Gündemden

Galatasaray eski başkan adaylarından Adnan Öztürk düzenlediği basın toplantısında başkan Adnan Polat ve yönetime yüklendi.

Galatasaray Kulübü'nün eski başkan adayı Adnan Öztürk, kulübün bugünkü yönetiminin artık yönetme kabiliyetini yitirdiğini ve genel kurula gitmesi gerektiğini savundu.

Adnan Öztürk, Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında, kulüp başkanı Adnan Polat ile geçen hafta görüştüğünü ve görüşlerini kendisine de ilettiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Başkan ve yönetim kurulunu, ne makamlarına, ne kendilerine, ne değerlerimize, ne de camiaya daha fazla zarar vermeden, en yakışan şekilde seçimli genel kurul yapmaya davet ediyorum. Galatasaray'ı yönetmek büyük bir sevgiyi yönetmek ve yaşamaktır diye düşünen benim gibi Galatasaraylılar için de, bu genel kurul kararını almanın, yönetim kurulunda imza yeter sayısı hesaplayıp makamımda nasıl kalırım hesaplarının yol olmasını engelleyip, sağduyuya, camianın sesine kulak vermenin yolunu açacağını düşünüyorum. Tüm camiamıza da, olası genel kurulda, camiamızın istediği, özlediği güçlü bir yönetimin, karşılarına bir seçenek olarak getirileceğini de taahhüt ediyorum.''

Genel kurul yapılması için imza toplanmanın tüzükte yeri bulunduğunu vurgulayan Adnan Öztürk, ''O zaman bu etiktir ve haktır. İmza toplanması için çalışmadım, ancak imza verdim ve bu yapılanı da saygıyla karşıladım. İmza toplamanın Galatasaray geleneğinde olmadığı söyleniyor. Evet yok, ancak kulübü imza toplanacak hale getirmek de Galatasaray geleneğinde yok'' dedi.

-''KİŞİSEL HIRSIM HİÇ BİR ZAMAN OLMADI''-

Adnan Öztürk, şu an ''Başkan adayıyım'' demediğini belirterek, ''Galatasaray ile ilgili kişisel bir hırsım hiçbir zaman olmadı. Galatasaray'a geçmişte yönetim kurulu üyesi olarak ve olmadan da her zaman hizmet ettim. Galatasaray'ı eski güçlü günlerine ve başarıya götürecek, her türlü oluşum içinde olurum. Bu tür oluşumların olması için de elimden gelen gayreti gösteririm'' diye konuştu.

Mart ayında yapılacak Mali Genel Kurul'da yönetimi ibra etmeme konusuyla ilgili bir soru üzerine Öztürk, ''Genel Kurul'da ekonomik durum ile ilgili verilecek bilgileri görmeden bugünden ibra edip etmeyeceğimi söylemek abesle iştigaldir. Ama hiçbir şekilde ibra edelim etmeyelim diye olayların içinde olmam. İbra kararımı Genel Kurul'da veririm'' ifadesini kullandı.

-''BEN DE KÜKREMESİNİ BİLİRİM''-

Adnan Öztürk, kulüp genel sekreteri Ali Haşhaş'ın ''İmza toplayanlar provokasyon yapıyor, bunlar Galatasaraylı olamaz?'' şeklindeki açıklamalarını da değerlendirerek, ''O, para sihirbazı olan değil mi? Bunlar çok gayri ciddi ve hiç yakışmayan açıklamalar. İnsanlar bence konuşmadan biraz düşünülmeli. Kimse kimsenin Galatasaraylılığını sorgulayamaz. Kimse benim Galatasaraylılığımı da sorgulayamaz. Başkan kamuoyunu önünde 'Kimse bana Galatasaraylılığı öğretemez diyerek' kükremesini biliyor. Ben de kükremesini bilirim'' dedi.

-''ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI'NDA BAŞARILAR''-

Sportif başarısızlıkları hiçbir zaman yaptıkları eleştirilerin başına koymadıklarını anlatan Öztürk, ''Spor Toto Süper Lig'de hiçbir iddiası kalmayan ama hala tarihimizin en pahalı ve maliyetli kadrosuna sahip futbol takımımıza, Ziraat Türkiye Kupası'nda başarılar diliyorum'' ifadesini kullandı.

Öztürk, futboldan seyirci olarak anladığını ve uzmanı olmadığı konularda konuşmadığını belirterek, ''Ama ben işinden anlayan profesyonelleri seçmesini bilirim. Galatasaray'ın en önemli lokomotifi olan futbolun başarılarının ne olduğu ortadır. Bunun da hesabını birisi
 
ATİCE NAZLI AYDOĞAN-

Galatasaray Sportif A.Ş tarafından yapılan açıklamada 21.11.2010 tarihli bilanço özetine dayaranarak şirketin özsermaye yetersizliğine düştüğü ve bu nedenle Türk Ticaret Kanunu 324. maddesi ile SPK mevzuatın çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek şöyle deniyor."Şirketimizin halka açıklanan 30 Kasım 2010 tarihli konsolide mali tablolarına göre TTK 324 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, bu kapsamda sözkonusu madde ve SPK mevzuatı çerçevesinde yapılması gereken işlemlerin ne şekilde yürütüleceği konusunda şirketimiz Yönetim Kurulu tarafından halen değerlendirme yapılmaktadır ve konuya ilişkin gelişmelerden kamuoyu bilgilendirilecektir."

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş.’nin yayınlanan son 30.11.2010 tarihli bilançosunda, öz kaynakları – 6.587.774,00 lira olarak sonuçlanmıştı. 31.05.2010 tarihinde yayımlanan bilanço da ise öz kaynaklar toplamı 76.841.496,00 liraydı.

Şirketin 30.11.2010 tarihi itibariyle toplam satış gelirleri 60.099.492,00 lira iken bu satışların maliyeti ise 104.857.938,00 lira oldu.. Bunun sonucunda şirketin ticari faaliyetlerinden dolayı zararı 44.758.466,00 lira şirketin yönetim giderleri ve gelir tablosunun diğer kalemlerinin de eklenmesi ile 30.11.2010 tarihli zarar 69.018.786,00 liraya ulaştı.

Galatasaray Sportif A.Ş'nin 30.11.2010 tarihi bilançosunda belirtilen zarar 69.018.786.00 lira. Galatasaray'ın aynı tarihli bilançodaki sermayesi ise 76.841.496.00 lira .

Bu da gösteriyor ki Galatasaray neredeyse sermayesine yakın bir borçla karşıya.Yani Galatasaray sermayesi şu an 6.587.774.00 lira ile ekside.

Galatasaray Sportif A.Ş Genel Müdürü Ebru Köksal, GAZETEPORT'a yaptığı açıklamada şirketin iflas sürecine girmemesi için yönetim kurulu tarafından çalışmaların yürütülüldüğünü söyledi.



GALATASARAY TEKNİK OLARAK İFLAS ETTİ

Galatasaray'in içinde bulunduğu durumu değerlendiren vergi uzmanı Şenol Turut, sermayesi eksiye düşmüş her şirketin teknik olarak iflas etmiş sayıldığını ve TTK 324. maddenin şirket sermeyesinin belli bir kısmının kaybını kaybedilmesi yani iflas haline gelmesi halinde kullanıldığını açıkladı.

Şirketlerin böyle bir gelişme karşısında iflasını isteyerek başvuruda bulunması gerektiğine dikkat çeken Şenol Turut, " Şirket bundan sonra ya yoluna devam etme kararı alacaktır ya da iflasını isteyecektir.Yoluna devam etmesi durumunda şirket aktiflerinin yeninden değerlendirilmesi gerekiyor. Var olan aktiflerin rayiç bedel üzerinden yeniden değerlendirilerek bunların borçları karşılayacak durumda olduğunu belgelediğinde yoluna devam edebilir. Eğer aktifleri şirket borçlarını karşılamayacaksa iflasını istemek zorunda kalır.Bu sermaye kaybıdır. İflasını istemelidir" şeklinde konuştu.

Turut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şirket eksi sermaye ile ticaret sicile gitse sermaye artırımında bulunamaz. TTK 324 böyle bir durumda bir formül sunar . O da aktiflerin yeniden değerlendirilmesi.Türkiye'de sermayesi negatife dönmiş binlerce şirket var. Ancak , her şirket içinde bir yedek barındırır. Türkiye'de enflasyon uzun yıllardır yüksek olduğu için şirketlerin aktiflerinin bedeli düşük görünür. Ancak yönetim kurulu gerçek rakamlarla bir bilanço çıkarır,borcun aktiflerle karşılacağını ispat ederse iflastan kurtulabilir. Yoksa gerçek iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalır".



ALACAKLI GS'NİN İFLASINI İSTEYEBİLİR

Finans Uzmanı Sezgin Özcan ise şirketin iflasını önlemek ya da zaman kazanmak amacıyla böyle bir yönteme başvurabileceğini ancak alacaklılardan birinin şirketin iflasını ve alacaklarının ödenmesi isteyebileceğini belirterek, " Eğer alacaklı açıklamayı bir zaman kazanma olarak düşünüp iflas isterse bunu mahkemeye götürür, mahkeme bu istemi değerlendirmek üzere erteleyebilir ya da iflasa karar verir. Alacaklının tek başına iflas istemesi yeterli olmaz" dedi.

TTK 324. MADDE NE ANLAMA GELİYOR?

TTK 324. maddesi şirketi mali durumunun bozulması halinde yönetim kurulu tarafından alınması gereken önlemleri içeriyor.

TTK'nın 324. maddesinin ilk fıkrasında yıllık bilançodan sermayenin yarısının karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde, anonim ortaklık yönetim kurulunun derhal toplanarak durumu anonim ortaklık genel kuruluna bildirmesi gerektiğine hükmediliyor.

Yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise sermayenin üçte ikisinin karşılıksız kalması halinde genel kurulun, sermayenin tamamlanması veya mevcut kalan sermaye ile devama karar vermesi gerektiği, aksi halde anonim ortaklığın feshedilmiş sayılacağının altı çiziliyor.

Son yıllık bilânçodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu acil toplanarak durumu genel kurula bildirir. Şirketin aciz halinde olduğu şüphesi varsa yönetim kurulu aktiflerin satış

fiyatları esas olmak üzere bir ara bilânçosu düzenler. Esas sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, genek kurul bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır.

Şirketin aktifleri şirket alacaklarının alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecbur kılınıyor. Mahkeme bu takdirde şirketin iflâsına hükmeder. Şu kadar ki; şirket durumunun düzelmesi mümkün görülüyorsa yönetim kurulu veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflâs kararını erteleyebilir. Bu durumda mahkeme, envanter düzenlenmesi veya bir yediemin tayini gibi şirket mallarının korunması için gerekli önlemleri alabilir.
 
Bunlar gerçek olaylar,şu anda bu süreci yaşamaktayız...

Ekonomik anlamda çok iyi işler yaptı bu yönetim diyen ekonomistler:)D) ne durumda olduğumuza bir baksınlar mümkünse...Çok büyük rakamlarda cezalar ödememiz gerektiğide ayrı bir gerçek,ayrı bir süreç...Bakalım bu çamurdan nasıl çıkacaklar,hangi asalakları nelerle kandıracaklar...Takipteyiz...
 
Eylül 2010 tarihinde Şirketimiz ile birleşmesi tescil edilen Galatarasay Spor ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş.'ye tebliğ edilen raporlara dayanılarak; 2005-2009 hesap dönemleri için 29,30 Milyon TL vergi aslı ve 43,95 Milyon lira vergi ziyaı cezası talep edilmiştir. Söz konusu vergi inceleme raporları ile talep edilen vergi ve cezalara ilişkin olarak Şirketimizce uzlaşma başvurusunda bulunulmuş olup, bu konudaki yasal prosedür devam etmektedir. Öte yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde olan ve vergi affını da kapsayan yasa tasarısı kapsamında Şirketimize salınan vergi asılları, vergi ziyaı cezaları ve faizlerinde meydana gelebilecek iyileştirmeler ile bunların ödemelerinin taksitlendirilmesi hususlarında Şirketimiz lehine oluşabilecek tüm kanuni prosedürler de takip edilmektedir.
 
O değilde asıl şöyle bir haber var;

Galatasaray antrenmanında kavga
İSTANBUL / DHA27 Şubat 2011

İstanbul Büyükşehir Belediyespor mağlubiyetiyle moraller bozulan Galatasaray'da sinirler daha da gerilirken. bu sabah yapılan antrenmanda Pino ve Baros kavga etti.


Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapılan antrenmanın son bölümünde yabancı futbolcular Pino ve Baros arasında kavga yaşandığı öğrenildi. İki futbolcunun küfürleşmeye kadar varan kavgalarının daha da büyümesini araya giren takım arkadaşlarının engellediği ifade edilirken, Kolombiyalı futbolcu Pino'nun kavganın ardından önce antrenman sahası ardından da haber vermeden tesisleri terk ettiği bildirildi. Pino'nun tesislerden ayrılırken telefonunu kapattığı ve yıldız futbolcudan akşam saatlerine kadar haber alınamadığı öğrenildi. Pino'nun yarın sabah yapılacak olan antrenmana katılıp katılmayacağı ise merak konusu.

CULIO'YU YUMRUKLADI

Baros'un Pino ile kavga etmeden daha önce İBB maçında tartıştığı Culio'yu soyunma odasında yumruk attığı ve Arjantinli futbolcu'nun kanlar içinde kaldığı öğrenildi.
 
Pas atmama konusunda Culio neyse de, rüzgar baya etkiledi, Pino oynadığı 10 dakikada maç bitmiş olsa bile her topunu kaleye vurdu... Ayrıca Kazım pas alamadım haberi yazıyo altında, Kazım kendi kaç tane pas atmış acaba ...
 
Takım içindeki sevgi (!) ortamının ne denli iyi olduğunun kanıtı bu haber. Yarın resmi sitede haber yalanlansa bile yalandır, kolpa basın vs. diyemiyorum çünkü gerçekleşme ihtimali yüksek bir olay gibi geliyor bana.
 
Müthiş disiplinli hocamız Hagi nerdeymiş kavgaların yaşandığı sıralarda acaba.Bu olayların yaşandığını düşünüyorum bende maalesef.

Bu arada Culio,Pino ve Baros 17.00'da GS TV canlı yayınında iddiaları yanıtlayacaklarmış pardon yalanlayacaklarmış.
 
Ve Sezgin gidiyor
Galatasaray'da son ayların en çok tartışılan ismi olan Adnan Sezgin ile yollar ayılıyor. Bugüne kadar birçok kez istifasını veren ancak Polat'ın israrı ile görevde kalan Sezgin'le kısa süre içerisinde yollar ayrılacak.

Son dönemlerde başkan Adnan Polat'ın da sinyallerini verdiği bu ayrılık yolunda bardağı taşıran son damla Cenk Tosun oldu. Gurbetçi futbolcunun transfer edilmeyip devre arasında geldiği Gaizantepspor'da patlama yapması Sezgin'in deyim yerindeyse ipini çekti.

Adnan Sezgin'in camiada arkasındaki tek kişi olan Adnan Polat'ın da artık Sezgin'den desteğini çekti.

Gaziantepspır ile oynanacak olan kupa rövanşının sonucu ne olursa olsun kesin Adnan Sezgin'le yollar ayrılacak.

Ligtv.com.tr

Şaka gibi geliyor kulağıma.
 
Adnan Sezgin+10 oyuncu ve Hagi giderse anca düzeliriz..En azından birini göndermeyle başlansa iyi olacak..Başkanın gitmeye niyeti yok görünüyor..
 

Üst