Geçen sene Beşiktaş ile çok dalga geçtim, lafımızın üstüne sünger çekecek halimiz yok. Lokavt dolayısıyla dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Deron Williams ve Semih Erden ile uzun vadeli başarıya ulaşabileceklerini hiç düşünmedim. Ergin Ataman'ın Beşiktaş taraftarına anlık mutluluk verdiğini, sezon sonunda bu günleri onlara hatırlatarak Beşiktaş kesimiyle dalga geçeceğimi düşündüm. Bunu sadece benim düşündüğümü zannetmiyorum, çoğunluk böyleydi. Neticesinde Beşiktaş maddi olarak hiç bir zaman istikrarı sağlayamayan, taraftarının pek ilgi duymadığı bir basketbol takımıydı. Deron Williams'ın üstün performansına rağmen Eurocup'tan elenmeleri elimi güçlendiriyordu, Beşiktaş'a dair düşüncelerim aynıydı. O Beşiktaş'tan Deron Williams-Semih Erden gitti, Carlos Arroyo-Pops Mensah Bonsu geldi, Can Akın gibi zaten dar olan Türk rotasyonun en önemli isimlerden birini kaybettiler ancak Beşiktaş oynadığı 3 kupada da birincilik elde etti, tarih yazdılar. Bu, seneler geçse bile üzerinde durulması gereken, bir antrenörün çıkabileceği en üst noktalardan birisini resmediyor herkese. Yeni Galatasaray'a dair yazıya, elbette Ergin Ataman ve ekibiyle beraber başlayalım, komutanı tanımadan ordudan bahsetmenin bir anlamı yok nihayetinde.
Ergin Ataman / Yağızer Uluğ - Yakup Sekizkök - Tolga Başer.
Vizyon her insan için önemli bir unsur, nihayetinde vizyonu, hedefleri geniş olmayan birisinin iyi noktalara gelmesi mucizeler dışında çok zor. Özellikle spor alanında, vizyonu geniş insanlara her zaman saygı duydum. O vizyonlar gerçekleşmese bile, düşüncesinin olması bir çok şeyden önemlidir. Ergin Ataman, vizyon kelimesinin adeta vücut bulmuş hali. Bu, pek çok kez antipatik olarak gelebilir dışarıdan ancak bir antrenörün, liderin sahip olması gereken özelliklerin başında geliyor bana kalırsa. Ergin Ataman'ın koçluk yetileri dışında, onun bu denli vizyonlu, hedeflerini her zaman en üst noktaya koyması benim onu farklı bir yere koymamda en önemli etken. 3 kupayı kazandıktan sonra ''Olympiakos'u yeneriz.'', bu sene kadro kurulduktan sonra ''Bu kadro Euroleague'de olsaydı yine şampiyonluğa oynardı.'' gibi cümleler dışarıdan abes ve ütopik gelebilir ancak altında çalışan oyuncu grubuna bu hedefi ve güveni vermek her babayiğidin harcı değildir. Ergin Ataman, saha içine inmeden de oyuncularını hedefe net olarak kitleyebilen, tabiri caizse gaz mekanizmasını eşsiz derecede iyi çalıştırabilen bir antrenör.
Saha içine henüz inmemişken, bir noktadan daha bahsetmek gerekiyor. Ergin Ataman, aldığı sonuçları mizacı ile birleştirerek rakiplerin aklına girmeyi çok net olarak başarabiliyor. Geçen sezon en çok maçı Beşiktaş ile yapmamız, bu noktayı bana daha da iyi anlamamı sağladı. Zayıflıktan, bulduğu her açıktan beslenmeyi inanılmaz derecede iyi becerebiliyor. Geçen sezon Beşiktaş ile ilk karşılaşmamızda, 2 senelik Oktay Mahmuti Galatasaray'ının en kötü performanslarından birini sergileyerek mağlup olmuştuk. O maçtan sonra Beşiktaş ile 6 maç daha yaptık ancak o ilk yenilgi benim aklımdan hiç bir zaman çıkmadı, yalnız olduğumu da düşünmüyorum. Kazandığı, önemsiz bir normal sezon maçı bile olsa onu uzun vadede psikolojik etmen olarak kullanabilen birisi Ergin Ataman. Bunu (teknik olarak yanlış bir açıklama olarak düşünsem de) dış atış yüzdemize vurgu yaparak bizi düşünmeye sevk edecek bir nokta vermesi ile net olarak gözlemleyebiliyoruz. Önemli bir meziyet, bunun ekmeğini fazla bir miktarda yiyeceğimizi düşünüyorum.
Son 2 sene, sistemin bir çok noktasını analiz edebilmek, takımın hücum setinde kiminle sonlandıracağını, alan paylaşımını ve benzeri detayları ezbere hatırlamak gerçekten çok güzel. Ne yaptığını bilen, sistemin bütün çarklarını etkin bir şekilde kullanabilen bir takımın desteklenişi daha zevkli hale geliyordu. Biz biliyorduk ki Oktay Mahmuti takımı savunmasından güç alır, sansasyonel bir galibiyet alacaksak bunun payı çok büyük olurdu. Sistemli bir yapıya sahip olmanın bir çok avantajı var haliyle. Üstüne koyabileceğin yapı belli, çarklarda herhangi bir sorun olduğunda tamirini en kısa yoldan yapabilirsin. Bütün bu olumlu noktaların yanında, oldukça tahmin edilebilir bir yapıya da sahiptik. Belli bir noktaya sürüklenebilecek bir sistemi, özellikle Jaka Lakovic, Shipp-Djedovic ve Savovic gibi aksayan çarklara sahipken alt edebilmek zor değildi, Ergin Ataman bunu, pek de sistem dahilinde oynandığını söyleyemeyeceğimiz bir oyun yapısı ile mağlup etti, 5 kez. Ergin Ataman'a, ''Hocam bu sene takımı nasıl oynatmayı düşünüyorsunuz'' sorusu sorulduğunda açıkçası şu cevabı vermesini bekliyorum artık ''İyi oyunculara sahipsen, iyi de oynarsın.'' Ergin Ataman, takımın kilit noktalarına kalitesine ve yeteneğine güvendiği isimleri koyarak sağlam bir altyapı ile yola devam etmeyi seven birisi. Oyuncusuna duyduğu güvenin önemi bir çok şeyden daha farklı yerde. Hiç düşünmeden topu eline verebilecek oyuncular ile daha üst noktalara gidebildiğini söylemek mümkün Ataman'ın. Bu bahsettiğim kilit oyunculardan maksiumumu almayı başarabilen, işin hücum kısmında skorer oyuncuların birebir yeteneklerinden sonuna kadar faydalanıp sonuca giden, görece hareketli olan ancak yarı saha hücumunu da gerektiği zaman oynayabilen bir takımı yaratmayı deneyecektir Ergin Ataman. İşin savunma kısmında çok şeyler beklememiz gerektiğini söyleyemeyiz ancak kadroda savunma yetisi üstün bir çok oyuncu var, kolay yenilebilen bir takım olacağını da zannetmiyorum. Kağıt üzerinde, her hücumu becerebilecek bir takım, gerektiğinde de işin savunma kısmına ağırlık koyabilecek bir görüntü yaratmanın yollarına gideceğiz.
Ergin Ataman, Beşiktaş'ta çalıştığı Yağızer Uluğ - Yakup Sekizkök ikilisini Galatasaray'da da yanına alarak doğru bir adım attı. Beşiktaş'ın başarısında önemli bir etkiye sahip olan bu ikiliye sahip olmak beni mutlu etti açıkçası. Yağızer Uluğ hakkında dikkat çeken bir anektod var, tavsiye ederim :
http://www.salsabasket.net/turkiye-...i-ile-switching-man-to-man-denedik-tuttu.html
GALATASARAY 2012-2013
Jamont Gordon - Engin Atsür - Ender Arslan
Ergin Ataman'ın takımlarında, oyun kurucunun, oyun kurma becerisinin yanında, oyuna ağırlığını koyabilmesi ve skor potansiyelinin iyi düzeyde olması belirleyici bir unsur. Jamont Gordon konusunda, geçen sene başında Jamon Gordon transferinde yaşanan tereddütlerin birebir aynıları yaşanıyor. Jamon Gordon'un son geldiği takım olan Olympiakos'da görev adamı olması, üstlendiği rolün farklı olması, Galatasaray'daki oluşacak Jamon Gordon profilini yanlış çizmişti. Maroussi'de oyuna rahatlıkla ağırlığını koyabilen, lider olan Jamon'dan faydalanacağımız daha mantıklı olandı. Bugüne geldiğimizde, Avrupa'nın en derin rotasyonlarından birinde 2 senesini geçirmiş Jamont Gordon'a yine farklı bir profil çiziliyor. Ergin Ataman'ın Jamont'u nasıl kullanabileceğini, Jamont'un Cibona dönemine bakarak anlayabiliriz. Liderlik vasfını sonuna kadar yerine getirebilen Jamont, bir çok maçı kazandırmıştı takımına. Jamont'un Galatasaray'da bürüneceği rol, yanında oynayacak olan skorerler açısından bakıldığında doğal olarak Cibona zamanının birebir kopyasını bizlere vermeyecektir ancak kariyerinde referans arıyorsak, Cibona günlerine bakmak daha faydalı olacaktır.
Sakatlık probleminin, saf yeteneğin önüne geçerek bir oyuncunun kariyerini şekillendirmesini ben kabullenemiyorum. Sakatlığın önüne geçebilmek elbette imkansız ancak şans faktörünün biraz da oyuncunun yanında olması gerekiyor. Engin, kariyeri boyunca hep adım atmadan önce sakatlığı ile gündeme gelen bir oyuncu oldu, maalesef. NCAA kariyerinde, geri dönüş yaptığı sene Efes'te, kendini bulduğu ve büyük beklenti içerisine girilen milli takım döneminde, yeni bir şansı bulduğu Fenerbahçe'de... Şu an %100 sağlıklı bir Engin karşımızda dursa da, eğer istediği atılımı yapacaksa Engin'in geçmiş dönemi aklından silmesi gerekecek. Kötü ve atlatılması zor dönemler geçirdi ancak bunların hepsi geride kaldı. İnanılmaz bir soğukkanlılığa sahip olan, yaratıcı özelliklerinin ortalama üstü olan Engin, kendisine güvenen Ergin Ataman ve back-up'ı olacak Jamont ile takıma müthiş katkı sağlayabilir. Engin'in tek ihtiyacı şans faktörünün yanında olması, yetenekleri su götürmez bir gerçek. İlk 3 ayı onun adına çok kritik olacak.
Efes'te hiç şans bulamadığı bir senenin ardından bize katıldığında Ender transferine sevindiğimi söyleyebilirim. Rotasyona zenginlik katması, zaman zaman parlayan performanslarının olması, tecrübesinin bir çok kişiden fazla olması umudumu arttıran unsurlardan bir kaçıydı. Bu olumlu havanın karşılığını Ender'den görebildiğimizi düşünmüyorum ne yazık ki. İşleyen çarkın ve kesin doğrularla belirlenmiş hücum sisteminde Ender'in randıman verdiğini söylemek güç. Bu sene önünde oldukça iyi iki isim var ancak, Ergin Ataman'ın sınır çizmeyen hücum sisteminde Ender'den beklenmedik bir kaç performans bekliyorum.
Oyun kurucu mevkisine genel tabloda bakıldığında, Ergin Ataman'ın seçeneklerinin fazla olduğunu söylemek mümkün. Hücum portföyü geniş ve Avrupa'nın iyi savunmacılardan olan Jamont, Türk oyun kurucular içinde belki de en yeteneklisi ancak istikrarı sağlayamayan, oyuna rahatlıkla zenginlik katabilen Engin ve tecrübesi ve geçmişini asla es geçemeyeceğimiz Ender ile bu pozisyonda sıkıntı çekeceğini düşünmüyorum Ergin Ataman ve ekibinin. Rakiplere göre sunabileceğimiz Engin-Jamont, Ender-Jamont gibi ikililer de mevcut.
Henry Domercant - Göksenin Köksal
Seviyesi üst düzey olan takımlarda, şapkadan tavşan çıkartabilen, olmadık anlarda takımı hücum gücüyle rahatlatan bir isim mutlaka olmuştur. Sistem dahilinde oynasanız bile oyunun tıkandığı dakikalarda bir adım öne çıkan, rakip takımın her zaman daha sert önlem aldığı, lider oyuncu grubunun önemli isimlerinden biri Domercant. Takımın ihtiyacı olduğu anlarda hücum gücünün bütün noktalarını sergilemeyi başaran Domercant, rakipleri adına sinir bozan bir oyuncu net olarak. Kariyerinde bunun onlarca örneği var ancak biz, kendi canımızın yandığı anlara gidelim ve geçen sene Unics Kazan'a Abdi İpekçi'de mağlup olduğumuz maçın son anına gidelim. Takımın ihtiyacı olan son atışı değerlendiren Domercant, Unics Kazan'ın rüya gibi geçen 11-12 Euroleague sezonunun ilk sağlam adımını atmasını sağlıyordu. Bu sene kadroda bir çok özel isim var ancak benim için bir adım ötede olan isim Domercant. Büyük hücum gücünü tecrübesiyle birleştiren Domercant, Ergin Ataman'ın sınır çizmediği hücum sisteminde bir çok rakibin canını yakacaktır. Özellikle Eurocup arenasında, takımın yaşayabileceği sorunlarda, sazı eline almasını beklediğim ilk oyuncu. Transferine ne kadar sevindiğimi cidden kelimelere dökemiyorum, sahada olduğu müddet boyunca herkese güven verecektir.
Oktay Mahmuti, Göksenin için gerçekten büyük şanstı şu son 2 sezonu göz önüne aldığımızda. Savunmasından güç almayı seven bir yapıda ilk yıl biraz sönük kalsa da, ikinci sezonda Göksenin, profesyonel kariyerinin zirvesini gördü. Ahmet Cömert'teki altyapı günlerinden, Spanoulis-Teodosic-Krilenko gibi isimleri savunduğu günlere yükselen Göksenin, yıldıran savunma gücüyle her zaman için önemli bir opsiyon. Önünde Ergin Ataman ile yepyeni bir sayfa var. Geçen seneki performansı belirleyici bir referans ancak, şans verdiği kısa oyuncuların hücum güçlerini son damlasına kadar kullanan Ergin Ataman ile atlaması gereken zorlu bir eşik var Göksenin'in. Daha çok savunma ağırlıklı, hücum sahasında işlere fazla karışmayan bir Göksenin'den maksimum verimi alabileceğimizi düşünmüyorum yeni Galatasaray'da. Göksenin mutlak suretle hücum portföyünü genişletmesi gerekiyor, savunma kabiliyeti çok iyi seviyede olan bu adam, Ergin Ataman ile hücumunu da yükseltirse, komple bir oyuncu ortaya çıkacaktır.
Kağıt üstünde hücum gücü oldukça yüksek olan, takımın skor yükünün önemli bir kısmını çeken Domercant ile savunmada takımın seviyesini yükseltecek, Türk rotasyonunun en değerli parçalarından Göksenin duruyor. Pek değişikliğe gideceğini düşünmesem de, bu bölgede Jamont'u da yeri geldiğinde görebileceğimizi düşünüyorum. Domercant'in dinç kalması takım adına oldukça kritik olacaktır, bu bağlamda Göksenin'in Ergin Ataman'ın düşüncesine giderek yakınlaşmasını izlememiz gerekiyor. Eğer Göksenin'den istediği verimi alamazsa bu bölgenin rotasyonunda sıkıntı yaşayabiliriz.
David Hawkins - Cenk Akyol
Geçen sene her Beşiktaş maçı öncesi, Hawkins'i tutarsak kazanacağımızı söylüyordum. Türkiye Kupasında yenildiğimiz maç hariç, dediğim önerge hep işledi. Hawkins'in geçen sene gösterdiği performans, özellikle playoff dönemi tek kelime ile kusursuzdu. Takımı ne zaman ihtiyaç duysa, her zaman bir kaç adım öne çıktı, istatistik kağıdının her bölmesini doldurdu. Bu yolda sırayla Fenerbahçe Ülker - Galatasaray - Anadolu Efes karşılaştıklarını tekrar etmekte fayda var. Hawkins için çok iyi bir şutör diyemeyiz, savunmayı delici özelliklerinin üst düzeyde olduğunu da söyleyemeyiz ancak karşısında onun ebatına ulaşabilecek bir oyuncunun çıkmaması onun sahada yaptıklarını daha kolay bir hale getiriyor. Kariyerinde sakatlık sorunu önemli bir zamanı kapsasa bile önemli bir kariyeri olan Hawkins, geçen sene Ergin Ataman ile kariyerinin zirvesini gördü desek yanılmış olmayız herhalde. Hawkins'in, Domercant ile sağlayacağı uyum, takımın potansiyelinin sahaya ne derece yansıyabileceği konusunda belirleyici olacak. Hawkins adına en önemli tereddüt, geçen sene gösterdiği tavan performansı ne derece yakalayabileceği. Ergin Ataman ile gördüğü bu tavanı, Euroleague seçeneği varken sürdürmek istemesi önemli detay, o performansa çok ihtiyacımız olacak.
Bir oyuncunun etiketi, yıllar boyu farklı olaylar olsa da pek değişmiyor. O etiketlerden sıyrılmak zor oluyor, bazen o etiket altında ezilebiliyor oyuncular. Cenk'ten altyapı döneminden beri potansiyelinden dem vurularak çok önemli işler bekleniyor. Bahsettiğim etiket, Cenk adına söylenen kötü sözler değil, ondan beklenilen üst düzey şeyler. Cenk, şut yeteneği iyi düzeyde olan, ortalama düzeyde savunma yapabilen bir oyuncu. Kariyeri boyunca kendisine kötülük yaparak ondan istenilenleri çok farklı bir noktaya çekenler, bugün Cenk ile her fırsatta dalga geçiyorlar. Geçen sene Ergin Ataman'ın yarattığı Serhat Çetin profilini hatırlarsak, Cenk'in üst sınırı belirlenmiş rolünü başarmaması için bir sebep yok. Bu formayı daha önce giymiş olması ve o dönemde gayet iyi oynaması onun adına artı bir nokta. Yüksek beklentiye girmeden, penetresi güçlü kısalarımızın açacağı boşluklarda Cenk'in ortalama üstü iş yapabileceğini düşünüyorum. Önünde çok güzel bir fırsat var, bu fırsatı da değerlendirebileceği en iyi koçla çalışacak.
Beşiktaş'ın tarih yazdığı senenin MVP'si olan Hawkins ve bu seneki transferler içinde (ben katılmasam da) genel kanının olumsuz olduğu Cenk, 3 numara pozisyonu için alternatifler. Hawkins'in geçen sene özelinde görebileceğimiz şekilde yüksek tempoyu ve 30-35 dakikaları rahatça kaldırabildiğini gördük. Cenk'in özellikle playoff'ta gayet iyi performansları vardı. Birbirini tamamlayan, harmanlanacak bir ikili olarak gözükmese de, senenin ilerleyen dönemlerde pek sorun teşkil edeceğini düşünmüyorum. Ek olarak, Ergin Ataman'ın takımı kısaltmak istediğinde Domercant'i bu pozisyonda da oynatabileceğini kenara not etmek lazım.
Milan Macvan - Ersin Dağlı
Kadromuzda bir çok değerli isim var, gelecek vaad eden, üstüne yapı kurabileceğimiz genç oyuncular da var. Ergin Ataman'ın dediği gibi bu genç jenarasyonunun oluşmasında Oktay Mahmuti'nin önemli bir payı var, adını zikretmeden geçmeyelim. Göksenin Köksal - Furkan Aldemir ikilisinin yanına koyabileceğimiz bir isim olan Milan Macvan, bana göre potansiyel anlamında kadronun en yüksek profilli oyuncusu. Hemofram olsun, Partizan olsun oldukça iyi katkılar ortaya koyan Macvan'ı, Euroleague pazarından çekip alabilmek çok büyük bir iş. 1989 doğumlu olmasının avantajını, uzun vadede umarım alabiliriz ama biz bugüne dönelim. Geçen sene Erceg'den inanılmaz bir katkı alan Ergin Ataman, bu sene yine 4 numaraya müthiş bir isimi ilave etti ancak yapı olarak farklılıklar göreceğiz. Macvan'ın Erceg gibi hareket kabiliyetini fazla konuşturmadığını söylemek gerekiyor ilk önce. Yay çizgisinin arkasına açılarak cezalandırdığı şutlar var ancak ayak hareketlerinin bolluğu, Macvan'ın hücum gücünden yararlanacağımız noktayı bizlere işaret ediyor; boyalı alan. Dışarıda oldukça önemli silahlarımız bulunmakta bilindiğimiz üzere. Macvan'ın içerideki varlığı, bu oyuncuların kullanabileceği alanların açılması konusunda müthiş yararlı olacak. Macvan'ın içeride sağlayacağı dominantlık, takımın en önemli güç kaynaklarından biri olacaktır. Tekrarlayalım, buraya gelmesi çok büyük iş. Tekrardan tebrik edelim.
Kadroyu kağıt üstüne yazdığınızda, genellikle geri planda kalan ama oyuncunun size neler verebileceğini net olarak bildiğiniz, görev adımı rolünün getirdiklerini sonuna kadar yansıtan oyuncular vardır. Yıldız isimlerin yanında bu isimlerin olması, takım olgusunun oluşmasında büyük katkı verir. Erwin Dudley, nam-ı değer Ersin Dağlı, tam bu tanıma uyan bir oyuncu. Burada geçirdiği uzun yıllar, sahip olduğu Türk vatandaşlığı, Ergin Ataman ile çalıştığı Beşiktaş kariyerinde ortaya koyduğu rakamlar Ersin Dağlı'nın transferindeki bütün riskleri ortadan kaldırıyor. Takım içinde hiç bir huzursuzluğa yol açmayan, sadece göreve odaklanan Ersin'in bu sene özellikle ligde pis işlerin en büyük sorumlusu olacaktır. Etrafı temizlemek ile uğraşırken pek çok kez göreceğiz ancak özellikle ısındığında durdurulması güç olan orta mesafe özelliğini de sık sık göreceğiz. Tertemiz bir transfer.
Buraya bir oyuncunun daha analizini yapacaktık ancak kısmet değilmiş, çok bir şey kaybettiğimizi düşünmüyorum. Zenginlik anlamında şu an itibariyle daha kısıtlı olabiliriz ancak, kağıt üzerinde en sorunsuz rotasyonu 4 numarada görüyorum net olarak. Macvan'ın potansiyelinin ve Ersin'in her işi yapabilen görüntüsününün birlikte işlemesini takip etmek zevkli olacak.
Boniface N'Dong - Furkan Aldemir - Sertaç Şanlı
Kadroya savunma üzerinden baktığımızda, savunma yetisi üst düzeyde olan isimleri görüyoruz ancak, savunmanın asıl kaynağını alacağımız isimler pivot mevkisinde bulunuyor. Boniface, potayı savunma ve ortayı kapatma konusunda usta bir isim. Avrupa basketbolunun tavan takımlarından olan Barcelona'da geçirdiği 3 sezonun sonunda buraya geliyor. Barcelona gibi her oyuncusunun üstün hücum gücünün bulunduğu rotasyonda, ikili oyun sonrası doğru yere giderek ekmeğini taştan çıkardığı bir çok maçı var N'Dong'un. Tehdit sayılabilecek seviyede orta mesafe şutu olan N'Dong, takımın savunma lideri olacaktır. Geçen sene Pops Mensah Bonsu ile yüksek hücum temposunda büyük verim alan Ergin Ataman'ın, daha çok savunma özellikleri ağır basan N'Dong ile takım içi dengenin sağlanmasını hedeflediğini şimdilik söyleyebiliriz. Takım içinde en çok tecrübeye sahip olan N'Dong, bu birikiminini hem saha içinde, hem de Furkan'ın gelişiminde kullanarak takım içindeki en yararlı oyunculardan biri olacaktır.
Nasıl Göksenin için büyük bir şans ise Oktay Mahmuti, aynı durum Furkan için de geçerliydi. Furkan'ın geldiği ilk sezonda Euroleague oynaması, kariyeri adına güzel bir nokta. Transfer edildiği gün inanılmaz sevinmiştim, uzun olarak son zamanlarda iyi isimler çıkmasına rağmen Furkan, özel bir isim. Karakterinin oldukça düzgün olması, gelişime açık bir yapısının olması onu özel kılan hususlardan bir kaçı. Geçen sene, Furkan'ın potansiyelini göz önüne aldığımda tavanı yakalayabildiğini söylemek güç ancak Furkan'ın 1991 doğumlu bir oyuncu olduğunu unutmamak gerek. Vites düşürerek Eurocup'ta oynamamız, Furkan'ın gerekli etkinliği bir nebze fazla göstermesine sebep olacaktır. Ataman'ın onun üstünde daha fazla düşünmesi için ise Furkan'ın mutlak suratle hücumuna özel bir şey katması gerekiyor. Orta mesafe konusunda çok çaba harcadığını biliyorum, o tereddütü üstünden atarak ilerlemesi hem kariyeri hem de bizim için çok iyi olacaktır.
Sertaç'ın yaşadığı omuz sakatlığı kötü zamanda denk geldi. Tam 3-5 dakika olsa bile ligde forma giymeye başlamıştı, bunlar bile önemli kendisi adına. Şut atabilen herkesten yararlanmayı bir şekilde başarabilen Ergin Ataman, sezon içerisinde formsuzluk-sakatlık gibi durumlarda Sertaç'a şans verecektir. Bir çok eksiği var Sertaç'ın, ancak çalışma temposunun çok iyi olduğunu biliyorum. Bu çalışma temposunu saha içine yansıtmayı başarabilirse üstüne koyan bir yapı çıkabilir karşımıza.
------------------------
İsim isim bakıldığında Eurocup organizasyonuna çok büyük gelen, ligde Fenerbahçe ve Efes ikilisinden hiç geri kalmayan bir kadro görüyoruz. Ergin Ataman gibi kimyayı tutturduğunda saha içinde aldığı verimi 2 katına çıkartan bir antrenörün çalıştıracağını düşünürsek; kadro oldukça heyecan verici. Eurocup için büyük favori olmak hem idari kadroya hem de oyuncu grubuna ağır gelebilir ancak ligde underdog olarak ilerlememiz bizim yararımıza olacaktır. Geçen sene alınan 1 kupanın yanında iyi bir Euroleague senesi ve hayal kırıklığı ile sona eren lig maratonu oldu. Yapılanmaya başlamış bir ekibi yollayan yönetim, Ergin Ataman ile önemli miktarlar harcadı kadroya. Aşının tutmaması halinde şubeyi daha karanlık günler bekliyor olabilir, bu da işin farklı bir yönü.
Hazırlık maçlarını takım yedikçe şekil daha da ortaya çıkacaktır, daha net yorumlar yaparız o zaman ancak sezon öncesi kağıt üstünden görünen tablo bana göre bu şekilde.
Şansımız bol olsun.