Bu listeyi geçenlerde yazmayı düşünmüştüm de sonradan vazgeçtim. Matic staff'ın ayıla bayıla yaptığı bir transfer değildi tabii ki mecburiyetten alındı bunu görmek çok zor değil ama insanların nerelerden eleştiri çıkarma hevesi olduğunu gördükten sonra yazmaya çok da ihtiyaç duymadım.
Şimdi tekrar Avrupalı uzun arıyoruz, Koç'un geçen seneden verdiği Lyttle, Wauters, Gruda, Verameyenka, Leuchanka listesi harika. Sırasıyla benim de en beğendiğim 5 Avrupalı uzun, birisi kadromuzda olsa çok daha güçlü bir kadro olurduk bu kesin, Alba ile başlayan 3 numara listesinden 2. seçeneğe gerek duymadan transferi tamamlayan yönetimin uzun konusunda aynı başarıyı gösterememesi de üzücü ama bir de gerçek var çok para harcıyoruz.
Amacımız evimizde Fenerbahçe şampiyon olmasınsa; Fenerbahçe şu anda EL'nin en zayıf grubunda olduğu için yenilgisiz ve aslında öyle çok da iyi bir görünümde değil. Biz olmasak dahi Spartak, UMMC, Ros Casares gibi bir takımlar zaten şampiyonluğu Fenerbahçe'ye bırakmaz bence. Amacımız; şu sene bir şekilde EL şampiyonu olalım da, bir Türk takımı daha bunu tekrarlayana kadar üstüne yatalım ise zaten boş verelim. Bu şekilde kadro kurmak riskli, şu saatten sonra (Prince'in sorunundan ötürü) gidip Dumerc'i, uzun pozisyonunda da işimizi şansa bırakmayalım diye Lyttle ile Wauters'i beraber alsak dahi şampiyon olabileceğimizin herhangi bir garantisi var mı? Defalarca görülmüş bir şey var, sadece Avrupa'da oynasın diye yapılan transferler basketbolda, voleybolda veya futbolda hiç de iyi sonuç vermediler bugüne kadar. Ayrıca bütçede bu kadar açılmak, bir erkek takımından fazla para harcamak beni korkutuyor. Ciddi bir getirinin olmadığı, yatırımın ise baştaki kişilerin vizyonuna ve keyfine göre yapıldığı bir branş için, iyi gününde para saçmak doğru olan yol değil benim kafamda. Koçun da geçen sene sonu konuşmasında bir söylemi var; "Halcon Dominguez ile Alba'dan, Ros Casares Laia Palau'dan, Spartak Korstin ile Osipova'dan, UMMC Stepanova'dan, Prag Viteckova'dan, yani her takım yerlilerinden böyle katkı alırken bizim de önce kendi oyuncumuzdan verim almamız gerekiyor" şeklinde. Bizim de ilk olarak yapmamız gereken bu, yoksa senede -hele ki şu saatten sonra gelip- 8 maç oynayacak yabancı bize çok büyük bir katkı veremez. Işıl-Bahar benim gözümde iyi-kötü bir katkı veriyorlar, vermediklerini sayalım; Koç bu oyuncularda ısrar edip maç kaybedince eleştirilmiyor mu? Veya burada benim de içinde olduğum bir grup Ayşe Cora'nın oynaması için ısrarda bulunuyor, Ayşe'nin üstünden 15 sayı yiyeceğimiz, Ayşe'nin 4-5 top kaybı yapacağı bir Euroleague maçının ardından kim Ceyhun Yıldızoğlu'na helal olsun diyecek? Herkesin Ayşe'yi ve koçu eleştireceğini biliyoruz şimdi. Herkesin gözünden kaçan bir nokta var, Türk takımları hariç her rakibimiz kendi ülkesinin en elit 1-2, en fazla 3 yerlisini kadroya monte edip üstüne sınırsız Avrupalı oyuncu kullanıyor. Örnek olarak Ros Casares kadrosunu alırsak, İspanyol Milli Takımı Sancho Lyttle'ı devşirebiliyor ama Türk Milli Takımı Sophia Young için aynı çekicilikte değil, buradan ilk golü yiyoruz zaten. Onun dışında Wauters, Yacoubou, Vesela, Murhpy, Honti Avrupa'nın diğer ülkelerinden geliyorlar. Lig ve Avrupa'da AB Vatandaşlığı ile sorunsuz oynamaları Ros Casares'i harika bir takım yapıyor. O yüzden "onlarda Maya Moore&Lauren Jackson varsa bizde de Diana Taurasi&Sylvia Fowles var, hepsini döveriz" mantığı baştan kaybediyor.
Şimdi Ceyhun Hoca'nın uzun listesine dönersek, demin de dediğim gibi müthiş isimler ama herkesin istediği ve yüksek fiyatlı bu uzunlar kadar, koçun bir B Planı da olmalıydı bence. -İsimi tamamen örnek olsun diye veriyorum, benim öyle çok güvendiğim bir oyuncu değil- "bu yıldızlar olmazsa Perovanovic'i alalım, ben bundan faydalanırım" demesi ve Matic gibi bir gereksiz transferin önünü, kendi hatası olmamasına rağmen, kapaması lazımdı. Tamam bir özel durumu var ve takımından ayrılmayı kesinlikle düşünmüyor ama bizim Verameyenka'yı şimdilerde değil, 2 sene önce Eurocup'ta oynarken transfer etmemiz gerekiyordu. Alba Torrens çok başarılı bir transfer bu açıdan, tabii Alba'dan bir yıl önce 'Yılın Genç Oyuncusu Ödülü' onuruna erişen Gintare Petronyte'den katkı alamamız ve bu seviye için sabır gösterememiz -ve bunu hak etmeyecek kadar da onun kötü oynaması- transferin biraz da fırsat ve şans işi olduğunu gösteriyor en az beceri gerektirdiği kadar.
Geçen sene hepimiz kabul ederiz ki; şimdiki kadar iyi bir kadromuz yoktu. Bence o kadronun karşılığı, daha iyi bir grup aşaması geçirip, daha avantajlı bir eşleşme ile son 8'i zorlamaktı ama başarısız olduk. Şimdi ise ev sahipliği avantajı ile ilk 4'te olmamız gerekiyor, final oynarsak da -en az- %50 şansla her kim rakibimiz olursa karşısına çıkacağız ama bu gerçekten hiç de kolay değil. Sözün özü, herhangi bir transferin şampiyonluğa eşit olmadığını herkesin bildiği ortamda çok fazla para harcamak beni korkutuyor. Ben de isterim erkek-kadın takımlarımız hep F4'te olsun, hep şampiyonluklar kovalasın. 100 yılı aşkın Galatasaray camiası buralarda olmak zorunda da, şimdi -özellikle erkek takımı için- umutları törpülüyorsak en az suçlu Hakan Üstünberkler, Oktay Mahmutiler. Sorun kayıp yıllar ve o yılları yönet-emey-enlerde. Burayı az çok takip eden herkes farkındadır, benim en çok maçına gittiğim, üzerine kafa yorduğum, en sevdiğim takımımız Kadın Basketbol Takımımız. Şu sene Euroleague şampiyonluğunu görmek için hayatımdan çok şeyi feda ederim ama eğer bu şubenin geleceğinden gidecekse ben sizin kadar istekli değilim şu sıralar transfer çılgınlığı konusunda. Bir 5 sene önce neler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz, eğer alt yapıdan, genç transferlerimizden, yerli oyuncularımızdan, yabancı transferlerinde ilk tercihlerimizden, Diana Taurasi ve Alba Torrens'in varlığından ve önceki deneyimlerinden faydalanamayacaksak iş kötüye gider. Ben şahsen o günlere hiç dönmek istemiyorum. Hep son 4'lerde yer alan, gerekirse UMMC gibi Euroleague'nin daimi 3.'sü olsun, bu sene gibi fırsat senelerinde de yakalayabilirse uçuk şeylere kaçmadan hedefini "Euroleague Şampiyonluğu" olarak belirleyen Galatasaray'a razıyım. Bence de transfer yapmamız gerekiyor ama misal Yelena'ya 1 milyon dolar vereceğimize, biraz daha kötüsüne ve kaderimize razıyım ben. Sonuçta Dee-Alba-Tina/Syl sağlam bir omurga, Işıl-Bahar-Prince ile desteklenmeleri de güzel, faydalanabileceğimiz bir 4.5 numara ile önümüze daha rahat bakabiliriz.