2012-2013 Sezonu Yeni Oluşan Takım Üzerine

Aslında 4 numarada sıkıntıya düşmedik, zaten 2 tane 4 numaramız var. Sakatlık olmadığı sürece o pozisyon için yeterler.
İlkan'ın gidişi şikecilerin işine yaradı sadece. Yoksa tam belli seviyede geldi dediğimizde NBA'ya gidecekti zaten.
 
Ben de hep 4 numaraya yazıyorum aslında ama Ersin Dağlı'nın oyun stilini göz önüne alınca 4'ten çok 5 olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
 
PG: Jamont Gordon, Ender Arslan, Engin Atsür
SG: Henry Domercant, Göksenin Köksal, D. Hawkins, Jamont Gordon, C. Akyol, E. Atsür
SF: David Hawkins, Cenk Akyol, Göksenin Köksal
PF: Milan Macvan, Erwin Dudley
C: Boniface N'Dong, Furkan Aldemir, Sertaç Şanlı

Kısalar çok çok iyi seviyede. Gordon - Domercant - Hawkins üçlüsü çoğu Euroleague takımında yok. Üstelik bu üçlü birbirini tamamlayıcı özelliklere sahip. Gordon atletik, delici, topa baskı yapan, mevkiisine göre çok güçlü. Domercant saf şutör, skorer. Hawkins oyunun iki yönünü oynayabilen, şutu güven veren, ayrıca iyi bir pasör. Yerlilerden Engin ve Cenk'in dış şutu çok iyi seviyede.

Uzun rotasyonunda Macvan ve Dudley orta mesafede çok etkili. N'Dong'un da orta mesafe şutu iyi. Macvan dışında dış şutu olan uzun ise yok. Furkan, orta mesafe şutu olan uzunlarla oynadığında daha verimli olacaktır Ribaundlarda çoğu takıma üstünlük kuracak bir uzun rotasyonu var.

Çok dengeli ve her ihtiyaca cevap verebilecek bir kadro.
 
PG: Jamont Gordon, Ender Arslan, Engin Atsür
SG: Henry Domercant, Göksenin Köksal, D. Hawkins, Jamont Gordon, C. Akyol, E. Atsür
SF: David Hawkins, Cenk Akyol, Göksenin Köksal
PF: Milan Macvan, Erwin Dudley
C: Boniface N'Dong, Furkan Aldemir, Sertaç Şanlı

Kısalar çok çok iyi seviyede. Gordon - Domercant - Hawkins üçlüsü çoğu Euroleague takımında yok. Üstelik bu üçlü birbirini tamamlayıcı özelliklere sahip. Gordon atletik, delici, topa baskı yapan, mevkiisine göre çok güçlü. Domercant saf şutör, skorer. Hawkins oyunun iki yönünü oynayabilen, şutu güven veren, ayrıca iyi bir pasör. Yerlilerden Engin ve Cenk'in dış şutu çok iyi seviyede.

Uzun rotasyonunda Macvan ve Dudley orta mesafede çok etkili. N'Dong'un da orta mesafe şutu iyi. Macvan dışında dış şutu olan uzun ise yok. Furkan, orta mesafe şutu olan uzunlarla oynadığında daha verimli olacaktır Ribaundlarda çoğu takıma üstünlük kuracak bir uzun rotasyonu var.

Çok dengeli ve her ihtiyaca cevap verebilecek bir kadro.

En önemlisi de 3 kısanın da oyunu çift yönlü oynayabilmesi hem hücumda sorumluluk alıyorlar, hem de savunmada etkililer..
 
Basketbolu çok bilmem.38 yaşındayım, 80 li yılların ikinci yarısı ve 90 lı yılların ilk yarısı baskette iyi olduğumuzu hatırlar gibiyim.ama ondan sonra baya koptuk.fakat bu yaptığımız transferlerden sonra ilgim baya arttı.ben şunu sormak istiyorum.
Diğer yabancıların gittiğini biliyorumda, lakocic le shipp e ne oldu.bu arada fenerin eurolig e gönderdiği kadroya baktım tam 7 tane yabancı var.sonuçta o kadro ligde de oynayacak kadro.sizin gönderdiğiniz kadrolarda, bizde niye sadece 5 tane yabancı var.
 
Basketbolu çok bilmem.38 yaşındayım, 80 li yılların ikinci yarısı ve 90 lı yılların ilk yarısı baskette iyi olduğumuzu hatırlar gibiyim.ama ondan sonra baya koptuk.fakat bu yaptığımız transferlerden sonra ilgim baya arttı.ben şunu sormak istiyorum.
Diğer yabancıların gittiğini biliyorumda, lakocic le shipp e ne oldu.bu arada fenerin eurolig e gönderdiği kadroya baktım tam 7 tane yabancı var.sonuçta o kadro ligde de oynayacak kadro.sizin gönderdiğiniz kadrolarda, bizde niye sadece 5 tane yabancı var.
Lakovic duruyor ama ayrılması yüksek ihtimal. Shipp ayrıldı takımdan. Fenerbahce'de de bizde de 6 yabancı var onlardan Gist bizden Lakovic ayrılacak.
 
Şimdi eldeki kadroya göre önemli ve üst düzey maçlar için dakika payşalımı analizi yapmak gerek bence: öncelikle 5 yabancımızın 120 dakika sahada kalacak olmasını göz önünde bulundurursak eğer yabancıları en iyi yedekleyecek bölgelmiz 4ve 5 numaralı pozisyonlar gözüküyor (ersin dağlı ve furkan aldemir) burdaki yabancılarımız N'dong ve macvanın 20şer belki macvan 22-24 dakika arası N'dong 16-18 dakika arası alarak 40 dakikalık payı alırlar kalan 40 dakika için furkan ve ersin dağlı rotasyonumuz sağlam görünüyor. Geriye kalan 1-2-3 pozisyonu için 3 önemli yabancımız var ve mümkün olduğunca fazla süre almaları gerkiyor. Burda domercant ve hawkins 30ar dakika ile 60 dakika sahada kalması gereken isimler yabancı için kalan 20 dakikalık sürede jomont gordon kullanılmalı. 1-2-3 pozisyonu için kalan 40 dakikada önemli parçamız bence engin atsür olmalı zaten jamont gordonun pg olarak 20 dakika süre aldığını analizlerde yerverdiğimizie göre pg için kalan 20 dakiakanın 15 dakikasını engin atsür oynamalı kalan 5 dakika için ender kullanlabilir veya tamamında enginde kullanılabilir veya maçına göre hiç kullanılmadan engün 20 dakika pg kullanılabilir kalan 20 dakika ve 2-3 poziyonu var burda cenkin ben bu sene çok iyi bi performans göstereceğini umuyorum ve 20 dakikaya yakın süreler alabileceğini düşünüyorum. Bu analizi ben ergin atamanın maç içinde mümkün olduğunca az oyuncu (8veya9) oyuncuyla oynama felsefesinden yola çıkarak yaptım. Ben bu konuda ergin ataman hocamıza hem katılıyorum hemde güveniyorum. üst düzey maçlarda 9 lişilik rotasyon bence doğru olacaktır. Nedenine gelincede o maçlar yüksek konsantrasyon isteyen maçlar ve 12 oyuncuyuda kullanmak istediğinizde gir çık yaparak kaliteli yabancıların maçtan uzaklaşmasına neden olunur. Bu nokta çok önemli olduğu içinde özellikle sağlam yanımız olan 2ve 3 numaradaki yabancılarımızın önemli ve üst düzey maçlarda min. 30 dakika süre almalrından yanayım bende.. Şimdi bana göksenin sertaç ve ender in hiç süre almadan bençte oturmalarının üst düzey maçlarda sorun olabileceğini söyleyen arkadaşlarada naçizane ligde 30 ki bunların 8 tanesi(fülker-efes-bjk-banvit) iç dış 8 maç üst düzey sayılırki kalan 22 maçta rotasyona enderide gökseninide ve hatta sertaçıda dahil edebiliriz yine ilk turda eurocupta 6 maçta dahil edilebileceğini ama 2. turdan itibaren daha güçlü grupta yine üst düzey maçlar çıkartacağımız için ilk analize dönülebilirki bu rotasyonda bence gayet takımımız için uygun olabilir. Bende 12 tane süper kalpten yürekli oyuncu isterim ama eldeki kadroda üst düzey maçlar için 8-9 oyunculuk rotasyon bence en doğru tercih olacaktır. Bu nedenle ben ergin atamanın bu kadroyla gerek eurocupta gerekse tr ligi ve tr kupasında başarılı olacağına eminim. Bize dengemizi bozan 10. 11. 12. oyuncu yerine maçın içinde olacak 8-9 oyuncu yeterli üst düzey maçlarda. Birde eşleşme konusunda hiç bir takımla sorun yaşamayacağımız (sadece pg pozisyonunda biraz kalite eksiğimiz olacağı ama onuda mücadele ve azimle kapatacağımızı ) düşündüğümü belirtmek isterim. Tekrardan herkese hayırlı bayramlar...
 
Bu kadronun en güzel yanı tüm kısaların (yabancılar) müthiş delici oyuncular olması. Gordon'un Bo'dan veya Farmar'dan şut ve çabukluk eksiği göze çarpabilir. Ancak ikisinden de hem uzun hem de kuvvetli. FB maçlarında Bo'yu Henry'nin alacağını düşünüyorum. Gordon Bogdanovic veya Sato'yu da çok rahat tutabilir.
Gordon bu size ile belki de Avrupa'nın en kuvveli 1 numarası.
Bu üçünün de kat eden özelliği her takım için baş ağrısı olacaktır. Türkiye'de bir türlü beceremediğimiz kat müdafasını düşünürsek müthiş bir içeri dalma opsiyonu söz konusu.
Macvan ve Ersin'in orta mesafe şut tehdidi bu katlara karşı yapılacak alan savunmasının da en güzel ilacı olur. Bu kadar şutör 4 numaralara karşı zone yapmak intihar gibi birşey olur.

Gelelim 5 numara konusuna N'dong'un hücumundan inanılmaz bir beklentim yok elbette, ancak Avrupa'daki en caydırıcı boyalı alan savunmacısı kim derseniz 2 adam arasında tercih yaparım. Biri Pops diğeri ise N'dong.
 
Ben de birşeyler karaladım. Değerli Galatasaraylı kardeşlerimin ve ağabeylerimin yorumlarını bekliyorum.


Galatasaray Medical Park 2012-2013 Kadro Değerlendirmesi

Gelenlerin gidenleri aratmadığı, 3 oyuncu hariç bambaşka bir takım. İşte 2012-2013 Galatasaray Medical Park Erkek Basketbol Takımı!

Point Guard; Jamont Gordon, Engin Atsür, Ender Ar
slan
Shooting Guard; Henry Domercant, Göksenin Köksal
Small Forward; David Hawkins, Cenk Akyol
Power Forward; Milan Macvan, Erwin Dudley
Center; Boniface Ndong, Furkan Aldemir, Sertaç Şanlı

Coach; Ergin Ataman.


Kadromuz çook uzun senelerden beri hiç bu kadar kaliteli ve derin olmamıştı. Bu sürece gelene kadar hüzün dolu günler yaşadık. Bunlar değinmek istemiyorum çünkü artık yeni bir yapılanmanın eşiğindeyiz. Basketbolseverlerin olayları geri planda tutup, yeni takımımıza ve yeni coach'ımız Ergin Ataman'a destek vereceğine inancım tam. Sevilir-sevilmez ama bir insan armalı antrenör ceketini üstüne geçirdiği andan itibaren destek verilmesi gereken bir kişiye bürünür.

Oyun Kurucu: Jamon Gordon gibi bir lider oyuncunun gitmesi camiamız için hayal kırıklığı oldu. Onun maddi-manevi değerini tartışmak çok saçma olacaktır. Onun yerini kim doldurur diye akıllara sorular gelmiştir. Benim de geldi. O tam gelme aşamasındayken kafa karıştıran bir olay yaşanmıştı. " Aaa Jamont mu geliyor, hani şu CSKA'lı olan. " dedi çoğu taraftarımız. İsimlerin çok benzer olmasından dolayı çoğu kişi Jamont'un gelmesinden daha iyi olacağını düşünmüştü. Benim de akıllara gelen sorular kapsamında aklıma gelen oyunculardan biriydi Jamont. Çok da takip ettim kendisini. Kısmet bu sezonaymış. Jamont Gordon kendini ispatlamış bir combo-guard. Jamon'un yerini doldurabilecek, hücumda takımı yönlendirebilecek, rakip kısalara istenilen savunma baskısını uygulayabilecek Avrupa'nın değerli kısalarından biridir kendisi. Kesinlikle ve kesinlikle katkı alabileceğimizi düşündüğüm bir oyuncu.

Onun yedeklemesini yapabilecek iki milli takım oyuncumuz var. Engin ve Ender. Engin burda bir adım daha önde görülse de ben öyle düşünmüyorum. Çünkü Ender'den geçen sene istenilen verim alınamamıştı. Ama Ender'in besleyici yönünün daha iyi olması, hücumda her an skor katkısı yapabilecek kapasitede olması onu 2. guard yapacağını düşünüyorum. Engin Atsür 2 numarada da kullanabilir. Sözün kısası, oyun kurucu sorunu yaşayacağımızı sanmıyorum.


Şutör Guard: Geçen sene Unics Kazan maçını son saniyede siyahi bir şutör tarafından atılan üç sayılık atışla kaybettik. Hareketli, hareketsiz şut konusunda çok etkili bir oyuncuydu. Joshua Shipp ve Jamon Gordon gibi iyi savunmacılarımızı maç içinde çok sıkıntılar yaşatmıştı. Bu adam Avrupa basketbolunun son yıllarına damga vurmuş şutör Henry Domercant'tan başkası değildi. İşte o zaman deselerdi seneye bu adam bu rakip formayı terlecek diye. Hiç inanmazdım, ama oldu. Sezonun en flaş transferlerinden birini gerçekleştirdik. Oktay Mahmuti ile yakaladığımız çıkışta iki temel sorun vardı. Biri kalıplı uzunun yokluğu, diğeri ise net bir şutörün takımda olmamasıydı. Bu eksikliklerin ikinci maddesini Avrupa'nın en iyi 3 şutörüne rahatlıkla sokulabilecek bir oyuncuyu transfer ederek kapattık. Gerçekten çok iyi bir iş başardı yöneticilerimiz. Domercant takımın manevi anlamda lideri olacaktır. Oyun içinde ise Jamont ile birlikte bu liderliği üstlenecektirler.

Onun yedeği Oktay Mahmuti döneminin altın çocuğu Göksenin Köksal. Değerli eski hocamızın Galatasaray'a ve Türk Basketbolu'na armağan ettiği genç bir yetenek. Savunmasının gerek ligde gerekse Euroleague'de ne kadar etkili olduğunu gördük. Teodosic, Arroyo, Lyday, Huertas, Spanoulis gibi Avrupa'nın önde gelen kısa oyuncularını korkusuzca savunmuştu. Şimdi yedekleyeceği oyuncu da tıpkı savunduğu adamlar kadar değerli. Hücum yönünü Domercant'ın arkasında çok iyi geliştireceğini düşünüyorum. Hawkins ve Cenk Akyol da gerektiğinde iki numaraya kayacaktır. Ama ilk tercih Domercant, ikinci tercihin Hawkins veya Göksenin olacağını düşünüyorum.


Kısa Forvet: Geçen sezonun MVP'si olarak gösterilen, şampiyon takımın kaptanını bahsedilen bonservis bedelinden çok daha azıyla kadromuza kattık. David Hawkins'ten bahsediyorum. Joshua Shipp'in takımdan ayrılmasını üzüntüyle karşılayan insanların başında geliyordum. Bu hüznü üzerimizden attığımızda onun yerine doldurabilecek alternatifler medyada dolaşıyordu. Hawkins'in FB ile anlaşıp, sonra tekrar işin bozulması okları ona çevirmişti. Gerek atletizmi, gerekse şutunun gücü ile oyunun her iki yönünü de çok iyi oynuyor Hawkins. 1-2-3 pozisyonlarında sırıtmadan görev yaptığını gördük. Bu sene 3 numarada daha fazla görev alacak. Domercant ve Göksenin'in performanslarına göre zaman zaman onu 2 numarada da göreceğiz.

Diğer bir forvetimiz Türk Milli Takımı'nın potansiyelli oyuncuları arasında gösterilen Cenk Akyol. Dediğim gibi potansiyeli olduğu bir gerçek. Ama sahaya yansıtamadığı sürece bir değer ortaya çıkmıyor. Bu sezon Cenk diğer geçmiş sezonlara göre daha az sorumlulukla oynayacak. Rotasyonun parçalarından biri olup, katkısının da ahım şahım olmayacağını düşünüyorum. Tıpkı diğer bench oyuncularımız gibi olacak. SF bölgesinde de pek bir sorun yaşanacağını sanmıyorum.


Uzun Forvet: Preston Shumpert. Nam-ı Değer " Seri Katil ". Onun da gidişini üzüntüyle karşıladık. O da Jamon gibi, Shipp gibi değeri tartışılamaz oyuncularımızdan biriydi. Ama onun yerini performans anlamında çok iyi doldurabilecek başka bir devşirme oyuncuyu kadromuza kattık. Ersin DAĞLI. Geçen sezon play-off serisinde pick and roll oyunlarımıza hızlı ayaklarıyla çok iyi cevap vermişti. Kısa-uzun oyunlarımızın dengesini alt üst etmişti Bonsu ile birlikte. Orta mesafe şutları ve atletik özellikleri onu değerli kılıyor. Ersin yani Dudley artık parçalı formayı terletecek. Rotasyonumuz için önemli parçalardan biri olacak. Hem 4 hem de 5 numarada görev yapabilir 2.05 boyundaki siyahi oyuncumuz. Bildiğimiz Joker'lerden..

Boris Savovic ve Darius Songaila gibi yabancı uzunlar bizi pek tatmin etmemişti. Bunun için gerçekten kaliteli ve iş yapabilecek bir uzuna ihtiyacımız vardı. Yöneticilerimizin Domercant transferinin sonrasındaki en başarılı transferi oldu Milan Macvan. 22 yaşındaki genç forvet, geçtiğimiz senelerde Avrupa'nın büyük takımlarında forma giydi. Maccabi'de istenileni yapamasa da, Partizan'da olağanüstü bir sezon geçirip; adını Avrupa'nın elit uzunları arasına soktu. Bu yaşta ve yetenekte bir uzunu Eurocup takımına getirmek büyük bir transfer başarısıdır. Umuyorum ki parkede de kaldığı yerden devam eder Macvan.

Center: Yapılanma sürecindeyken çok uzun pivotlar takımımızda forma giymedi. Ermal,Andric,Furkan gibi ortalamaları 2.08 olan pivotlarla oynamayı tercih ettik. Bunun eksikliği göze çarpıyordu ama bir ısrardı belki de. Geçen seneki Barcelona maçında da Pete Mickael (SF) boyunda uzunlarla oynamıştık. Barça pota altında resmen ezilmiştik İspanya'da. O ezen isimlerden biri de N'Dong'tu. Ama artık o da takımımızda. Şut stili ve serbest atış tarzı onu tanıtan iki unsur. Ama tanıtması dışında onu kaliteli bir pivot yapan özellikleri çok daha ayrı. Öncelikle çok uzun. Kulaç uzunluğu ve gövdesi devasa denilebilecek bir konumda. Ama buna rağmen pota altındaki hızıyla da ön plana çıkıyor. Yaşının getirdiği bir duraklama olacaktır bu sezon. Ama hiç de yabana atılmayacak bir pozisyonda olacak. Ribaund çekmesi ve hücumdaki çeşitli olması onu takıma gelmesini sağladı. Basketbolu da biz de bırakacağını ümit etmekteyim içten içe..

Yedeği de çok güvendiğimiz bir isim. İkili oyunların bitiricisi, Mr.Rebound, NBA'de draft da olmuş genç bir pivot; Furkan Aldemir. Onu iyi tanıyoruz artık. Neler yapabileceğini, neleri geliştirmesi gerektiğini, hangi yönlerinin çok kuvvetli olduğunu gibi ayrıntıları öğrendik. Önünde N'Dong gibi basketbol kariyerinin sonlarına yaklaşmış birinin olması onun için avantaj. Domercant ve Hawkins gibi çok uzun süreler alabilecek kalitede de olsa, yaşı ve devasa kütlesi buna müsade etmeyecektir. Bunun için Furkan'ın en büyük şansı Dorsey'in degil de N'Dong'un tercih edilmesiydi. Şimdi yarı yarıya süreler alacaklardır. Furkan ne kadar iyi performans gösterirse o kadar iyi olacak uzun rotasyonumuz için. Sertaç Şanlı da Mahmuti döneminden beri kadroda bulunan pivotlarımızdan biri. Sertaç 2.14 boyunda. Fizik olarak avantajı var. Ama ayaklarının yavaş olması ve bitiriciliğinin alt seviye olması onun pek forma şansı bulamayacağı anlamına geliyor. Zaten Ergin Ataman dar rotasyonda oynamayı seven bir coach. Eğer bir sakatlık durumu yaşanmazsa N'Dong ve Furkan'dan formayı alması zor görünüyor. İkisi de kötü olursa belki zaman zaman Ersin Dağlı'yı da görebiliriz bu pozisyonda. Ama Furkan ve N'Dong'un performansları neticesinde böyle bir durumla çok karşılaşmayacağız gibi geliyor bana.

Aytunç Aykut - Galatasaray Basketbol Şubesi
 
Bu seneki kadro gerçekten geçtiğimiz yıllarda hayalini kurduğumuz bir takım olacak gibi duruyor. En önemli konu takım kimyasının sağlanabilmesi. Bazen en iyi bile takıma uyum sağlayamıyor. Böyle bir durum olmaz ümit ederim.

Kadroda birbirinin alternatifi pozisyonlar çok. Kendi yerlerinin diret oyuncuları yanında 1-2, 2-3 ve 4-5 oynayan oyuncular var. Bu da rotasyonda ve/veya ceza sakatlık durumlarında avantaj sağlar. Geçen yıl bu sakatlıkların sıkıntısını çok çekmiştik. Hele Ship gittikten sonra. Bence sıkıntımız 4 nolu pozisyonda olacaktır. Burada sadece 2 oyuncu var ve bunlardan bir tanesinin yokluğunda Ndong, Furkan yada Sertaç 4 numara oynayamaz. Bence eğer bir alternatif var ise değerlendirilerek bu pozisyonun zenginleştirilmesi gerekir. Geçen yıllarda da 4 nolu pozisyondan tam verim alamadık. Umarım çok iyi olan bu kadro 4 numara sıkıntısı yaşamaz.

Ergin Ataman'ın basketbol anlayışında hızlı oyun var, hücum alternatiflari ve savunma alternatifler çok, geçen yıl bizi en çok zorlayan takım BJK idi ve bunda da Ataman'ın katkısı çoktu. Bence kesinlikler ligin favorisi kadrolardan bir tanesi, tek şerhim var 4 numara, eğer sezon boyu sakatlık vs olmaz ise bu takım finali bulur bence, tabiki günlük performanslarında da etkisi olacaktır.
 
Geçen sene Beşiktaş ile çok dalga geçtim, lafımızın üstüne sünger çekecek halimiz yok. Lokavt dolayısıyla dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Deron Williams ve Semih Erden ile uzun vadeli başarıya ulaşabileceklerini hiç düşünmedim. Ergin Ataman'ın Beşiktaş taraftarına anlık mutluluk verdiğini, sezon sonunda bu günleri onlara hatırlatarak Beşiktaş kesimiyle dalga geçeceğimi düşündüm. Bunu sadece benim düşündüğümü zannetmiyorum, çoğunluk böyleydi. Neticesinde Beşiktaş maddi olarak hiç bir zaman istikrarı sağlayamayan, taraftarının pek ilgi duymadığı bir basketbol takımıydı. Deron Williams'ın üstün performansına rağmen Eurocup'tan elenmeleri elimi güçlendiriyordu, Beşiktaş'a dair düşüncelerim aynıydı. O Beşiktaş'tan Deron Williams-Semih Erden gitti, Carlos Arroyo-Pops Mensah Bonsu geldi, Can Akın gibi zaten dar olan Türk rotasyonun en önemli isimlerden birini kaybettiler ancak Beşiktaş oynadığı 3 kupada da birincilik elde etti, tarih yazdılar. Bu, seneler geçse bile üzerinde durulması gereken, bir antrenörün çıkabileceği en üst noktalardan birisini resmediyor herkese. Yeni Galatasaray'a dair yazıya, elbette Ergin Ataman ve ekibiyle beraber başlayalım, komutanı tanımadan ordudan bahsetmenin bir anlamı yok nihayetinde.

750370_detay.jpg


Ergin Ataman / Yağızer Uluğ - Yakup Sekizkök - Tolga Başer.

Vizyon her insan için önemli bir unsur, nihayetinde vizyonu, hedefleri geniş olmayan birisinin iyi noktalara gelmesi mucizeler dışında çok zor. Özellikle spor alanında, vizyonu geniş insanlara her zaman saygı duydum. O vizyonlar gerçekleşmese bile, düşüncesinin olması bir çok şeyden önemlidir. Ergin Ataman, vizyon kelimesinin adeta vücut bulmuş hali. Bu, pek çok kez antipatik olarak gelebilir dışarıdan ancak bir antrenörün, liderin sahip olması gereken özelliklerin başında geliyor bana kalırsa. Ergin Ataman'ın koçluk yetileri dışında, onun bu denli vizyonlu, hedeflerini her zaman en üst noktaya koyması benim onu farklı bir yere koymamda en önemli etken. 3 kupayı kazandıktan sonra ''Olympiakos'u yeneriz.'', bu sene kadro kurulduktan sonra ''Bu kadro Euroleague'de olsaydı yine şampiyonluğa oynardı.'' gibi cümleler dışarıdan abes ve ütopik gelebilir ancak altında çalışan oyuncu grubuna bu hedefi ve güveni vermek her babayiğidin harcı değildir. Ergin Ataman, saha içine inmeden de oyuncularını hedefe net olarak kitleyebilen, tabiri caizse gaz mekanizmasını eşsiz derecede iyi çalıştırabilen bir antrenör.

Saha içine henüz inmemişken, bir noktadan daha bahsetmek gerekiyor. Ergin Ataman, aldığı sonuçları mizacı ile birleştirerek rakiplerin aklına girmeyi çok net olarak başarabiliyor. Geçen sezon en çok maçı Beşiktaş ile yapmamız, bu noktayı bana daha da iyi anlamamı sağladı. Zayıflıktan, bulduğu her açıktan beslenmeyi inanılmaz derecede iyi becerebiliyor. Geçen sezon Beşiktaş ile ilk karşılaşmamızda, 2 senelik Oktay Mahmuti Galatasaray'ının en kötü performanslarından birini sergileyerek mağlup olmuştuk. O maçtan sonra Beşiktaş ile 6 maç daha yaptık ancak o ilk yenilgi benim aklımdan hiç bir zaman çıkmadı, yalnız olduğumu da düşünmüyorum. Kazandığı, önemsiz bir normal sezon maçı bile olsa onu uzun vadede psikolojik etmen olarak kullanabilen birisi Ergin Ataman. Bunu (teknik olarak yanlış bir açıklama olarak düşünsem de) dış atış yüzdemize vurgu yaparak bizi düşünmeye sevk edecek bir nokta vermesi ile net olarak gözlemleyebiliyoruz. Önemli bir meziyet, bunun ekmeğini fazla bir miktarda yiyeceğimizi düşünüyorum.

Son 2 sene, sistemin bir çok noktasını analiz edebilmek, takımın hücum setinde kiminle sonlandıracağını, alan paylaşımını ve benzeri detayları ezbere hatırlamak gerçekten çok güzel. Ne yaptığını bilen, sistemin bütün çarklarını etkin bir şekilde kullanabilen bir takımın desteklenişi daha zevkli hale geliyordu. Biz biliyorduk ki Oktay Mahmuti takımı savunmasından güç alır, sansasyonel bir galibiyet alacaksak bunun payı çok büyük olurdu. Sistemli bir yapıya sahip olmanın bir çok avantajı var haliyle. Üstüne koyabileceğin yapı belli, çarklarda herhangi bir sorun olduğunda tamirini en kısa yoldan yapabilirsin. Bütün bu olumlu noktaların yanında, oldukça tahmin edilebilir bir yapıya da sahiptik. Belli bir noktaya sürüklenebilecek bir sistemi, özellikle Jaka Lakovic, Shipp-Djedovic ve Savovic gibi aksayan çarklara sahipken alt edebilmek zor değildi, Ergin Ataman bunu, pek de sistem dahilinde oynandığını söyleyemeyeceğimiz bir oyun yapısı ile mağlup etti, 5 kez. Ergin Ataman'a, ''Hocam bu sene takımı nasıl oynatmayı düşünüyorsunuz'' sorusu sorulduğunda açıkçası şu cevabı vermesini bekliyorum artık ''İyi oyunculara sahipsen, iyi de oynarsın.'' Ergin Ataman, takımın kilit noktalarına kalitesine ve yeteneğine güvendiği isimleri koyarak sağlam bir altyapı ile yola devam etmeyi seven birisi. Oyuncusuna duyduğu güvenin önemi bir çok şeyden daha farklı yerde. Hiç düşünmeden topu eline verebilecek oyuncular ile daha üst noktalara gidebildiğini söylemek mümkün Ataman'ın. Bu bahsettiğim kilit oyunculardan maksiumumu almayı başarabilen, işin hücum kısmında skorer oyuncuların birebir yeteneklerinden sonuna kadar faydalanıp sonuca giden, görece hareketli olan ancak yarı saha hücumunu da gerektiği zaman oynayabilen bir takımı yaratmayı deneyecektir Ergin Ataman. İşin savunma kısmında çok şeyler beklememiz gerektiğini söyleyemeyiz ancak kadroda savunma yetisi üstün bir çok oyuncu var, kolay yenilebilen bir takım olacağını da zannetmiyorum. Kağıt üzerinde, her hücumu becerebilecek bir takım, gerektiğinde de işin savunma kısmına ağırlık koyabilecek bir görüntü yaratmanın yollarına gideceğiz.

Ergin Ataman, Beşiktaş'ta çalıştığı Yağızer Uluğ - Yakup Sekizkök ikilisini Galatasaray'da da yanına alarak doğru bir adım attı. Beşiktaş'ın başarısında önemli bir etkiye sahip olan bu ikiliye sahip olmak beni mutlu etti açıkçası. Yağızer Uluğ hakkında dikkat çeken bir anektod var, tavsiye ederim : http://www.salsabasket.net/turkiye-...i-ile-switching-man-to-man-denedik-tuttu.html

GALATASARAY 2012-2013

Jamont Gordon - Engin Atsür - Ender Arslan

jamont_gordon.jpg


Ergin Ataman'ın takımlarında, oyun kurucunun, oyun kurma becerisinin yanında, oyuna ağırlığını koyabilmesi ve skor potansiyelinin iyi düzeyde olması belirleyici bir unsur. Jamont Gordon konusunda, geçen sene başında Jamon Gordon transferinde yaşanan tereddütlerin birebir aynıları yaşanıyor. Jamon Gordon'un son geldiği takım olan Olympiakos'da görev adamı olması, üstlendiği rolün farklı olması, Galatasaray'daki oluşacak Jamon Gordon profilini yanlış çizmişti. Maroussi'de oyuna rahatlıkla ağırlığını koyabilen, lider olan Jamon'dan faydalanacağımız daha mantıklı olandı. Bugüne geldiğimizde, Avrupa'nın en derin rotasyonlarından birinde 2 senesini geçirmiş Jamont Gordon'a yine farklı bir profil çiziliyor. Ergin Ataman'ın Jamont'u nasıl kullanabileceğini, Jamont'un Cibona dönemine bakarak anlayabiliriz. Liderlik vasfını sonuna kadar yerine getirebilen Jamont, bir çok maçı kazandırmıştı takımına. Jamont'un Galatasaray'da bürüneceği rol, yanında oynayacak olan skorerler açısından bakıldığında doğal olarak Cibona zamanının birebir kopyasını bizlere vermeyecektir ancak kariyerinde referans arıyorsak, Cibona günlerine bakmak daha faydalı olacaktır.

Engin_Atsur.jpg


Sakatlık probleminin, saf yeteneğin önüne geçerek bir oyuncunun kariyerini şekillendirmesini ben kabullenemiyorum. Sakatlığın önüne geçebilmek elbette imkansız ancak şans faktörünün biraz da oyuncunun yanında olması gerekiyor. Engin, kariyeri boyunca hep adım atmadan önce sakatlığı ile gündeme gelen bir oyuncu oldu, maalesef. NCAA kariyerinde, geri dönüş yaptığı sene Efes'te, kendini bulduğu ve büyük beklenti içerisine girilen milli takım döneminde, yeni bir şansı bulduğu Fenerbahçe'de... Şu an %100 sağlıklı bir Engin karşımızda dursa da, eğer istediği atılımı yapacaksa Engin'in geçmiş dönemi aklından silmesi gerekecek. Kötü ve atlatılması zor dönemler geçirdi ancak bunların hepsi geride kaldı. İnanılmaz bir soğukkanlılığa sahip olan, yaratıcı özelliklerinin ortalama üstü olan Engin, kendisine güvenen Ergin Ataman ve back-up'ı olacak Jamont ile takıma müthiş katkı sağlayabilir. Engin'in tek ihtiyacı şans faktörünün yanında olması, yetenekleri su götürmez bir gerçek. İlk 3 ayı onun adına çok kritik olacak.

ender_arslan_galatasaray_medical_park.jpg


Efes'te hiç şans bulamadığı bir senenin ardından bize katıldığında Ender transferine sevindiğimi söyleyebilirim. Rotasyona zenginlik katması, zaman zaman parlayan performanslarının olması, tecrübesinin bir çok kişiden fazla olması umudumu arttıran unsurlardan bir kaçıydı. Bu olumlu havanın karşılığını Ender'den görebildiğimizi düşünmüyorum ne yazık ki. İşleyen çarkın ve kesin doğrularla belirlenmiş hücum sisteminde Ender'in randıman verdiğini söylemek güç. Bu sene önünde oldukça iyi iki isim var ancak, Ergin Ataman'ın sınır çizmeyen hücum sisteminde Ender'den beklenmedik bir kaç performans bekliyorum.

Oyun kurucu mevkisine genel tabloda bakıldığında, Ergin Ataman'ın seçeneklerinin fazla olduğunu söylemek mümkün. Hücum portföyü geniş ve Avrupa'nın iyi savunmacılardan olan Jamont, Türk oyun kurucular içinde belki de en yeteneklisi ancak istikrarı sağlayamayan, oyuna rahatlıkla zenginlik katabilen Engin ve tecrübesi ve geçmişini asla es geçemeyeceğimiz Ender ile bu pozisyonda sıkıntı çekeceğini düşünmüyorum Ergin Ataman ve ekibinin. Rakiplere göre sunabileceğimiz Engin-Jamont, Ender-Jamont gibi ikililer de mevcut.

Henry Domercant - Göksenin Köksal

henry-domercant-unics-1.jpg


Seviyesi üst düzey olan takımlarda, şapkadan tavşan çıkartabilen, olmadık anlarda takımı hücum gücüyle rahatlatan bir isim mutlaka olmuştur. Sistem dahilinde oynasanız bile oyunun tıkandığı dakikalarda bir adım öne çıkan, rakip takımın her zaman daha sert önlem aldığı, lider oyuncu grubunun önemli isimlerinden biri Domercant. Takımın ihtiyacı olduğu anlarda hücum gücünün bütün noktalarını sergilemeyi başaran Domercant, rakipleri adına sinir bozan bir oyuncu net olarak. Kariyerinde bunun onlarca örneği var ancak biz, kendi canımızın yandığı anlara gidelim ve geçen sene Unics Kazan'a Abdi İpekçi'de mağlup olduğumuz maçın son anına gidelim. Takımın ihtiyacı olan son atışı değerlendiren Domercant, Unics Kazan'ın rüya gibi geçen 11-12 Euroleague sezonunun ilk sağlam adımını atmasını sağlıyordu. Bu sene kadroda bir çok özel isim var ancak benim için bir adım ötede olan isim Domercant. Büyük hücum gücünü tecrübesiyle birleştiren Domercant, Ergin Ataman'ın sınır çizmediği hücum sisteminde bir çok rakibin canını yakacaktır. Özellikle Eurocup arenasında, takımın yaşayabileceği sorunlarda, sazı eline almasını beklediğim ilk oyuncu. Transferine ne kadar sevindiğimi cidden kelimelere dökemiyorum, sahada olduğu müddet boyunca herkese güven verecektir.

g%C3%B6ksenin.jpg


Oktay Mahmuti, Göksenin için gerçekten büyük şanstı şu son 2 sezonu göz önüne aldığımızda. Savunmasından güç almayı seven bir yapıda ilk yıl biraz sönük kalsa da, ikinci sezonda Göksenin, profesyonel kariyerinin zirvesini gördü. Ahmet Cömert'teki altyapı günlerinden, Spanoulis-Teodosic-Krilenko gibi isimleri savunduğu günlere yükselen Göksenin, yıldıran savunma gücüyle her zaman için önemli bir opsiyon. Önünde Ergin Ataman ile yepyeni bir sayfa var. Geçen seneki performansı belirleyici bir referans ancak, şans verdiği kısa oyuncuların hücum güçlerini son damlasına kadar kullanan Ergin Ataman ile atlaması gereken zorlu bir eşik var Göksenin'in. Daha çok savunma ağırlıklı, hücum sahasında işlere fazla karışmayan bir Göksenin'den maksimum verimi alabileceğimizi düşünmüyorum yeni Galatasaray'da. Göksenin mutlak suretle hücum portföyünü genişletmesi gerekiyor, savunma kabiliyeti çok iyi seviyede olan bu adam, Ergin Ataman ile hücumunu da yükseltirse, komple bir oyuncu ortaya çıkacaktır.

Kağıt üstünde hücum gücü oldukça yüksek olan, takımın skor yükünün önemli bir kısmını çeken Domercant ile savunmada takımın seviyesini yükseltecek, Türk rotasyonunun en değerli parçalarından Göksenin duruyor. Pek değişikliğe gideceğini düşünmesem de, bu bölgede Jamont'u da yeri geldiğinde görebileceğimizi düşünüyorum. Domercant'in dinç kalması takım adına oldukça kritik olacaktır, bu bağlamda Göksenin'in Ergin Ataman'ın düşüncesine giderek yakınlaşmasını izlememiz gerekiyor. Eğer Göksenin'den istediği verimi alamazsa bu bölgenin rotasyonunda sıkıntı yaşayabiliriz.

David Hawkins - Cenk Akyol

858310-14534755-640-360.jpg


Geçen sene her Beşiktaş maçı öncesi, Hawkins'i tutarsak kazanacağımızı söylüyordum. Türkiye Kupasında yenildiğimiz maç hariç, dediğim önerge hep işledi. Hawkins'in geçen sene gösterdiği performans, özellikle playoff dönemi tek kelime ile kusursuzdu. Takımı ne zaman ihtiyaç duysa, her zaman bir kaç adım öne çıktı, istatistik kağıdının her bölmesini doldurdu. Bu yolda sırayla Fenerbahçe Ülker - Galatasaray - Anadolu Efes karşılaştıklarını tekrar etmekte fayda var. Hawkins için çok iyi bir şutör diyemeyiz, savunmayı delici özelliklerinin üst düzeyde olduğunu da söyleyemeyiz ancak karşısında onun ebatına ulaşabilecek bir oyuncunun çıkmaması onun sahada yaptıklarını daha kolay bir hale getiriyor. Kariyerinde sakatlık sorunu önemli bir zamanı kapsasa bile önemli bir kariyeri olan Hawkins, geçen sene Ergin Ataman ile kariyerinin zirvesini gördü desek yanılmış olmayız herhalde. Hawkins'in, Domercant ile sağlayacağı uyum, takımın potansiyelinin sahaya ne derece yansıyabileceği konusunda belirleyici olacak. Hawkins adına en önemli tereddüt, geçen sene gösterdiği tavan performansı ne derece yakalayabileceği. Ergin Ataman ile gördüğü bu tavanı, Euroleague seçeneği varken sürdürmek istemesi önemli detay, o performansa çok ihtiyacımız olacak.

119283.jpg


Bir oyuncunun etiketi, yıllar boyu farklı olaylar olsa da pek değişmiyor. O etiketlerden sıyrılmak zor oluyor, bazen o etiket altında ezilebiliyor oyuncular. Cenk'ten altyapı döneminden beri potansiyelinden dem vurularak çok önemli işler bekleniyor. Bahsettiğim etiket, Cenk adına söylenen kötü sözler değil, ondan beklenilen üst düzey şeyler. Cenk, şut yeteneği iyi düzeyde olan, ortalama düzeyde savunma yapabilen bir oyuncu. Kariyeri boyunca kendisine kötülük yaparak ondan istenilenleri çok farklı bir noktaya çekenler, bugün Cenk ile her fırsatta dalga geçiyorlar. Geçen sene Ergin Ataman'ın yarattığı Serhat Çetin profilini hatırlarsak, Cenk'in üst sınırı belirlenmiş rolünü başarmaması için bir sebep yok. Bu formayı daha önce giymiş olması ve o dönemde gayet iyi oynaması onun adına artı bir nokta. Yüksek beklentiye girmeden, penetresi güçlü kısalarımızın açacağı boşluklarda Cenk'in ortalama üstü iş yapabileceğini düşünüyorum. Önünde çok güzel bir fırsat var, bu fırsatı da değerlendirebileceği en iyi koçla çalışacak.

Beşiktaş'ın tarih yazdığı senenin MVP'si olan Hawkins ve bu seneki transferler içinde (ben katılmasam da) genel kanının olumsuz olduğu Cenk, 3 numara pozisyonu için alternatifler. Hawkins'in geçen sene özelinde görebileceğimiz şekilde yüksek tempoyu ve 30-35 dakikaları rahatça kaldırabildiğini gördük. Cenk'in özellikle playoff'ta gayet iyi performansları vardı. Birbirini tamamlayan, harmanlanacak bir ikili olarak gözükmese de, senenin ilerleyen dönemlerde pek sorun teşkil edeceğini düşünmüyorum. Ek olarak, Ergin Ataman'ın takımı kısaltmak istediğinde Domercant'i bu pozisyonda da oynatabileceğini kenara not etmek lazım.

Milan Macvan - Ersin Dağlı

milan%20macvan.jpg


Kadromuzda bir çok değerli isim var, gelecek vaad eden, üstüne yapı kurabileceğimiz genç oyuncular da var. Ergin Ataman'ın dediği gibi bu genç jenarasyonunun oluşmasında Oktay Mahmuti'nin önemli bir payı var, adını zikretmeden geçmeyelim. Göksenin Köksal - Furkan Aldemir ikilisinin yanına koyabileceğimiz bir isim olan Milan Macvan, bana göre potansiyel anlamında kadronun en yüksek profilli oyuncusu. Hemofram olsun, Partizan olsun oldukça iyi katkılar ortaya koyan Macvan'ı, Euroleague pazarından çekip alabilmek çok büyük bir iş. 1989 doğumlu olmasının avantajını, uzun vadede umarım alabiliriz ama biz bugüne dönelim. Geçen sene Erceg'den inanılmaz bir katkı alan Ergin Ataman, bu sene yine 4 numaraya müthiş bir isimi ilave etti ancak yapı olarak farklılıklar göreceğiz. Macvan'ın Erceg gibi hareket kabiliyetini fazla konuşturmadığını söylemek gerekiyor ilk önce. Yay çizgisinin arkasına açılarak cezalandırdığı şutlar var ancak ayak hareketlerinin bolluğu, Macvan'ın hücum gücünden yararlanacağımız noktayı bizlere işaret ediyor; boyalı alan. Dışarıda oldukça önemli silahlarımız bulunmakta bilindiğimiz üzere. Macvan'ın içerideki varlığı, bu oyuncuların kullanabileceği alanların açılması konusunda müthiş yararlı olacak. Macvan'ın içeride sağlayacağı dominantlık, takımın en önemli güç kaynaklarından biri olacaktır. Tekrarlayalım, buraya gelmesi çok büyük iş. Tekrardan tebrik edelim.

ersin-da%C4%9Fl%C4%B11-620x310.jpg


Kadroyu kağıt üstüne yazdığınızda, genellikle geri planda kalan ama oyuncunun size neler verebileceğini net olarak bildiğiniz, görev adımı rolünün getirdiklerini sonuna kadar yansıtan oyuncular vardır. Yıldız isimlerin yanında bu isimlerin olması, takım olgusunun oluşmasında büyük katkı verir. Erwin Dudley, nam-ı değer Ersin Dağlı, tam bu tanıma uyan bir oyuncu. Burada geçirdiği uzun yıllar, sahip olduğu Türk vatandaşlığı, Ergin Ataman ile çalıştığı Beşiktaş kariyerinde ortaya koyduğu rakamlar Ersin Dağlı'nın transferindeki bütün riskleri ortadan kaldırıyor. Takım içinde hiç bir huzursuzluğa yol açmayan, sadece göreve odaklanan Ersin'in bu sene özellikle ligde pis işlerin en büyük sorumlusu olacaktır. Etrafı temizlemek ile uğraşırken pek çok kez göreceğiz ancak özellikle ısındığında durdurulması güç olan orta mesafe özelliğini de sık sık göreceğiz. Tertemiz bir transfer.

Buraya bir oyuncunun daha analizini yapacaktık ancak kısmet değilmiş, çok bir şey kaybettiğimizi düşünmüyorum. Zenginlik anlamında şu an itibariyle daha kısıtlı olabiliriz ancak, kağıt üzerinde en sorunsuz rotasyonu 4 numarada görüyorum net olarak. Macvan'ın potansiyelinin ve Ersin'in her işi yapabilen görüntüsününün birlikte işlemesini takip etmek zevkli olacak.

Boniface N'Dong - Furkan Aldemir - Sertaç Şanlı

Boniface-Ndong_ARAIMA20111015_0118_20.jpg


Kadroya savunma üzerinden baktığımızda, savunma yetisi üst düzeyde olan isimleri görüyoruz ancak, savunmanın asıl kaynağını alacağımız isimler pivot mevkisinde bulunuyor. Boniface, potayı savunma ve ortayı kapatma konusunda usta bir isim. Avrupa basketbolunun tavan takımlarından olan Barcelona'da geçirdiği 3 sezonun sonunda buraya geliyor. Barcelona gibi her oyuncusunun üstün hücum gücünün bulunduğu rotasyonda, ikili oyun sonrası doğru yere giderek ekmeğini taştan çıkardığı bir çok maçı var N'Dong'un. Tehdit sayılabilecek seviyede orta mesafe şutu olan N'Dong, takımın savunma lideri olacaktır. Geçen sene Pops Mensah Bonsu ile yüksek hücum temposunda büyük verim alan Ergin Ataman'ın, daha çok savunma özellikleri ağır basan N'Dong ile takım içi dengenin sağlanmasını hedeflediğini şimdilik söyleyebiliriz. Takım içinde en çok tecrübeye sahip olan N'Dong, bu birikiminini hem saha içinde, hem de Furkan'ın gelişiminde kullanarak takım içindeki en yararlı oyunculardan biri olacaktır.

furkan-aldemir-gs-43151_501.jpg


Nasıl Göksenin için büyük bir şans ise Oktay Mahmuti, aynı durum Furkan için de geçerliydi. Furkan'ın geldiği ilk sezonda Euroleague oynaması, kariyeri adına güzel bir nokta. Transfer edildiği gün inanılmaz sevinmiştim, uzun olarak son zamanlarda iyi isimler çıkmasına rağmen Furkan, özel bir isim. Karakterinin oldukça düzgün olması, gelişime açık bir yapısının olması onu özel kılan hususlardan bir kaçı. Geçen sene, Furkan'ın potansiyelini göz önüne aldığımda tavanı yakalayabildiğini söylemek güç ancak Furkan'ın 1991 doğumlu bir oyuncu olduğunu unutmamak gerek. Vites düşürerek Eurocup'ta oynamamız, Furkan'ın gerekli etkinliği bir nebze fazla göstermesine sebep olacaktır. Ataman'ın onun üstünde daha fazla düşünmesi için ise Furkan'ın mutlak suratle hücumuna özel bir şey katması gerekiyor. Orta mesafe konusunda çok çaba harcadığını biliyorum, o tereddütü üstünden atarak ilerlemesi hem kariyeri hem de bizim için çok iyi olacaktır.

furkan+aldemir-serta%C3%A7+%C5%9Fanl%C4%B1.jpg


Sertaç'ın yaşadığı omuz sakatlığı kötü zamanda denk geldi. Tam 3-5 dakika olsa bile ligde forma giymeye başlamıştı, bunlar bile önemli kendisi adına. Şut atabilen herkesten yararlanmayı bir şekilde başarabilen Ergin Ataman, sezon içerisinde formsuzluk-sakatlık gibi durumlarda Sertaç'a şans verecektir. Bir çok eksiği var Sertaç'ın, ancak çalışma temposunun çok iyi olduğunu biliyorum. Bu çalışma temposunu saha içine yansıtmayı başarabilirse üstüne koyan bir yapı çıkabilir karşımıza.

------------------------

İsim isim bakıldığında Eurocup organizasyonuna çok büyük gelen, ligde Fenerbahçe ve Efes ikilisinden hiç geri kalmayan bir kadro görüyoruz. Ergin Ataman gibi kimyayı tutturduğunda saha içinde aldığı verimi 2 katına çıkartan bir antrenörün çalıştıracağını düşünürsek; kadro oldukça heyecan verici. Eurocup için büyük favori olmak hem idari kadroya hem de oyuncu grubuna ağır gelebilir ancak ligde underdog olarak ilerlememiz bizim yararımıza olacaktır. Geçen sene alınan 1 kupanın yanında iyi bir Euroleague senesi ve hayal kırıklığı ile sona eren lig maratonu oldu. Yapılanmaya başlamış bir ekibi yollayan yönetim, Ergin Ataman ile önemli miktarlar harcadı kadroya. Aşının tutmaması halinde şubeyi daha karanlık günler bekliyor olabilir, bu da işin farklı bir yönü.

Hazırlık maçlarını takım yedikçe şekil daha da ortaya çıkacaktır, daha net yorumlar yaparız o zaman ancak sezon öncesi kağıt üstünden görünen tablo bana göre bu şekilde.

Şansımız bol olsun.
 
Eline sağlık,çok güzel bir analiz olmuş..Katılmadığım tek bir nokta yok..Yalnız tek takıldığım yer Hawkins'in kariyerindeki sakatlıklarla ilgili bölümdü..Benim bildiğim pek ciddi bir sakatlık yaşamamıştı,yanılıyorsam düzeltin..Bunun haricinde çok iyi bir yazı olmuş...
 
Arca, eline sağlık.

Yanlız -"Macvan'ın Erceg gibi hareket kabiliyetini fazla konuşturmadığını söylemek gerekiyor ilk önce."- şu kısma katılmıyorum. Macvan da özellikle 3 sayısı çizgisinin gerisinde şut bulamadığı anlardan sonra potaya gidebilen ve skor üretmenin yanında hareketliyken pas özelliğini de kullanabilen isim.
 

Üst