Tenis

Wimbledon artık şifresiz kanalda

Tenisin mabedi ve en prestijli turnuvası Wimbledon, uzun bir aradan sonra şifresiz kanalda izlenebilecek...


NTVSpor Televizyonu, son günlerde yaptığı tanıtım çekimlerinde, Wimbledon'ı yayınlayacağını duyurdu.

Uzun süredir CNN Turk ve D-Spor işbirliğiyle yayınlanan sezonun 3. Grand Slam'i, Ntvspor'un tanıtımlarına göre tüm Türkiye'den şifresiz olarak izlenilebilecek.

Wimbledon 21 Haziran - 4 Temmuz tarihleri arasında İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılacak.
....................

Güzel oldu bu,D Spor'dan ve spikerlerinden kurtulduk ama Ntv'de de Mehmet Sevinç var ve büyük ihtimal o sunar. :roll:
 
Emel Dizili' Alıntı:
Wimbledon artık şifresiz kanalda
..
Güzel oldu bu,D Spor'dan ve spikerlerinden kurtulduk ama Ntv'de de Mehmet Sevinç var ve büyük ihtimal o sunar. :roll:

Bir iyi, bir kötü haberim var gibi olmuş bu tam anlamıyla. Ntvspor'da en sevmediğim ve en kötü anlatım yapan spiker. Başka kimse yokmuş gibi de her şeyi ona sunduruyorlar, voleybol, motogp, vs. Umarım o adam sunmaz.
 
mehmet sevinç yazdığı yazılarda nasıl bir federer fanatiği olduğunu ortaya koyuyor ama olsun.. ntvspor gibi ciddi bir ekip çok fazla yoldan çıkmaz diye düşünüyorum. d-spor'a göre 1.000.000 kat iyi yaparlar..

bilindiği üzere wimbledon, 4 grand slam içinde eurosport'un vermediği tek turnuva.. çünkü yayın hakları bbc'de.. trt'nin anlaşması bittiğinde d-spor'a geçmişti, ntvspor'un alması güzel oldu.. dünya kupası ile çakıştığı için sabahtan akşama maç yayınlayamazlar ama olsun..

tenis gibi dünyada çok sevilen bir sporun artık ntvspor gibi kanallarca öne çıkarılması gerekiyordu..
 
Bu TRT niye spor kanalı kurmaz anlamıyorum. Bir sürü ıvır zıvır kanalı var, TRTTÜRK ve TRTHABER nerdeyse aynı içerik. Bir spor kanalı kursalar her şeyi ordan yayınlasalar, hiç mi akıllarına gelmiyor acaba? Meclis tv yüzünden yarı finaller, bazı önemli maçları kaçırdık. Dünya kupasında da aynı şey olacak büyük ihtimalle.
 
İngizler, Marsel'in Wimbledon'daki performansına bakarak tedirgin olmaya başlamışlar. Davis Cup'ta bir üst kademeye yükselmek için milli takımımızın rakibi İngiltere. En büyük kozları Murray "gençlere daha fazla şans vermek" için turnuvaya katılmayacağını açıklamıştı.
 
Bir devrin kapanışı mı?

Bu yazıyı çok üzülerek yazıyorum, ellerim yazmak istemiyor ancak artık galiba bir efsanenin sonuna gelindi. 2001'te Roger Federer Pete Sampras'ı 4. turda yenip elediğinde, Amerikalı efsane tenisçi için düşüş başlamıştı. İsviçreli tenisçi için de aynı son yakın olabilir.

Federer ile ilgili düşüncelerimi daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Bence o tenis dünyasının gördüğü en iyi oyuncu ve onun gibi bir tenisçinin bir daha gelmeyecek. Bunları sadece kazandığı başarlardan dolayı değil, kişiliğinden, oyun tekniğinden ve alçak gönüllülüğünden dolayı söylüyorum. O gerçekten yaşayan bir efsane...

İsviçreli tenisçiyi bu yıl Avustralya Açık'ı kazandığından beri dikkatle izliyorum. Ve gördüklerim beni gerçekten korkutuyor. Avustralya Açık'tan beri 1 turnuva bile kazanamayan, Fransa Açık'ta ve "Evinin arka bahçesi" diye tabir edilen Wimbledon'da çeyrek finalde elenmesi İsviçreli tenisçinin ve onun hayranlarının alışık olduğu bir durum değil.

Federer'in sorunu kaybetmesi değil, her tenisçi maç kaybeder. Sorun onun eski gücünde, hırsında ve kafa yapısında olmaması. Federer'in son iki büyük turnuvadaki hali bunun açıkça bir göstergesi. Bir örnek vermek gerekirse, İsviçreli tenisçinin en büyük silahı öldürücü forehandleridir. Rakipleri onla oynarken topu daha çok backhandine atmak ister, çünkü Federer'in forehandlerinin öldürücü olduğunu bilirler. Ancak Fransa Açık'taki Soderling, Wimbledon'daki Berdych maçlarına bakın, İsviçreli tenisçi en çok hata yaptığı vuruş forehand...

Evet, her tenisçinin formsuz dönemi hatta dönemleri olabilir, her tenisçi kötü bir yıl geçirebilir ancak ben Federer'in şu anki durumunun o olduğunu düşünmüyorum. İsviçreli tenisçinin durumu daha farklı. İsviçreli efsanenin eski hırsı yok. Eski gücü de yok, ve rakipleri onun bu durumunu çözdüğünde eskiden olduğu gibi yeni bir strateji geliştiremiyor. Eskiden sadece Nadal maçın psikolojik olarak sorunlar yaşayan Federer, artık her maçta yaşamaya başladı ve bu durum da normal değil.

Federer maçlarını izlerken çoğu taraftar emindir, ne olursa olsun Federer o maçtan kurtulmayı başarır. Herkes bilir ki, Majesteleri anlarda en zor öyle bir vuruş yapar ki size 'Ben Federer'im beni yenemezsiniz' der. Ancak son 1 yıldır bunları göremiyoruz, son iki büyük turnuvada oynadığı tenis de hayal kırıklığı yaratıyor.

Beni üzen Federer'in çeyrek finalde elenmesi değil, Avustralya Açık'tan sonra turnuva kazanamaması değil, benim üzüldüğüm Federer'in tenisindeki ve kendine güvenindeki düşüş. Aynı şeyleri Sampras, Federer'e elendiği sene de düşünmüştüm ve ne yazık ki yanılmadım.

Yine de benim kalbimin büyük bir kısmı Federer'in geri döneceğine inanmak istiyor. Herşeye rağmen onun geri dönmesini, eski günlerde olduğu gibi en büyük zorluklara kafa tutmasını istiyorum ve bekliyorum. Majesteleri sana sesleniyorum, umarım en kısa zamanda eski haline döner, beni ve hayranlarını tekrardan mutlu edersin.

Enis Berki


Düşüncelerimi yazıya aktırmış adeta.
 
Ali Erdem Güntepe' Alıntı:
Marsel İlhan 103. sıraya çıkmış sıralamada.

US Open'da direk ana tablodan girecekmiş.

Birde US Open ne zaman ? :)

marsel, hanescu'yu kazayla yenebilse şimdi 80 li numaralardaydı..
us open, ağustosun son haftasonu olması lazım başlangıç.
orada artık ilk 100 içine girer herhalde..
 
Bayanlarda dünyanın bir numarası olan Serena Williams, İstanbul Cup tenis turnuvası için Türkiye'ye geliyor.

Ortaköy'de Feriye Lokantası'nda yapılan basın toplantısında, Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) Başkanı Ayda Uluç, İstanbul Cup'a katılacak yıldız tenisçileri açıkladı.

Uluç, İstanbul Cup'ta WTA klasmanında 1 numara olan ABD'li Serena Williams ve 2010 Fransa Açık Tenis Turnuvası'nı kazanan İtalyan Francesca Schiavone'nın İstanbul Cup'ta mücadele edeceğini söyledi.

İstanbul Cup'ta ilk defa dünyanın 1 numarasının mücadele edeceğini vurgulayan Ayda Uluç, ''Serana, 13 Grand Slam kupalı bir yıldız. Fransa Açık'ı kazanmış, dünya sıralamasında 8. olan Schiavone ile Wimbledon şampiyonu Serena, İstanbul'da karşı karşıya gelecek'' dedi.

Serena Williams'ın sözleşmesini 1 hafta önce yaptıklarını anlatan Uluç, şu bilgileri verdi:

''Serena'ya 150 bin dolar veriyoruz. Başka turnuvalarda daha fazla para alıyor. Ablasının daha önce İstanbul'a gelmesi, kendisinde de İstanbul'a gelmek isteği oluşturdu. Sakatlığından dolayı emin değildik, menajeriyle konuştuk. Sağlıklı olduğunu söyledi ve kontratı imzaladık. Bu parayı sponsorlardan karşıladık.''

Ayda Uluç, Serena Williams'ı getirmek için 6 aydır çok çalıştıklarını vurgulayarak, ''Annesi, kız kardeşi, köpekleri geliyor. Bunlar hep ekstralar. Biraz zahmetli oldu, ama Serena'ya değer. Türk tenisseverler Serena Williams'ı burada görmeli. Çok değişik bir tenis oynayışı var'' şeklinde konuştu.

-İLK 100 İÇİNDEKİ 20 RAKET GELİYOR-
Geçen yıl olduğu gibi İstinye'deki ENKA Kortları'nda düzenlenecek İstanbul Cup 2010'da WTA sıralamasında ilk 100 içinde bulunan 20 raket daha mücadele edecek.

İstanbul Cup'ın son şampiyonu, WTA sıralamasında 53. sırada olan Vera Dushevina, 31. sıradaki Rus Ansastasia Palyuchenkova, 32. sıradaki Kazak Yaroslava Shvedova, 36. sıradaki Alman Andrea Petkovic de turnuvaya katılacak.

-TÜRK RAKETLER-
Toplam 220 bin dolar ödüllü İstanbul Cup, bu sezon altıncı kez düzenlenecek.

Daha önce Venus Williams, Shahar Peer, Elena Dementieva, Agnieszka Radwanska ve Vera Dushevina'nın şampiyon olduğu İstanbul Cup, sezonun Amerika Açık öncesi sert zeminde Avrupa kıtasında oynanan son iki turnuvadan biri.

İstanbul Cup'ta Türkiye şampiyonu Çağla Büyükakçay, geçen yıl ikinci tur gören Pemra Özgen ve çiftlerde şampiyonluk hedefleyen İpek Şenoğlu da bu yıl mücadele edecek.

-BİLETLER SATIŞTA-
İstanbul Cup'ın biletleri Biletix'in internet sitesinden satılıyor. Turnuvanın kombine biletleri 225 ve 145 liradan satılırken, biletler ilk iki gün 25 ve 15, çeyrek final 50 ve 30, yarı final 75 ve 50, final maçı ise 125 ve 85 liradan satışa sunuldu.

İstanbul Cup'ın TRT'den yayınlanacağı bildirildi.

-SERENA, SİNAN ERDEM SPOR SALONU'NU GEZECEK-
Ayda Uluç, basın toplantısında bir soru üzerine, Türkiye'de 2011 ile 2013 yılları arasında 3 yıl yapılacak Sony Ericsson WTA Championship ile ilgili aksaklıkların giderildiğini kaydederek, ''Championship'in senelik 12 milyon dolar maliyeti var. Bunun ekstraları da var. WTA Başkanı Stacey Allaster ve Serena Williams, 26 Temmuz Pazartesi günü Championship'in yapılacağı Sinan Erdem Spor Salonu'nu gezecek'' dedi.

Davis Cup'ta Büyük Britanya'ya yenildiklerini ifade eden Uluç, Marsel İlhan'ın kolundaki sakatlık nedeniyle ilk günden sonra burada oynayamadığını söyledi.

Uluç, bir soru üzerine, futbolun 4 büyük takımında tenis şubeleri kurmak istediğini belirterek, ''Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile görüştüm, 'Bekliyorum' dedi. Fenerbahçe'nin tenis şubesi var, aktif hale getirmemiz lazım. Büyük bir olasılıkla 3 büyük kulüple anlaşma yapacağız'' diye konuştu. Basın toplantısına İstanbul Cup Turnuva Direktörü Cem Bayram, Medya Direktörü Cahit Yavuz, TTF Yönetim Kurulu üyeleri Cem Tınaz, Ayhan Akgül ve Erkan Naibi de katıldı.

Cem Tınaz, bilet fiyatlarının 2006 yılındaki fiyatların altında olduğunu, maç saatlerini iş çıkışlarına göre ayarladıklarını bildirdi.
 
bilet fiyatları 2006 nın altında olunca uygun mu olmuş oluyor..
o zaman bu sene 500 tl olsun, seneye 450 tl olsun.
Biletler 2010 fiyatlarının altında desinler..

Şunu anlamıyorum, aynı şeyleri geçen sene de yazıyorduk.
Burası İngiltere mi, İspanya mı, Fransa mı, Avustralya mı , Amerika mı..
Bu ülkede bir tenis kültürü mü var, izleyeni mi var..
Varsa futbolun yüzde 1 i kadar var mı ?

Kim 125 tl verip tenis maçı izler bu ülkede.. Ha el altından davetiyeler dağıtılıyor, sponsorlar önüne gelene bilet veriyor.. Bunları duyuyoruz ama yoldan geçen bir adam veya ne bileyim 4-5 yaşındaki kızına tenis sevgisi aşılamak isteyen sıradan bir anne 125 lira verip maça gider mi..

85 yıllık tenis tarihinde, bir grand slamde 3. turdan ötesini görmemiş bir ülkeden bahsediyoruz.. Ana tabloya, ilk 100 e bir adam sokacağız diye heyecanlanan bir ülkeden bahsediyoruz..Tenisin gelişmekte bile olmadığı, var ile yok arasında olduğu bir ülke..

Böyle mi ilgi artacak.
 
Emre söylemek isteyebileceğim her şeyi söylemiş. Ben şahsen eğer davetiye bulamazsam gitmeyeceğim bu maçlara. Yazık gerçekten. İnsanlara tenis sevdirme şansın varken birilerine peşkeş çekmeyi tercih ediyorsun. Aynısını Formula1 de de yaptılar. Seyrederken start sonrası tribün terkeden yada konu ile hiç alakası olmayan adamalrı görüyorum sadece F1 pistlerinde. Aman onlar gelsin tribünlere. Yakında stadyumlarda onlara kalacak. "Para verdik oynayın lan!!" diyecekler bakalım o zaman ne hissedecek bu zevat.
 
Serana, geçirdiği trafik kazasında "ağır yaralandığı" için İstanbul dahil 3 turnuvadan çekildi. Geleceğini duyduğumda "acaba hangi bahaneyle çekilecek" diye bekliyordum sağolsun yanıltmadı beni.

İşte "ağır yaralı" Serana'nın sakat ayağıyla ve topuklularıyla katıldığı Carmelo Anthony'nin düğününden bir görüntü. Gerçekten çok ciddi (!) yara almış, şimdi bu "ağır yara" Amerika Açık'a kadar da iyileşmez.

 
serena; tenis ve belki de spor dünyasının en kötü rol modellerinden birisidir. Bunu turnuvadan çekildiği için yazmıyorum. Ben zaten kendisinden hiç hazzetmediğim için gelmemesine üzülecek değilim.

Grand Slam dışında kalan hiç bir turnuvayı ciddiye almayan , hakemlere bağıran, rakipleriyle ağız dalaşına giren bir sporcu gelmese daha iyi.. Yerine Na Li veya Jankovic gelebilirmiş.. Zaten bu isimler Serena vaar diye gelmiyorlarmış.. Farketmez.. Sporcu olsun da hangisi olursa olsun.
 

Üst