Gündemden

Ercan Saatçi adlı Fenerbahçe çocuğu Kanaltürk'de canlı yayında...
 
adam olmadığını belgelendirdi
Hem ozur diledi hem de yaptığımı herkes yapar sorun ne dermiş gibi konuştu.
Videonun olduğunu bildiğini söyledi fakat içeriğni bilmedigini söyledi. Ama adama sorarlar sen bunu bilirken hiç mi merak etmedin içerigini.adama sorarlar ercan "sen kimi kandiriyorsun?" diye...
 
Tek dikkatimi çeken şey dokunsan ağlayacaktı Hakan :) Ükmüş,Tırsmış ve Korkmuş. 3ünden 1'ini seç :p
 
Ben bir gazeteciyim...

1998 Temmuzunda bir reklam ajansındaki maaşlı işini bırakıp, gazeteci olmak için maaşsız çalışmayı kabul etmiş biriyim...

11 yıl 4 aydır başka işten ekmek yemedim...

Stajerken muhabirliğe geçtim. Oradan televizyon yönetmenliğine. Aynı dönemlerde editörlük de yaptım yapımcılık da. Müzik-eğlence programı bile yönettim. Sonra internet haberciliğiyle tanıştım... 2005'te, interneti tanımayan TSYD'den "Ergun Gürsoy: Fenebahçe bizi her alanda geçti" röportajıyla bir 'internet gazetecisi' olarak ödül alıp, sektörde tekrarlanamayan bir ilke imza attım. Emeğimle, kanımla, canımla, alın terimle yükseldim.

Kaç gece sabahladım, kaç bayramda izinsiz çalıştım, kaç kez ailemi-sevgilimi-karımı-arkadaşlarımı ihmal edip kırdım; inanın bilmiyorum.

Ama şunu biliyorum, bu kaderi yüzlerce basın emekçisiyle, gazeteci ağabeyim ve kardeşimle birlikte yaşadım. Tıpkı onlar gibi, onca emeğimin karşılığını (!) daha uzun mesai yaparak ya da işsiz kalarak fazlasıyla aldım!!!

Ben daha neyim ki, bunu da biliyorum...

Nice basın emekçisi bu meslek uğruna evliliğini yitirdi...
Nicesi sağlığından oldu...
Ve nicesi canından...

Şimdi ben,
Bütün bunları duyan, gören ve yaşayan biri olarak,
Bu acıların hepsine katlanmış 4 önemli isme ve diğer büyüklerime,
Kendi adıma değil değil,
Nice basın emekçisi ağabeyim ve kardeşim adına soruyorum:


SAYIN SERHAT ULUEREN,
Yıllar önce yaptığımız röportajı yanlış hatırlamıyorsam; bir gazeteye gencecik bir elektrik teknisyeni olarak girişinizi, ardından haftasonu izin yapmak yerine aynı gazetenin spor servisinde amatör ligler muhabirliği ile gazeteciliğe adım atışınızı, yıllarca tırnaklarınızla kazıya kazıya, yaptığı haberler yüzünden tehdit edile edile ve hatta işsiz kalarak buralara gelişinizi anlattınız. Ama bir şarkıcı, sizin 20 yılda emekle geldiğiniz noktaya paraşütle iniverdi. Bunu nasıl hazmettiniz de Ercan Saatçi'yi böyle ateşli savunuyorsunuz?
Ona niye "Meslektaşım" diyorsunuz?

Veeee ayrıca!
Daha birkaç hafta önce 'Yılın Skandalı' gibi başlıklarla bir kaset yayınladınız.

Eski bir federasyon çalışanının, TFF binasında içki içen TFF Hukuk Kurulu üyelerini, cep telefonuyla videoya aldığı görüntüleri 2 saat boyunca ekrana getirdiniz.

1 yıl önce çekilip 'saklanan' çekimi 'skandal' diye yayınlayıp; üyelerin istifa etmesi gerektiğini yorumcunuz Ahmet Çakar ile birlikte ilan ettiniz. Peki; Ercan Saatçi'nin bir televizyon çekiminde, kameraların çalıştığını bile bile, bir camiaya sinkaflı küfür ettiğinin ortaya çıkmasının ardından "İki dost arasındaki konuşmanın sızdırılması ayıptır" demenizin sebebi nedir? 2-3 hafta önce hemen hemen aynı durumdaki TFF Hukuk Kurulu üyelerini çarmıha geren siz değil miydiniz? Ne değişti ki?

SAYIN SANEM ALTAN,
Yıllardır bu ülkenin en önemli insanlarıyla röportajlar yaparak haklı bir ün kazandınız. Sizin hiçbir röportajda, karşınızdaki kişiye sorulacak en önemli soruyu atlayacağınıza inanmam. Peki şarkıcılıktan Hürriyet Gazetesi Spor Koordinatörlüğüne dikey geçiş yapan Ercan Saatçi ile geçen hafta yaptığınız röportajda "Siz hangi eğitim ya da uzun yıllara dayanan mesleki geçmişle bu göreve getirildiniz?" diye sormayışınızın sebebi nedir? Yoksa sebep Ercan Saatçi'nin, eşiniz ve Vatan Gazetesi Spor Müdürü İbrahim Seten'e övgüler düzmesi midir? Sizi bu 'olmazsa olmaz' soruyu sormaktan bu haklı övgüler mi alıkoydu? Veya daha da kötüsü; İbrahim Seten'in Ercan Saatçi aracılığıyla Hürriyet Gazetesi'ne Spor Müdürü olacağı söylentisi kulaktan kulağa yayılıyor, bu yüzden mi en kritik soruyu unuttunuz(!)

SAYIN MEHMET ASLAN,
Kamuoyunda sizi tanımayanlar olabilir. Ercan Saatçi'nin böyle bir vasfı olmadığından, Hürriyet'in yeni oluşumunda servisi yöneten kişisiniz. Sizi tanıyan pek çok kişiden "Mehmet Aslan, müdürü Esat Yılmaer'den çok daha iyi gazetecidir" sözünü işittim. Aksini pek duymadığım için bunu doğru kabul ediyorum. Yıllardır Hürriyet'te Esat Yılmaer'in altında çalışmakta duyduğunuz rahatsızlığı, basın camiasındaki herkes bilir. Sizin yönettiğiniz Hürriyet Spor eki yayından kalktığından beri pasifize olduğunuz da biliniyor. Bunu yıkabilmek adına bile olsa, Ercan Saatçi'nin sizin üzerinizde bir göreve gelmesini nasıl oldu da hazmettiniz? Siz bu meslek için gecenizi gündüzünüze katıp spor müdürü olacağınız günü hayal ederken; elinde gitar sahilde kızlara şarkı söyleyen ve gazeteciliğin G'sini bile yapmayan birinin altında çalışmayı kendinize hangi nedenden ötürü yakıştırıyorsunuz?

SAYIN HINCAL ULUÇ,
Yıllardır "Gazetecilik bitmiş, muhabirlik ölmüş, vay anam bu mesleği ne hale getirdiler" diye söylenir durursunuz. Pekiiii, gazeteciliği kurtaracak süper kahramanın Ercan Saatçi olduğuna nereden kanaat getirdiniz? Çünkü Hürriyet'teki yeni oluşumu fazlasıyla desteklediğinizi görüyoruz, biliyoruz. Bundan sonra hangi yüzle spor basınını eleştireceksiniz? Sizce bu meslek bu kadar ucuz mu? Yoksa "Oldum olası sevmediğim Esat Yılmaer gitsin de yerine isterse Sweetheart gelsin razıyım" mi diyorsunuz?

İBRAHİM SETEN,
Bu yazıyı gece saat 03.00'te kaleme almıştım. Dolayısıyla bugün Vatan'da yer alan koşe yazınızı görmemiştim. Onu okuyunca sizi de bu gurur (!) listesine almadan edemedim. Demişsiniz ki "Ercan Saatçi'nin içinde filizlenen amatörce gazetecilik coşkusu"... Demek artık içinde gazetecilik coşkusu filizlenen kendini spor müdürü koltuğunda bulacak! O zaman hem sizin samimiyetinizi herkesin görmesi, hem de kötü niyetlilerin "İbrahim, Ercan'a yağ çekmiş" dememesi için, görevinizi içinde gazetecilik aşkı filizlenen bir amatöre devrediniz.

VE SAYIN MESLEK BÜYÜKLERİM,
Bu konuda sessiz kalmayan cesur azınlığı bir kenara koyuyor ve soruyorum...

Birinin stajerlik yapmadan, muhabirlik yapmadan, haber kovalamadan, editör olmadan, hooooooooooop Spor Koordinatörü olmasına gıkını bile çıkarmayan gazeteci abilerim.

Aynaya bakın bir, ne görüyorsunuz?

33 yaşında, kariyerinin başlarında genç bir gazeteci "MESLEK HAYSİYETİ ADINA" bunları yazıp da, gelecekteki pek çok iş kapısını kendi kendine kapatırken ve hatta kimbilir belki mevcut işini tehlikeye atarken; hala dut yemiş bülbül gibi susmaya utanmıyor musunuz?





CEM KUREL
Ligtv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni
cem.kurel@ligtv.com.tr



Helal olsun senin gibi fenerliye!
 
Beklenen oldu,Hürriyet yapması gerekeni yaptı...

ERCAN SAATÇİ KOVULDU...

FB TV'deki Müzik Molası programının kayıtları esnasında Galatasaray'a küfür ettiği görüntüleri ortaya çıktığı için sarı kırmızılı taraftarlardan büyük tepki alan F.Bahçeli kimliğiyle tanınan Ercan Saatçi'nin, Hürriyet'teki ögrevine son verildi!

FB TV'deki Müzik Molası programının kayıtları esnasında Galatasaray'a küfür ettiği görüntüleri ortaya çıktığı için sarı kırmızılı taraftarlardan büyük tepki alan F.Bahçeli kimliğiyle tanınan Ercan Saatçi'nin, Hürriyet'teki ögrevine son verildi!

Galatasaray'a karşı galiz küfürler ederek duygularını dile getiren Ercan Saatçi'nin görevine son verildi.

Ercan Saatçi'nin küfür skandalı patladıktan sonra durumdan rahatsız olan Hürriyet üst yönetimi şok bir karar alarak çiçeği burnunda spor koordinatörünü kenara attı!

Gazeteci olmamasına rağmen Hürriyet gazetesi spor servisinin başına geçen ve bu yüzden çokça eleştirilen...

Fenerbahçe kimliğinin fazla öne çıktığı iddia edilen ve bu sebeple görevini hakkıyla yapamayacağı iddia edilen...

Son günlerde ise geçmiş yıllara ait bir televizyon programı kaydında Galatasaray'a dostane (!) duygularını dile getiren Ercan Saatçi'nin "Spor Koordinatörlüğü" görevi sonunda biraz zorla da olsa gerçekleşti.

Yaşanan gelişmelerden ve verilen tepkilerden özellikle Hanzade Doğan'ın rahatsızlığını dile getirdiği öğrenilirken, Ercan Saatçi'nin bir türlü resmileştirilemeyen görevi sonunda kendisine teslim edildi.

Gazetenin spor müdürlüğü görevine ise Mehmet Aslan getirildi...
 
Boykota devam.Ertuğrul Özkök gibi bir adam Hürriyet'in sorumlusu.Ertuğrul Özkök'de Azize'nin yalayıcılarından...
 
Galatasaray Ada'sına mühür

Sarı-Kırmızılı kulübün 2006?da 3 yıllığına, kontrat bitince de geçtiğimiz aylarda 4 yıllığına Reina?ya kiraladığı Ada?da usülsüz yapılaşma olduğunu belirleyen Belediye ekipleri olaya müdahale etmekte gecikmedi.



İşletmeci Mehmet Koçarslan?ın yılda sadece 400 bin Dolar ödediği Galatasaray Adası?nda, Beşiktaş Belediyesi?nin şartları yerine getirilmediği sürece ticari faaliyet yapılamayacak. Galatasaray Kongre üyeleri, bu gelişme karşısında bir hayli tepkili.
 
Ertuğrul Özkök bu haberi yalanladı kanal 24 te sordular kendisine, O da biraz dalaga geçerek allah allah benden başka birimi kovdu acaba gazete de darbe mi oldu falan dedi sonra Ercan görevinin başında dedi.
 
Seyir zevki ve önemi daha büyük olan Galatasaray-Panathinaikos maçını yayınlamak varken gidip Twente-Fenerbahçe maçını yayınlamak hangi aklın mantığın ürünüdür Star Tv cevap ver!:)
 
Emin, Pana ile oynayacağımız maçı vermeleri lazım açık kanalda.Deplasmana gidemiyorlar benim bildiğim.Bizim son maçımızda Strum'la Avusturya'da.(2 maç açık yayınladılar bizim.Fener'in de 2 maçı açık yayınlandı)
 
Rikaard'ın öyle yada böyle Elano'yu oynatmaya başlaması şart.Arda'yı en kötü gününde bile sahadan almıcaksın ama Elano'yu ne oynatıcaksın nede oynayacağı dakikada sahaya almıcaksın doğruya doğru olmaz bu yapılan.
 
'Borçsuz G.Saray' vaadiG.Saray'da mart ayındaki kongre öncesinde Ünal Aysal'ın başkanlık için çalışmalara başladığı belirtildi. G.Saray Liseli gruplar ile özel toplantılar yapan Aysal'ın, ?200 trilyon verir, bütün borçları kapatırım. Ancak Ali Dürüst sembolik başkan, ben de paradan sorumlu başkan olacağım. Tüm şirketlerin işletmesini ve 7 sene garanti başkanlık istiyorum. 7 sene sonunda da verdiğim 200 trilyon'u faiziyle alıp, borçsuz bir G.Saray bırakacağım' diyerek grupları ikna etmeye çalıştığı bildirildi.

Abdullah Eğilmez / Yeni Şafak
 
Doğan SAĞLAM' Alıntı:
'Borçsuz G.Saray' vaadiG.Saray'da mart ayındaki kongre öncesinde Ünal Aysal'ın başkanlık için çalışmalara başladığı belirtildi. G.Saray Liseli gruplar ile özel toplantılar yapan Aysal'ın, ?200 trilyon verir, bütün borçları kapatırım. Ancak Ali Dürüst sembolik başkan, ben de paradan sorumlu başkan olacağım. Tüm şirketlerin işletmesini ve 7 sene garanti başkanlık istiyorum. 7 sene sonunda da verdiğim 200 trilyon'u faiziyle alıp, borçsuz bir G.Saray bırakacağım' diyerek grupları ikna etmeye çalıştığı bildirildi.

Abdullah Eğilmez / Yeni Şafak


işte benim hayalimdeki başkanlık,keşke o kadar param olsada özellikle bsket şubesini başkalarına muhtaç etmesem..
 
Kolpa basın başladı yazmaya...Bu arada yalanlanmayan haber doğrudur nasıl bir mantık anlayamadım...Galatasaray konusunda hergün binlerce yalan haber yapılıyor,''bunları örneklendirebilirim'' ama %99'u sitede yalanlanmıyor...Ünal Aysal haberleri her seçim öncesinde klasik oldu ve dolayısı ile sıktı artık...
 

Üst