok iyi hatırlıyorum. Alba?da bir numarada da baaşrılı olmuştu. Biz de 1-2 ayrımı olmayacak gibi. Koş koş at oynamaya çalışacağımızdan ribaunt alındığında kolay da dee varsa ona, avery varsa ona top verilecek. Sete kalındığında ise dee?nin daha bir oyun kurucu olarak oynatılacağını düşünüyorum. Çünkü penetresi ile rakibi geçerek arkadaşlarına pozisyon yaratacaktır.
Ben uzun bir şutörün bu takımın rotasyonunda olmazsa olmaz olarak görüyorum. Set hücumundaki pota altına ilişkin tüm varyasyonlarımız Hüseyin?i bire bir bırakmak üzerine kurulu. Hüseyin?inrakibin tek uzunuyla baş başa kalması için rak,b,n diğer uzununu dışarı çıkmasını sağlayacak bir şutör uzun bizim öncelikli hedefimiz olmalı. Skorer ve 3 numarada da oynayabilecek bir oyuncu olursa (boddicker gibi) tadından yenmez.
Son söz: Bundan sonra koça ilişkin her hangi bir eleştiri yapmayacağım. Umarım beni yanıltacaktır. Murat Bey'in yukarıdaki değerlendirmesine de katılmamak mümkün değil. Sorun, final oynamak için ligi 2 ya da 3. bitirmek lazım. Bunun içinse sürpriz mağlubyetler almamak lazım. lige hazır girilmezse sürpriz mağlubiyetler olabilir ve final hedefinden uzaklaşılmasına neden olur. Lige hazır girmek için hazırlık maçı yaparsın. ama hazırlık maçını da ta kadro ile yapmak gerek. Bekleyelim bakalım... Samuel Beckett'in Godot'sunu...[/quote:38b13]Ahmet bey selam.
Teori ile pratik arasında her zaman belirli bir açı vardır, tam olarak örtüştüğünde ise o zaman sonuç mükemmeldir, ama bütün bu süreçlere etki eden başka bir kuvvet vardır bunada eşitsiz gelişim kanunu diyebiliriz.
Şimdi bu formülü ben hayatın her alanında kabul eden biriyim yani bir şeyi tahlil ederken çok derinlemesine araştırılmasının doğru olduğunu düşünüyorum ama bu arştırmalar sonucunda çıkacak sonucun mutlak şekilde doğru olduğunu düşünürken her zaman tereddütlüyümdür, çünkü hesapta olmayan en ufak bir ayrıntı veya gelişme hikayenin sonunda çok büyük bir sapmaya neden olabilir.
Ben geçen sezon bütçemiz 2.5 lira ikende şampiyon GS diye yazdım ama sadece hayalci olduğum için yazmadım başka faktörlerle (daha azimli, daha kollektif vb...) rakiplerimizden daha iyi olabilirsek şampiyon olabilriz diye hep düşündüm, 2. nedenim ise motivasyondu ben bizim hep bu motivasyonda olmamız gerektiğine inanıyorum.
Ahmet bey şu Avrupa şampiyonası öncesi ben Rusya şampiyon olur desem ciddiye alırmıydınız, yada siz çok derinlemesine araştırmalar yapıp enlemsine konuyu uzatıp boylamasına yatırıp son tahlilde Rusyanın şampiyonluk şansını nekadar bulurdunuz??? %10 verirmiydiniz mesela!!!!
Rusya şampiyon oldu ama mantıklı değil değilmi İspanya, Yunanistan, Litvanya, hatta bence bizim bile şansımız daha falzydı bu turnuvada!!!
Davit Blatt+krilenko+onlara uyan bir takım=şampiyonluk!!!!!
Yada uefa şampiyonluğumuz bütçemizin 10 katı büyüklüğünde Arsenal ve Real'den aldık kupaları!!!
Özetle şunu söylemek istiyorum takımımız beykoz maçında iyi gözükmedi ama ben inancımı kaybetmedim aksine geçen senelerden daha fazla umutluyum çünkü Şampiyonluk Potansiyeline Sahibiz ilave olarak GS armasını koyuyorum....
Teknik yorumuda yaparız daha sonra neden şampiyon olacağımızın!!![/quote:38b13]