Bu adamın ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum.Benim önümde yarın gireceğim Eski Türk Edebiyatı sınavım varken ve ben bir haftadır hastayken;hala kafamdan takım kuruyor,bu işler nasıl düzelecek diye düşünüp duruyorum.Tina Charles'e hiçbir itirazım yok ama;Melek kullanılamaz mıydı?ya da Tuğçe Canıtez getirilemez miydi? Olmadı,başka bir çözüm yolu bulunamaz mıydı acaba? diye düşünüp duruyorum ve günümün neredeyse 10 saatini böyle düşünerek geçiriyorum.Tamam pota altı muazzam oldu ama şutu kim atacak? Binde bir şut sokan Tuğba mı?,Işıl mı? hangisi....Alba desek... hiç sanmıyorum...Bizde ne kadar savunma kuvvetli olacaksa karşıyakada da hücum o kadar kuvvetli olacak.Şu an yabancılarımız:Torrens,Tina ve Fowles(Her ne kadar Aralıkta da gelecek olsa) Benim en çok merak ettiğim,bu 3+1 kuralı değişmediğine göre Amerikalı sayısı ikiden fazla olabilir.Biz geçen sezona Fowles,Hodges,Currie,Augustus ile başlamadık mı? Hadi Currie gitti ama sonra Cathings geldi.Hodges Bosman vatandaşı deniyor o da tamam;ama yine 3 Amerikalı ediyor.Yani sorun yok.Bu şut açığı nasıl kapanacak?Bu takıma en az iki şutör lazım.Hatırlayalım geçen sezon Augustusu tutuyorlardı cezatı Tamica kesiyordu ya da tam tersi oluyordu.Bu yıl şutör Torrens olacaksa ki iyi bir şutör değil ama oldu diyelim rakip ona önlem alacaktır ve bizi yenmek kolay olacaktır ki ne kadar da pota altın kuvvetli olursa olsun uzun oyuncular hantal oldukları için çabuk faul problemine girerler(özelliklede Türk Hakemliğinin yüz karası: Recep Ankaralı ve diğer biraderleri Murat Biricik ve Turgay Demirel ile) bizim maçlarda rakibe karşı hep eksikliğimiz olacaktır ve yenilmemiz kolaylaşacaktır.Son olarak hasta hasta bu saatte uzattım biliyorum ama ;guard mevkiine Prince düşünülüyor ama ben pek beğenmiyorum.Yerine daha pasa dayalı ama şutörlüğü de iyi olan Becky Hammon alınamaz mı ;ya da Sue Bird(hazır boştayken) neyse ne kadar kızsamda bekleyelim ve görelim ''Su akar yolunu bulur'' temennisiyle.Sizlerden de görüşlerim hakkında olumlu-olumsuz yorumlar bekliyorum, yazarsanız sevinirim.