Gündemden

'G.Saray yatar' diyen salaktır!'
Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Bursaspor ile oynayacakları maç öncesi yapılan yorumlara çok sert tepki verdi !..

"Galatasaray?ın Bursa?ya yatacağını düşünen geri zekalıdır. Bunu söyleyene 'Salak' derim" diye konuşan Polat, eleştiri oklarını ezeli rakiplerine de fırlattı: "F.Bahçe?nin Şükrü Saracoğlu?ndaki derbilerdeki en büyük etkeni; 12. adamı... Futbolcularımız orada yüksek strese giriyor. Hakemler de korkuyor, ödleri patlıyor. Fenerli oyuncular o statta dokunulmazlık mertebesine ulaşıyor!"

HaberTürk Gazete Spor Müdürü Halil Özer'e konuşan Adnan Polat'ın açıklamaları şöyle:

"AHLAKSIZLIK YAPACAK DEĞİLİZ"
"Galatasaray olarak önümüzde kalan son 4maçı da kazanmamız lazım. Hâlâ şampiyonluk için şansımız var. Ayrıca Fenerbahçe?nin zor maçları var. Ve üstelik Fenerbahçe 'Kolay' denilen maçlarda puan kaybedilen bir takım. Bu şekilde bize şampiyonluk bile verdiler. Biz önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını Aslantepe?de oynamak istiyoruz. Bu yüzden 2.?lik bile bize bunu sağlıyor. Farz edin Beşiktaş?ın Şampiyonlar Ligi?ne gitme ihtimali belirdi. Bursa?yı Bursa?da yenemezmi Beşiktaş? Elbette yenebilir. O durumda biz de şampiyon olamazmıyız, oluruz. Bu ligde her şey mümkün ve sonuna kadar kovalayacağız. O yüzden tüm bunları ortaya koyarak 'Galatasaray Bursa?ya yatacak' diyen adama 'Salak' derim. Bunu düşünen geri zekalıdır. Elbette 'Biz olamazsak F.Bahçe de şampiyon olmasın' düşüncesi var. Bu normal. Aynısını Fenerbahçe de düşünür. Ama Fenerbahçe şampiyon olmasın diye de kalkıp ahlaksızlık yapacak değiliz. Olaylara yapıcı yaklaşmaya çalışıyoruz. Federasyonun işi zor, biliyoruz. Ve tam desteğimizi de veriyoruz. Ama futbolun marka değerinin yükselmesi konusu tam tersi bir mekanizmaya dönüştü. Hiç kimse sahada oynayan takımların gerçek yüzünü bilmiyor. Kim daha güçlü anlaşılmıyor. Kalite artacağına daha aşağıya gidiyor. Çünkü saha içi yönetimleri çok başarısız."

"FENER?LE 20 PUANLIK FARK VAR"
"Lehinize ve aleyhinize yapılan hataları topladığınız zaman bizim F.Bahçe ile aramızda 20 puanlık artı bir değer çıkıyor. Bunların kasetleri ve CD?leri var. Baskı yapanlar kazandı, yapmayanlar ise hep kaybetti. Oynanan futbolun önemi hiç kalmadı. Kim bağırdıysa bağırdığı kadar kazandı. Federasyon veMHK de alet oldu. İşin tadı kaçıyor."

"KADIKÖY'DE ÖDLERİ PATLIYOR"
"F.Bahçe?nin Şükrü Saracoğlu?ndaki derbilerdeki en büyük etkeni; 12. adamı... Futbolcularımız orada yüksek strese giriyor. Hakemler de korkuyor, ödleri patlıyor. Fenerli oyuncular o statta dokunulmazlık mertebesine ulaşıyor!"

"Fenerbahçe seyircisini gerçekten tebrik etmek gerekiyor. Hakemlere öyle güzel bir baskı kuruyorlar ki, dolayısıyla onlar da o baskı altında hata yapabiliyor. Fenerbahçe?nin derbilerdeki başarısının en önemli etkeni, stadı dolduran 12. adamları. Oraya giden futbolcu ne derseniz deyin mutlaka etkileniyor. Taraftar alınan galibiyetlerin büyük bir bölümünde pay sahibi. Bizim oyuncularımız da orada yüksek strese giriyor. Bu negatif etken oluyor. Sonuçta onlar da insan. Hakemler Kadıköy?de korkuyorlar. Ödleri patlıyor. Fenerbahçeli futbolcular o statta dokunulmazlık mertebesine ulaşıyorlar! Çünkü hakemler Fenerbahçe aleyhine karar vermekten çekiniyorlar."

"PSİKOLOJİK OLARAK EROZYONA UĞRUYORUZ"
"Bizim talebimiz, hakemlerin sahaya çıkıp normal kuralları uygulaması. Ama o baskıda bunu yapamıyorlar. İlk maçımızı hatırlayın. Keita bizim en önemli oyuncumuz. Roberto Carlos 7 saniye süren bir faul yaptı. Hakem de hep izledi. Sonra da Keita sinirlenip yumruk attı ve kırmızı kartı gördü. O maçta büyük hayal kırıklığı yaşadık. Bir de ofsayttan gol yedik. Bünyamin Gezer?in orada ödü koptu. Oysa mesleki açıdan korkusu olmaması lazım. Ama öyle korktu ki... Zaten derbilerin anlamı çok başka. Bu maçlar sadece 3 puanlık değil, hatta 6 puanlık bile değil. Daha öte. Bir de psikolojik etkileri oluyor. Psikolojik erozyona uğruyorsunuz. Mustafa Denizli benim çok eski arkadaşım. Son F.Bahçe-Beşiktaş karşılaşmasından sonra 'Hakemlik yürek işi' dedi. Hiç konuşmazdı, o da konuştu. Ben de o söze ilave ediyorum: Hakemlerin Kadıköy?de ödleri patlıyor..."

"GÖÇEK'TEN BAŞKASINI ATAMALARI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM"
"İşin ucunun bize dokunacağını düşünerek derbi öncesi Özgener ve Arıboğan?a 'Göçek?i atarsanız büyük kriz başlatırsınız' uyarısı yaptım. Fenerbahçe-Beşiktaş maçında ne düşündüysem hepsi yaşandı. Beşiktaşlılar Hüseyin Göçek?e itiraz etti. Ben demaç öncesi, Göçek ismi resmi olarak açıklanmadan başkan (Mahmut Özgener) ve başkan yardımcısı (Lutfi Arıboğan) ile konuştum. Çünkü işin ucunun bize dokunacağını biliyordum. 'Göçek yerine başka hakematayın' tavsiyesi yaptım. 'Büyük bir kriz başlatırsınız' dedim. Ama yine de Göçek atandı. Hem takımlara hem de Göçek?e yazık. G.Saray, Beşiktaş ve Bursa; hepimiz mağduruz. F.Bahçe?nin başarısına da gölge düştü. Yazık değil mi bu kulüplere? Şartmıydı Göçek?i ille bumaça atamak? 'Bu işin tek yetkilisi benim' dediğin zaman böyle olur. Bunu nasıl temizleyecekler? Geçen yıl Sabri?ye 'Marka değerini düşürüyor' diye ceza verdiler. Peki Bilica ne olacak? Onun yaptığı nedir? Bu durumlarda federasyon erozyona uğrar. Tamamen çifte standart. İspanya?dan bile bizimle alay ediyorlar."

"GENÇERLER?İN FENER LEHİNE KAÇINCI KATLEDİŞİ"
"Aslında son derbiyi birinci derecede katleden adam Serkan Gençerler?dir. Bu ilk değil, kaçıncı oldu. Başka yan hakem mi yok? Bir bakın vukuatlarına... Niye sürekli bu maçlara Gençerler veriliyor? O zaman insan Gençerler?in kasıtlı olarak bu maçlara verildiğini düşünüyor. Bu adamın F.Bahçe lehine kaçıncımaç katledişi. Hüseyin Göçek Serkan ile kaç karşılaşmaya çıkmış? Ona da bir baksınlar. Kalan maçlarda speküle edilmemiş ve yıpranmamış hakemlere ihtiyaç var. Maçlar aynı saatte oynanacaksa bu son 4 haftada belirlenmeliydi. Ama belirlenmedi."

"SARVAN BECEREMİYOR"
"Büyük organizasyonlarda neden Türk hakemi yok, bunu sorgulamak lazım. Bütün hakemler mi kötü? Değil tabii... İdari anlamda iyi yönetilmiyorlar. MHK?yi yönetenler iyi yönetemiyor. Federasyon ona güvenmiş, görev vermiş ama Oğuz Sarvan bu işi yapamıyor. Geçen yıl Sivas maçında raporlar değişti, yalan beyanlar hazırlandı. Hepsinin raporunu tuttuk ama bir şey değişmedi. Genel kurulda beyaz sayfa açmalarını istedik ve onları destekledik. Ama değişen bir şey olmadı. Güvensizlik ortamı oluştu. Olmazsa, yapamıyorlarsa onu değiştirmek sizin işiniz. Sarvan?ın kötü niyeti yok. Ama beceremiyorlar. Vizyonları yetmiyor. Futbolu Mahmut Özgener ve Lutfi Arıboğan yönetiyor. Dürüstler ve art niyetleri yok. Ama telkinleri dikkate almıyorlar. 'Biz biliriz, biz yönetiriz' diyorlar. Bu iş yıpratıcı. Sezon başında MHK?nin alternatifi düşünülebilirdi. Oysa hakemler dışında hiçbir sıkıntıları yok. Ayrıca federasyonun gitmesi de çözüm değil."
 
Sercan Karabıçak' Alıntı:
Dün akşam Roma macında Gökhan İnler'i izleme fırsatı buldum bir kez daha.Gercektende alınırsa gücümüze güç katar.Sağlam adam,uzaktan şutları tehditkar.
Gökhan İnler'in sözleşmesinde 12 mio.? serbest kalma maddesi varmış.
 
Umut Öncel' Alıntı:

Şampiyon olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
takdir edilecek bir davranış bu.Kasımpaşa yönetimi iyice b*kunu çıkardı yanlız bu milleti resmen soymak geçen dönem bize de yapılmıştı aynısı tepki koymak gerek TFF el atması lazım bu duruma.Gecekondu gibi stad,yarısı yok ve biletler 120 TL

burası Türkiye
 
Neill?e onay çıktı

Taraftarlarımız, devre arasında büyük umutlarla Everton?dan transfer edilen Lucas Neill ?in önümüzdeki sezon takım kaptanlarından biri yapılması için harekete geçen yönetime tam destek verdi.

Taraftarlarımız, devre arasında büyük umutlarla Everton'dan transfer edilen Lucas Neill'in önümüzdeki sezon takım kaptanlarından biri yapılması için harekete geçen yönetime tam destek verdi.

Ortaya koyduğu mücadele ve liderlik özellikleriyle büyük takdir toplayan Avustralyalı futbolcunun, kaptanlar arasına katılacağı belirtilmişti. Sarı-kırmızılı taraftarlar dün özellikle internet sitelerindeki forumlarda, Neill'in kaptan köşküne çıkarılması düşüncesi etrafında birleşti.

Galatasaraylılar, ?Tam isabet. Neill'e kaptanlık çok yakışır. Hatta birinci kaptan yapılmalı. Kaptanlık görevini başarıyla yerine getirecektir? ifadelerini kullanarak tecrübeli oyuncuya güvenoyu verdi.
 
Neeskens?le Soru Cevap

Antrenörümüz Johan Neeskens, Galatasaray Televizyonu?nda yayınlanan ?Neeskens?le Soru Cevap? programına konuk oldu.

Kritik Manisaspor mücadelesi 3 puanla kapatıldı. Manisaspor maçının genel bir değerlendirmesiyle başlayalım mı?
Sizin de dediğiniz gibi çok önemli maça gittik. Çok önemli bir 3 puandı. Özellikle bu hafta oynayacağımız Bursaspor maçından önce hem moral hem de olmak ya da olmamak açısından çok önemliydi. Kazandığımız için mutluyuz. Maçın geneline bakınca maçın bazı bölümlerinde istediğimiz gibi bir oyun sergiledik, istediğimiz performansı sergiledik. Maçın bazı bölümlerinde de Diyarbakırspor maçıyla kıyaslarsak yapmak istediğimiz şeyleri yapamadık. Geliştirmemiz gereken bazı şeyler var ama genel olarak maçı değerlendirirsek, önemli üç puandı ve kazandığımız için mutluyuz.
Pozisyon analizlerine geçtiğimizde, ilk pozisyonumuzda sarı kırmızılılar sağ kanattan bir atak geliştiriyorlar. Keita ceza sahasına sokuldu, savunma topu uzaklaştırıyor sonrasında Caner kaleyi uzaktan yokluyor ki , ceza sahasındada çok sayıda sarı kırmızılı futbolcu var. Acaba şut tercihi doğru mu nasıl yorumlar hocamız..
Öncelikle sağdan başlatılmış güzel bir atak var. Sağdan topla iyi ilerliyoruz. Ondan sonra ortamız geliyor, Keita topu çok iyi kontrol edemiyor sonra rakip savunma topu uzaklaştırıyor. Ama dönen topu Caner alıyor. Şut çekmesi bence olumlu. Biraz uzun mesafe ama şut çekmesi doğru bir karar. Şu açıdan doğru bir karar. Şut çektiği zaman Manisalı oyunculara bakıyoruz, bizim futbolculara bakıyoruz, göbekte çok kalabalıklar. Adam adama oynuyorlar. Orada futbolcularımız markaj altında. Orada verilecek bir pas, belki göbeğe doğru atılacak bir pas, orada kaptırılacak bir topla kontraatak yememiz sebep olabilirdi. O yüzden bence doğru bir karar. Ve maçta da bu tip şutları mutlaka çekmemiz gerekiyor. Belki burada diğer bir karar, sol tarafa doğru bir pas çıkarılabilirdi. Ama en azından göbeğe doğru pas atmaktan ziyade bu şekilde şut çekmemiz daha olumlu olmuş.
Sırada gol pozisyonu var. Abdül Kader Keita'yla bulunan bir gol. Serbest vuruşla başlayan atak golle sonuçlanıyor. Hocamızın yorumlarını alalım..
Bence güzel hazırlanmış bir gol. Biliyorsunuz bu tip şeyleri antremanlarımızda da çalışıyoruz. Sağ taraftan bir frikik kazanıyoruz bütün oyuncularımız on sekizin içinde. Orta yapacak gibi, sonra bir anda geriye çıkartıyor. Elano müsait pozisyonda şutunu çekiyor, o yüzden bence gayet olumlu, çalışılmış bir gol.
Duran top organizasyonlarında taraftarların hep şöyle bir beklentisi de var. Onu da soralım, çünkü forumlarda da sık sık dile getiriliyor eleştiri anlamında. Elano Brezilya milli takımında bütün duran topları kullanan isim olarak adlandırılıyor. Galatasaray'da biraz daha az topun başına geçiyor. Bunun özel bir sebebi var mı? Hocamız yorum getirmek ister mi bu konuyla ilgili..
Öncelikle Elano konusuna değinelim. Ben fazla katılmıyorum. Elano kullandığımız duran toplarda frikik olsun, kornerler olsun. Hep bu tip organizasyonların içinde bulunan, bazen kullanan bir futbolcu. Ama devamlı bu tip organizyonların içinde. Onun haricinde tabi ligin ilk yarısyla kıyasladığımız zaman, biliyorsunuz ilk haftalarda duran toplardan birçok gol buluyorduk. İkinci yarıda bunun sayısı biraz daha azaldı. Tabi burada mutlaka topun kullanılma tarzı çok önemli. Onsekiz içerisinde bulunan futbolcuların doğru zamanda doğru yere doğru hareket etmelei çok önemli. Attığımız goldede herkes içeride, dışarıya bir pas, bir şut çekiyoruz. İçeride de yeteri kadar futbolcu var. Ve sadece dokunmak kalıyor içerideki futbolcumuza. O yüzden tekrar böyle bir duran top organizyonundan gol bulduğumuz için mutluyuz.
Sıradaki pozisyonumuzla devam edelim. Milan Baros'un rakip savunma arkasına sızdığı bir pozisyon. Ve bu tip hareketleri, rakip savunmayı yıpratıcı hareketleri, aslında Galatasaray'ı biraz daha topu ileride tutan bir takım haline getirdi, biraz daha golcü bir takım kimliğini kazandırdı diyebiliriz herhalde..
Milan Baros gerçekten çok akıllı ve çok zeki bir oyuncu o yüzden de bu tip koşular yapıyor. Biz kendisiyle sürekli bu tip koşular yapması yönünde konuşuyoruz. Çünkü bu pozisyonda iki tane stoper var. Biri Milan Baros'la oynuyor. Diğer stoper tamamen topa odaklanmış şekilde. Milan Baros bir anda çapraz koşu yaparak, iki stoperinde görüş açısından kayboluyor. Çok akıllı, çok güzel bir koşu yapıyor. Çünkü çok zeki bir futbolcu.
Peki o zaman kenar adamları biraz daha Baros'a yakın oynasalar, Baros'un boşalttığı o alanlara girseler daha iyi olmaz mı?
Kesinlikle kanat futbolcularının uzak durması gerekiyor. Çünkü bu pozisyonda, kanat futbolcuları da pozisyonun içerisine girerse, içeriye doğru hareketlenirse, onlarla beraber tabi rakip defansı da getirecekler. O zaman orası kalabalık oluyor. Yeterli, gerekli olan boş alan sağlanamıyor. O yüzden biraz daha açık durarak, defans oyuncularını da orada tutuyorlar. Orada boş alan devam ediyor.
Bir sonraki pozisyona geçelim. Uzaktan bir şut denemesi yine. Daha sonra atak devam ediyor ve çok sayıda sarı kırmızılı futbolcunun ceza sahası içerisinde, pozisyon alması doğru mu? Çünkü çok sayıda futbolcu var.
Bu pozisyonda şut çekildi ondan sonra Sabri tekrar orta yaptı. Sabri orta yaptığı zaman tabiki pozisyon almamız çok güzel. Bunu devamlı söylüyoruz zaten. Orta yapıldığı zaman mutlaka üç dört futbolcumuzun on sekizin içersinde olması lazım. Bu pozisyonda da biri ön direkte biri arka direkte. Biri biraz daha arkada orada bir üçgen yapmışız. Orta biraz yüksek geldi, kafayı vuramadık. Ama üç en fazla dört futbolcumuzla orada olmamız gerekiyor. Daha fazla futbolcuyla girerseniz 6-7 kişiyle girerseniz, bu sefer rakibin kaptığı toplarla kontraatağa çıkma şansı artıyor. O da tabi tehlikeli. Ama bu şekilde pozisyon alma gayet olumlu. Tabi bu tip poziyonlarda orta geldiği zaman burada en önemlisi on sekizin içersinde bulunan futbolcularımızın hareketli olması. Durarak beklediğiniz zaman çünkü rakip defansın işini çok kolaylaştırıyorsunuz. Ama hareketli olduğunuzda, bir adım geri atıp, sonra ileriye doğru koşu yaptığınızda tabi rakip defansıda sıkıntıya sokuyorsunuz. Belki rakip oyuncu çekicek düşeceksiniz, penaltı kazandırcaksınız takıma. Önemli olan hareketlenmemiz. Buradaki pozisyonda Keita biraz durarak beklemiş. O zamanda rakibin işine otomatikmen kolaylaştırıyorsunuz. O yüzden ne olursa olsun orta geldiği zaman herkesin hareketli olması lazım.
Bir sonraki pozisyonla devam edelim. Taç atışı kullanılıyor. Keita sağ tarafa doğru gelmiş ve sağ taraftan bir kenar ortası izliyoruz. Bu maçta sarı kırmızılıların çok sayıda da kenar ortası yaptığını görüyoruz.
Bir taç atışının sonunda bir gol pozisyonuna giriyoruz bu tabi ki sevindirici, kanattan gelen topta haraketlenmeler çok olumlu. Olumlu bir atak, özellikle taç atışından böyle bir pozisyon yakalamamız önemli.
Bir sonraki pozisyonla devam edelim. Milan Baros'un şansızlığını izleyeceğiz çünkü güzel bir pozisyon geliştiriyor kendine ancak kayıyor ve devamı gelmiyor.
Tek başına hazırladığı bir pozisyon değil onun öncesinde yapılan doğru zamanda yapılan bir baskı var rakibi hataya zorluyoruz. Doğru zamanda doğru yerdeyiz. Sonra Milan Baros çalımlarla çok güzel hazırlıyor pozisyonu ancak şanssız bir şekilde kayıp düşüyor. Gol olsa durum 2-0 olurdu.
Bir sonraki pozisyonla devam edelim. Sol tarafa doğru yine güzel bir pas kombinasyonu izliyoruz. Dos Santos rakibin üzerine üzerine gidiyor daha sonrasında Sabri'nin şutu var.
Çok güzel bir atak olduğunu düşünüyorum. Sadece Dos Santos'dan değil öncesi var. Öncesinde Lucas Neill ile başlıyor atak. Lucas topu aliyor iki kişiyi saf dışı bırakıyor ve sol tarafa doğru açıyor oyunu Dos Santos kontrol ediyor rakibin üzerine gidiyor, arkadan Arda'nın bindirmesi var. Bu tip bindirmeler çok önemli çünkü böyle olunca Dos Santos'la oynayan defans oyuncusunun kafası karışıyor yani Santos'un önünde mi kalcak yoksa Arda ile koşuya devam mı edecek. İşte defansın bir anlık hatasıyla Santos ortasını yapıyor. Arda'nın yaptığı bindirme bu yüzden çok önemli.
Dos Santos'un da ezber bozan bir yapısı var özellikle gününde olduğunda rakibi inanılmaz zorlayan çok tehlikeli bir oyuncu.
Dos Santos çok etkili çok süratli, çok fazla çalışan, çok fazla koşan bir futbolcu. Özellikle boş alan bulduğu zaman çok etkili olabilen bir futbolcu. Rakip Dos Santos'a yakın oynarken diğer futbolcularınız da onun açtığı boşluğu kullanabilirler.
Kaleci Aykut'un başarılı olduğu bir maçtı. Buradan yola çıkarak biraz kaledeki rekabeti sorabiliriz. Leo Franco'nun yerine Aykut oynuyor son zamanlarda yine Ufuk var o da başarılı bir kaleci. Genel bir kaleci yorumu alabilir miyiz?
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Üç kalecimiz de birbirinden kaliteli. Biz atak futbolu oynamayı seven bir ekibiz, atak futbolu oynarken de defansınızı önde kurmanız gerekir, orta sahaya yakın kurmalısınız. Böyle olunca da arka kısımda boşluklar bırakabiliyorsunuz kalecimizin bunun farkında olması gerekir. Bu pozisyonda Aykut'u tebrik ediyorum çünkü önde bu tehlikeyi önceden seziyor ve zamanında çıkıp gerekli müdahaleyi yapıyor. Ama bu pozisyonun başında defans çizgisi çok önemli bakın burada Sabri biraz geride kaldığı için ofsaytı bozuyor. Biraz daha ilerde olsa zaten pozisyon ofsayt ile kesilecekti. Sadece topa bakmaktan ziyade oyunu iyi okumalıyız defans olarak beraber aynı çizgide olmamız gerekiyor. Bu pozisyonda Aykut'u tekrar tebrik ediyorum çünkü atak futbolunda kalecinizin de mutlaka önde oynaması gerekiyor.
Devam edelim bir sonraki pozisyonla. Burada savunmadan gelen bir top var Arda'nın çok güzel bir koşusu var ve Milan Baros tamamlayarak ikinci golü kaydediyor, hocamız nasıl yorumlar?
Çok güzel bir gol, hareketlenmeler çok güzel. Başta Caner'in geriden çıkardığı bir pas var Arda'nın koşusu çok olumlu topu güzel bırakıyor kaleye doğru, Milan Baros da çok doğru bir yerde ve böylece gol oluyor.
Devam edelim bir sonraki pozisyonla. İkinci golü bulduktan sonra Galatasaray şanssız bir şekilde topu kendi ağalarına gönderiyor. Mehmet Topal şanssız bir şekilde topu kendi ağlarına gönderdi.
Topal bu pozisyonda çok şanssız aslında çok iyi bir maç çıkardı kendisi böyle bir hata yaptığı için de üzgünüm. Ama pozisyonun çok başına gitmemiz gerekiyor bizim takımımıza devamli söylediğimiz bir şey var. İki bekimizden bir tanesi atağa çıktığı zaman bir tanesinin mutlaka stoperlere yaklaşması gerekiyor. 3 kişi defansta kalmamız gerekiyor. Bu pozisyona dönersek iki bekimiz Caner ve Sabri ikiside yaklaşık 60-70 metre kaleden uzaklar ikiside atağa çıkmışlar ikiside orta bölgedeler ve orda yapılan bir pas hatası tabi geride özellikle kanatlarda bulunan boşlukdan rakip tek pasla sol tarafa doğru açıyor topu, stoperlerimizden biri Lucas ona doğru geliyor kapatmak için diğer stoperimiz Hakan Balta'da diğer forveti iyi kapatıyor ancak deminde söylediğimiz gibi iki bekimiz çıktığı zaman bu tip boşluklar oluyor. O yüzden bu pozisyonda asıl düşünmemiz gereken beklerimizin pozisyonu. Ne Topal'ın attığı gol ne de stoperlerimizin aldığı pozisyonları değil tamamen beklerimizi düşünmeliyiz.
Maçın son anlarında Neill sağ beke alınıp Emre Güngör stoper oynadr. Rakip Manisaspor'da ise Monha oyuna girdikten sonra etkili oldu. Gol yenildiği için mi yoksa Monha'nın etkili olmasından dolayı mı bu değişiklik yapıldı?
Değişiklik yaptığımızda Manisaspor'un ataklara başladığı ve üzerimize geldiği bir zamandı. Neill'ı sağa çekip, Emre Güngör'ü göbeğe koyduk. Orada amaçlanan hem skoru korumak hem de taze bir kan oyuna sokmaktı. Bence doğru bir değişiklik olduğunu düşünüyorum çünkü maçın artık son 5-6 dakikasında Manisaspor daha fazla risk alacaktı. O yüzden Emre Güngör hava toplarında Sabri Sarıoğlu'na oranla daha etkili bir oyuncu. Bundan dolayı böyle bir değişiklik yaptık.
Neeskens, Galatasaray'ın şanssız bir sezon geçirdiğine inanıyor mu? Çok sayıda şanssız goller yenildi. Yine hakem hatalarını hatırlıyoruz mesela Atletico Madrid maçı hemen akıllara gelen maçlardan biri. Tüm bunları topladığımızda Galatasaray için şanssız bir sezon geçti diyebilir miyiz?
Sezon içinde genel bir değerlendirme yapacak olursak tabii ki şanssız anlarımız oldu. Bireysel hatalar oldu, hakem hataları oldu ama bu zaten futbolun içinde olan şeyler. Futbolu güzelleştiren olaylar da bu bence. Sakatlıklara gelecek olursak; eğer önemli bir futbolcunuz 1-2 hafta sahalardan uzak olursa bu o kadar önemli değildir ama biliyorsunuz bizim çok önemli futbolcularımız çok uzun bir süre bizimle beraber yer almadılar. Bu durum da takımı otomatikman etkileyebiliyor. Çünkü bir ya da iki haftayı telafi edebiliyorsunuz ama önemli oyun cuların sakatlık süreleri uzayınca sıkıntı olabiliyor. Onun haricinde bireysel hatalara gelmek istiyorum; bireysel hatalar az önce de dediğim gibi futbolun içinde olan şeyler. Ama eğer şampiyon olmak istiyorsanız bu bireysel hataları minimuma indirmeniz gerekiyor. Ne yazık ki sezon boyunca çok bireysel hatalar yaptık. Hekemlere gelecek olursak; dediğiniz gibi Atletico Madrid maçında verilmeyen bir penaltımız var. Rakip oyuncu topu eliyle oynamıştı. Bu, futbolun içinde olan şeyler. Bir maçta sizin lehinize de karar çıkabiliyor, aleyhinize de... Maçta gerçekleşen kritik kararları hakeme de bağlamamamız gerekir. Fenerbahçe-Beşiktaş maçına bakıyorsunuz, orada da bazı olumlu ve olumsuz kararlar var. Bu tip şeyler futbolun içinde olabiliyor. Ama ne olursa olsun ben şampiyonluk şansımızın olduğunu düşünüyorum ve mücadelemizi son maça kadar sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Önümüzdeki maçları kazandıktan sonra bu yarışın içinde mutlaka biz de varız.

Galatasaray son 2 haftada iyi bir çıkış yakaladı ve sıradaki rakip lider Bursaspor. Son 2 haftada oynanan futbol Bursaspor'u yenmek için yeterli mi? Neeskens bunu nasıl yorumluyor?
Ben Bursaspor maçını kazanacağımızı düşünüyorum. Ali Sami Yen Stadı'nda kendi taraftarımız önünde onları yeneceğimizden hiçbir şüphem yok. Son iki maçımıza bakıldığında dediğiniz gibi gösterilmiş iyi bir performans var ama yapılan bazı hatalarımız da var. Bursaspor maçında bu hataları yapmamamız gerekiyor. İlk dakikadan itibaren agresif oynamamız gerekiyor. Agresif oynarken bunu tabii ki fair-play çerçevesinde gerçekleştirmemiz gerekiyor. Topa karşı agresif oynamamız gerekiyor ve en önemlisi rakibi oynatmamamız gerekiyor. Top bize geldiği zaman da basit oynamamız gerekiyor. Ayağa pas yapıp, topun kontrolünün bizim elimizde olması gerekiyor. Onun dışında defans, orta saha ve forvet bloklarımızın birbirine yakın oynaması gerekiyor. Bu tip şeyleri yapıp galip gelmemiz gerekiyor. Çünkü çok önemli bir maç, ligin bitimine 4 hafta kalmış ve şampiyonluk yolunda en önemli rakibinize karşı oynuyorsunuz. Kazanırsanız puan farkı 2'ye düşüyor. Bunu kesinlikle hissetmemiz gerekiyor. Sadece sözde kalmaması gerekiyor, sahaya çıktığımızda da bunu Bursaspor'a göstermemiz gerekiyor. Ali Sami Yen'de oynayacağız, muhteşem bir taraftar kitlesine sahibiz ve onlara da bu maçta çok ihtiyacımız olacak. Çünkü onlar bizim her zaman 12. adamımız oldu. İlk dakikadan itibaren baskımızı hem taraftarla hem oyunumuzla Bursaspor'a hissettirmemiz gerekiyor. O yüzden bu maçı kazanacağımızdan hiçbir şüphemiz yok.

Bursaspor karşısında biraz daha tedbirli bir kadro mu göreceğiz yoksa aynı oyun anlayışıyla mı Galatasaray sahaya çıkacak?
Burada tabii ofansif bir futbol oynayacağız gibi birşey söyleyemeyiz. Çünkü biz son 2-3 maçta takım olarak birbirimize yakın oynuyoruz ve bunu çok iyi yapmaya başladık. Topun kontrolünü ele geçiriyoruz, pas yapıp atağa kalkıyoruz. Bu da çok ofansif bir oyun sergiliyormuşuz gibi gösteriyor. Bursaspor'a karşı da mutlaka takım olarak birbirimize yakın oynayıp, topun kontrolünü sağlamamız gerekiyor.
 
Federasyon'un talimatlarına göre kulüplerin taraftarları için toplu bilet ve deplasman organizasyonu yapmalarının yasak olmasına rağmen, Fenerbahçe Kulübü haftasonu oynayacakları Kasımpaşa maçı için kendilerine ayrılan 5 bin 34 bileti kendi taraftarlarına daha düşük bedel ile ulaştırmak için tanesi 120 TL'den Kasımpaşa Kulübü'ne 600 bin TL ödeyerek satın almıştır.

İşte konuyla ilgili Fenerbahçe Spor Kulübü'nden "Taraftarımızla elele" başlığıyla yapılan açıklama;

Turkcell Süper Lig'de Pazar günü saat 15:00'da İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu'nda Kasımpaşa ile oynayacağımız karşılaşmanın biletleri çok özel fiyatlarla kulübümüz tarafından satışa sunuluyor. Kasımpaşa yönetimi tarafından 120 TL olarak açıklanan biletler kulübümüz tarafından 50 ve 80 TL fiyatla taraftarımıza satışa sunulacak.

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu 120 TL olan ve taraftarımızca da yüksek bulunan bilet fiyatlarının taraftarlarımızın satın alabileceği makul bir seviyeye çekilebilmesi adına aradaki fiyat farkını kendisi karşılıyor.

Bu sayede şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerleyen takımımız ile 12. Adam bu maçta da ayrılmamış olacaklar. 12. Adam hafta sonu oynayacağımız karşılaşmada takımının yanında yerini alacak.

Kulübümüz tarafından satışa sunulacak biletleri kulüp üyelerimiz, taraftar kart sahibi taraftarlarımız ve Fenercell abonesi taraftarlarımız Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu Biletix gişesinden (Migros yanı) yarın saat 14:30'dan itibaren satın alabilecekler. Bir taraftarımız en fazla 3 bilet satın alabilecek.

Takımımız şampiyonluk yürüyüşünü yöneticisiyle taraftarıyla el ele kenetlenerek sürdürüyor ve sürdürecek.

İşte konuyla ilgili talimat;
"Tüm tribünlere biletle ve/veya kombine kartla girilir. Bilet satışları görevlilerce, TFF veya kulüp tarafından uygun görülen yerlerde yapılabilir. Biletlerin her ne surette olursa olsun toplu bir şekilde ya da rayiç veya üzerlerinde yazılı bedellerinin altında ya da üstünde bir bedelle satılmaları, temin edilmeleri ve dağıtılmaları yasaktır."



Sizce, bir kulüpten başka bir kulübe para transferinin anlamı nedir ?
İki kulüp arasında gerçekleşen para transferi bir nevi teşvik etmek amaçlı mıdır ?
Özellikle bilet bedelleri 120 TL olarak belirlenip, 5 bin 34 adet biletin bedeli olan 600 bin TL karşılığında Fenerbahçeli olduğunu her platformda belirten Kasımpaşa Başkanı Hasan Hilmi Öksüz'le Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım arasında maçın sonucu için bir anlaşma mı yapılmıştır?

Türkiye Futbol Federasyonu'nu ve ilgili mercilerini, Cumhuriyet Savcılarımızı ve Türkiye'de temiz futbol isteyen tüm sporseverleri göreve davet ediyoruz.
 
Görüşme var, anlaşma yok

İspanyol basını, Valencia'nın, M. Topal için kulübümüz ile görüşmelere başladığını, ancak ilk teklifinden olumlu yanıt alamadığını belirtti.

İspanyol basını, Mehmet Topal ile sözlü anlaştığını iddia ettiği Valencia'nın, kulübümüz ile müzakerelere başladığını, ancak ilk teklifinden olumlu yanıt alamadığını belirtti.

Superdeporte gazetesi ve radyo 9 tarafından verilen haberlerde, Valencia kulübünün Galatasaray'a 4 milyon Avroluk bonservis teklifinde bulunduğu, ancak sarı-kırmızılıların bunu kabul etmediğini ileri sürüldü. İspanyol medyası, herşeye rağmen müzakerelerin devam ettiği Valencia'nın yeni teklif götüreceğini kaydetti.

Bu arada Valencia teknik direktörü Unai Emery, rRdyo 9'da katıldığı bir programda yaptığı açıklamalarında kulübün Mehmet Topal ile ilgilendiğini bildiğini söyledi. Emery, ''Bu futbolcunun getirilmesi için çalıştıkları konusunda bilgim var. Topal'ın özelliklerini biliyoruz ve takımı güçlendirmek için aradığımız fiziksel özelliklere sahip'' şeklinde konuştu.

Öte yandan günlerdir Topal hakkında övgü dolu sözlerle haber yapan Superdeporte gazetesi, internetteki taraftar anketine devam ederken, şimdiye kadar Valencialılar'ın yüzde 83'ü Türk futbolcunun alınmasından yana görüş bildirdi.
 
"Forma beklemiyorum"

Servet Çetin önceki gün İstinye Park'ta objektiflere takıldı.

Adı Galatasaray'dan ayrılacak oyuncular arasında geçen Servet Çetin önceki gün İstinye Park'ta objektiflere takıldı. Milli takımın gideceği Amerika kampı öncesi bavul aldığı öğrenilen milli stoper sezon sonu Galatasaray'dan ayrılıp, yurtdışında top koşturmayı istediğini söyledi. Servet, 'Bu saatten sonra Rijkaard'dan forma beklemiyorum. Oynamayacağımı biliyorum' şeklinde konuştu.
 
Cimbom'da bileti kesilen 7 isim!

Galatasaray'da sezonun kaderini belirleyecek Bursaspor karşılaşması öncesinde Salı günü Florya'da kaptan Arda Turan ve Caner arasında yaşanan kavga teknik kadro ve yönetime gidecekler listesinin hazırlanması için harekete geçirdi. İşte 15 Mayıs'ta sona erecek Süper Lig'in ardından Florya'da bileti kesilenler:

Caner Erkin: Antrenmanda Arda'ya hakaret eden ve kaptanı tehdit eden genç oyuncunun G.Saray kariyeri bir sezonla sınırlı kaldı. Yönetim ipini çekti.

Jo Alves: Diyarbakırspor maçında taraftarın takımı prostesto etmesinin sebebi gösterilen sambacının bileti çoktan kesildi. Kiralık olan Jo, Ada'ya geri dönecek.

Leo Franco: Kaleyi Aykut'a kaptıran Arjantinli'nin iki yıllık sözleşmesi var ancak Rijkaard, gelecek sezon kalede yabancı kontenjanı kullanmak istemiyor. Kiralanacak.

Barış Özbek: Sivasspor maçında rakibine tekme atan ve 4 maç ceza alan gurbetçi oyuncunun sözleşmesi yenilenmeyecek. Barış Özbek'e Almanya yolu göründü.

Emre Aşık: Uzun kariyeri boyunca üç farklı dönemde Galatasaray forması giyen ve profesyonelliğiyle alkış alan tecrübeli yıldıza teşekkür edilecek. Emre futbolu bırakıyor.

Harry Kewell: Kewell, yıllık ücretinde %50 indirim yapmasına rağmen yönetimi ikna edemedi. Avustralyalı'nın sağlık durumu ve yaşı göz önüne alındı. Yollar ayrılacak.

Servet Çetin: Rijkaard'ın gözden çıkardığı milli stoper Moskova yolcusu.

Mehmet Topal: Valencia ile 4 yıllık sözleşme için ön protokol yapan milli oyuncuya gitmesi için izin verilecek.
 
Sercan Karabıçak' Alıntı:
Cimbom'da bileti kesilen 7 isim!

Galatasaray'da sezonun kaderini belirleyecek Bursaspor karşılaşması öncesinde Salı günü Florya'da kaptan Arda Turan ve Caner arasında yaşanan kavga teknik kadro ve yönetime gidecekler listesinin hazırlanması için harekete geçirdi. İşte 15 Mayıs'ta sona erecek Süper Lig'in ardından Florya'da bileti kesilenler:

Caner Erkin: Antrenmanda Arda'ya hakaret eden ve kaptanı tehdit eden genç oyuncunun G.Saray kariyeri bir sezonla sınırlı kaldı. Yönetim ipini çekti.

Jo Alves: Diyarbakırspor maçında taraftarın takımı prostesto etmesinin sebebi gösterilen sambacının bileti çoktan kesildi. Kiralık olan Jo, Ada'ya geri dönecek.

Leo Franco: Kaleyi Aykut'a kaptıran Arjantinli'nin iki yıllık sözleşmesi var ancak Rijkaard, gelecek sezon kalede yabancı kontenjanı kullanmak istemiyor. Kiralanacak.

Barış Özbek: Sivasspor maçında rakibine tekme atan ve 4 maç ceza alan gurbetçi oyuncunun sözleşmesi yenilenmeyecek. Barış Özbek'e Almanya yolu göründü.

Emre Aşık: Uzun kariyeri boyunca üç farklı dönemde Galatasaray forması giyen ve profesyonelliğiyle alkış alan tecrübeli yıldıza teşekkür edilecek. Emre futbolu bırakıyor.

Harry Kewell: Kewell, yıllık ücretinde %50 indirim yapmasına rağmen yönetimi ikna edemedi. Avustralyalı'nın sağlık durumu ve yaşı göz önüne alındı. Yollar ayrılacak.

Servet Çetin: Rijkaard'ın gözden çıkardığı milli stoper Moskova yolcusu.

Mehmet Topal: Valencia ile 4 yıllık sözleşme için ön protokol yapan milli oyuncuya gitmesi için izin verilecek.


Eğer Emre kendi isteğiyle futbolu bırakıyorsa kulübe ve kendisine yakışan şekilde jübilesi yapılıp veda edilmeli. Yok değilse Emre her zaman Hazır Asker olmasıyla bu takımda yeri olmalı diye düşünüyorum.

Kewell içinse söylenecek pek bir şey yok aslında, yaptıkları Amatör Ruhumuzla bağdaşmasa da nihayetinde o bir profesyonel, kendine göre doğru olan şeyi yapıyor. Etik dışı bir hareketi yok, belki çok tepki alacağım ama kalmasını isterdim. Diğer tüm isimler zaten tartışmaya gerek yok, yolları açık olsun. (Topal`ın iyi bir bonservis ücreti karşılığında transferi durumunda)
 
Şu gidecekler listesinde Ayhan ı göremediğim için o kadar üzgünüm ki anlatamam.Aynı şekilde Gökhan zanıda.Gerçi haberin gerçekliğide tartışılırya neyse.
 
Sercan Karabıçak' Alıntı:
Cimbom'da bileti kesilen 7 isim!

Galatasaray'da sezonun kaderini belirleyecek Bursaspor karşılaşması öncesinde Salı günü Florya'da kaptan Arda Turan ve Caner arasında yaşanan kavga teknik kadro ve yönetime gidecekler listesinin hazırlanması için harekete geçirdi. İşte 15 Mayıs'ta sona erecek Süper Lig'in ardından Florya'da bileti kesilenler:

Caner Erkin: Antrenmanda Arda'ya hakaret eden ve kaptanı tehdit eden genç oyuncunun G.Saray kariyeri bir sezonla sınırlı kaldı. Yönetim ipini çekti.

Jo Alves: Diyarbakırspor maçında taraftarın takımı prostesto etmesinin sebebi gösterilen sambacının bileti çoktan kesildi. Kiralık olan Jo, Ada'ya geri dönecek.

Leo Franco: Kaleyi Aykut'a kaptıran Arjantinli'nin iki yıllık sözleşmesi var ancak Rijkaard, gelecek sezon kalede yabancı kontenjanı kullanmak istemiyor. Kiralanacak.

Barış Özbek: Sivasspor maçında rakibine tekme atan ve 4 maç ceza alan gurbetçi oyuncunun sözleşmesi yenilenmeyecek. Barış Özbek'e Almanya yolu göründü.

Emre Aşık: Uzun kariyeri boyunca üç farklı dönemde Galatasaray forması giyen ve profesyonelliğiyle alkış alan tecrübeli yıldıza teşekkür edilecek. Emre futbolu bırakıyor.

Harry Kewell: Kewell, yıllık ücretinde %50 indirim yapmasına rağmen yönetimi ikna edemedi. Avustralyalı'nın sağlık durumu ve yaşı göz önüne alındı. Yollar ayrılacak.

Servet Çetin: Rijkaard'ın gözden çıkardığı milli stoper Moskova yolcusu.

Mehmet Topal: Valencia ile 4 yıllık sözleşme için ön protokol yapan milli oyuncuya gitmesi için izin verilecek.
Sabah gazetesinin verdiği haber ne kadar gerçekçi olabilir ki.Caner'in yollanması çok yanlış olur.
 
Spor Yazarı Galip Öztürk bugün Hamit in Fener le anlaştığını yazdı.Çoğu gazetede bu habere yer verdi.Neyseki fb internet sitesinden bu haberi yalanladı.
İçimden bir ses bu yaz Fener ile Hamit için kıyasıya bir rekabete gireceğiz diyor.
İnşallah biz alırız.Tam ihtiyacımız olan bir oyuncu.
 
Hüseyin Karaçil' Alıntı:
Spor Yazarı Galip Öztürk bugün Hamit in Fener le anlaştığını yazdı.Çoğu gazetede bu habere yer verdi.Neyseki fb internet sitesinden bu haberi yalanladı.
İçimden bir ses bu yaz Fener ile Hamit için kıyasıya bir rekabete gireceğiz diyor.
İnşallah biz alırız.Tam ihtiyacımız olan bir oyuncu.
Kesinlikle dediklerine katılıyorum.
Bu sene çok sayıda türk oyuncu transferi bekliyorum.Mustafa Pektemek , Jem Karacan , Aykut Demir veya Orhan Şam , Çağlar , Serdar Özkan gibi
Nuri , Gökhan İnler ve Hamit üçlüsünden en az biri.
 
Nuri ve Gökhan İnler'i alamayız. Hamit'e ise fener yıllık olarak çok rahat 4-4,5 milyon euro verebilir. Biz taş çatlasa patlasa 3 veririz. Bunun dışında oyuncu üst düzey liglerde oynamayı tercih ediyor. Hamit'in Avrupa'da belli bir cv si var ve boş kalacağını sanmıyorum. Kısacası ekonomik olarak düşünürse fenere gelir, kariyer yapmaya devam etmek isterse üst düzey liglerin orta sıra takımlarında kendine yer bulabilir.
 
Sofistike Sportive: Vay Canına !

Bir söz vardır ya " her iyiliğin içinde bir kötülük , her kötülüğün içindew bir iyilik vardır " diye... Aynen o duruma geldik. Türk hakemliği çökerken , Cüneyt Çakır inanılmaz bir yükseliş göstermekte.

UEFA , Fulham - Hamburg UEFA Yarı Final Rövanş maçına Cüneyt Çakır'ı atadı. Göğsümüz kabarıyor böyle alışık olmadığımız haberleri duyunca ama Cüneyt Çakır bunlara bizi alıştırdı açıkçası. Öte yandan hafta sonu Kasımpaşa-F.bahçe maçındaki performansı da bir hayli ilgi çekecek gibi duruyor.

Peki Türk hakemliği ilerliyor mu , geriliyor mu ? Biz bile bilmiyor ve anlamıyoruz.

Bu arada maç 29 Nisan saat 22.00'da İngiltere'de oynanacak. Umarım Kurtlar Vadisi değil de bu maçı izleriz.
 
Perşembe günü star'da Liverpool-Atletico Madrid maçı yayınlanacak.
 

Üst