Gündemden

Önder'in GSlı olduğu kesin ama ne oyunculuğu ne karakteri yerinde parayı seçti 4 yıl önce o gün bugündür daha ihya olmadı.

Uğur Boral'ında GSlı olduğunu ben duymuştum.

Semih'in ailesinde koyu GSlı bir çok kişi var Sühan abinin dediği gibi.

Gükhan Ünal'ın rengini hepimiz biliyoruz zaten kendiside defalarca bunu dile getirmişti zaten.

Volkan Demirel'in GS olduğunu düşünmüyorum.Esas olarak kaleciliğini beğenirim ama davranışlarıyla benim gözümde sıfırdır.Bizde olmasını istermiydim, şöyle bir düşünüyorumda istemezdim diyemem açıkçası.

Bu ismi geçenlerden sadece Semih benim için daha değerli bir oyuncudur.Geçen seneki fb maçında büyük ayıp yaptı ama yaklaşık 10 yıldır o kulüpte olan bir oyuncu olarak en az yanlışını gördüğüm oyuncudur.
 
B_6125_B.jpg


Adnan Polat: "Yıldız Futbolcuların Korunması Lazım"

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat, Sarı Kırmızılı futbolcuların saha içinde darbeye bağlı yaşadığı sakatlıklarla ilgili Galatasaray Televizyonu?na çok önemli açıklamalar yaptı.

Son dönemde Galatasaray?ın futbola yaptığı yatırımlar herkes tarafından biliniyor; ara transfer döneminde Jo, Dos Santos, Neill gibi yıldızları da kadroya dahil ettiniz. Yayıncı kuruluş, futbolun marka değerine şu günlerde özellikle öne çekerken maalesef anti futbol yine öne çıkmaya başladı. Son Antalyaspor maçında Jo?nun aldığı darbe ve kendisi 3 hafta yok. Caner ve Ufuk Ceylan da darbeye bağlı sakatlıklar yaşıyor. Hakan Balta ve Mehmet Topal da keza darbeye bağlı sakatlıklar yaşıyorlar. Galatasaray, futbolun marka değerine destek veren 1 numaralı kulüp durumundayken, son dönemde bu şekilde oynanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Marka değeri son yıllarda ortaya çıkan bir kavram. İşin ekonomik boyutu açısından futbol endüstrisinde marka değeri çok büyük önem taşıyor. Bunun için kurumlar milyarlarca dolarlık taahhütlerin altına giriyor. Digiturk?ün son ihalesinde toplam maliyet 3 milyar doların üzerinde. Bu rakamların yatırımını yapan kurum ve kuruluşların bunları geri alabilmeleri, ödeyebilmeleri, kazanç sağlayabilmeleri için yatırım yaptıkları ürünün kalitesinin ve marka değerinin artması lazım. Bunu yapan da futbolcuların kendisi. Ben son 3-4 yıldır anti futbol diye bir kavram çıkardım ortaya. Bu konuyla ilgili gerek Futbol Federasyonu?yla, gerekse Kulüpler Birliği?yle bunlar hep görüşüldü. Herkes hemfikir. Saha içinde vakit geçirmeler, kötü zeminde futbol oynanması, saha içi yönetimi, tribünlerdeki taşkınlıklar bunlar hep marka değerine olumlu veya olumsuz yönde etkide bulunacak faktörler. Bunlardan en önemlilerinden biri de futbolcuların kendisi. Taraftarın stadlara gelmesi, televizyon başına oturması ya da digiturk gibi kanallara üye olabilmesi için ortada iyi bir şovun olması lazım. Bunu da yaratacak olanlar futbolculardır. Bu futbolcuların içinde de yüksek yeteneği olan, yıldız diye tanımladığımız, milli futbolcu seviyesine kadar ulaşmış olan futbolcuların diğer futbolculardan bu farklılıkları vardır. Daha fazla ücret almalarının nedeni yetenekleri ve diğer özellikleridir. Bu tür futbolcular rakipleri tarafından, o konumda olmayan futbolcular tarafından kıskanılan futbolculardır. Bu tür futbolcular genellikle büyük takımlarda bulunmaktadır. Mütevazi takımlarda sıyrılanlar da büyük takımlar tarafından transfer edilmektedir. Bu yetenekli futbolcuları durdurmak için daha az yetenekli futbolcuların uyguladıkları yöntem fiziksel olarak yıldırmak ve yıpratmak oluyor. Tamamıyla tekmeyle ve yumrukla fiziksel şiddet uygulayarak bunları durdurmaya çalışıyorlar. Galatasaray?ın ve rakiplerinin son üç maçını bu gözle bakarak izledim. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor?un maçlarını izledim. Bu hepimizin sorunu. Şunu görüyorum ki saha içinde tabir çok hoşuma gitmese de ?kasap? diye taraftar tarafından adlandırılan futbolcular çok vicdansızca yıldız futbolcuları tekmeleyerek durdurmaya çalışıyorlar. Sonuç olarak da ciddi sakatlıklar çıkıyor. Bu tür oyuncuların sakatlanması, belli süreler forma giyememesi hem futbolun marka değerine olumsuz etki yapıyor, hem de bizi milli takımlar bazında da sıkıntıya sokuyor. Galatasaray?ın en son maçına baktığımızda daha yeni transfer ettiğimiz Jo?da aldığı tekme nedeniyle adale yırtığı meydana geldiği ve en az 3 hafta sahalardan uzak kalacak olması, şu an sakatlığı olan Hakan Balta?nın yine darbeyle sakatlanması, Mehmet Topal?ın ve hatta yine son Antalyaspor maçında kaleci Ufuk?un bile tekmelerle sakatlandığını görüyoruz. Dos Santos da aynı şekilde bir darbe aldı ama neyse ki sakatlanmadı. Böyle bir ortamın içinde benim yapabileceğim fazla bir şey yok. Burada bütün görev Futbol Federasyonu?na düşüyor. Bu konuda Mahmut Özgener federasyonunun çok hassas davrandığını biliyorum. Ben buradan Merkez Hakem Komitesi Başkanı?ndan ve kurul üyelerinden, maçları yöneten hakemlerimizden bu konulara taviz vermemelerini, daha dikkatli olmaları gerektiğini, saha içindeki kasaplara gerekli cezayı vermelerini talep ediyorum. İnşallah bu mesajım yerine gider. Bu sadece Galatasaray?ın meselesi değil. Tüm takımlarda yıldız futbolcular var. Bu tüm kulüplerin sorunu. Ellerindeki önemli yıldızlarının kaybolması ekonomik, psikolojik ve sosyal olarak da büyük bir yıkım getirmesine neden oluyor. Hakemlerimizin bu konuda dikkatli olmalarını, bu tür futbolcu diye geçinenlere taviz vermemeleri gerektiğini ve gerekli cezayı vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda onlara da buradan bir çağrıda bulunuyorum.

Sizce bunun için neler yapılabilir ? Bir yaptırım söz konusu olabilir mi Futbol Federasyonu açısından ? Ya da hakemlerin ve federasyonun biraz daha dikkatli olması gerekiyor demek yeterli midir?
Merkez Hakem Kurulu federasyona bağlı, hakemlerimizde Merkez Hakem Kurulu?na bağlı, bu hiyerarşik düzen içerisinde gerekli önlemlerin alındığını düşünüyorum. Özellikle hakemler bu konuda saha içindeki agresif futbolcuların, şiddete meyilli futbolcuların önüne geçecek bunlara taviz vermeyecek ve gerekli cezayı verecek sarı kartsa sarı, kırmızı kartsa kırmızı bunlarda tereddüt göstermeyecek. Tamam futbol erkek oyunu diyorlar, sert oyun diyorlar ama bu sertliğin topa olması lazım futbolculara olmaması lazım. Bunun tedbirini hakemlerimiz bu şekilde algılarlarsa bence tedbirini alabilecek tecrübeye ve kapasiteye sahipler. Bizimde beklentimiz bu yönde.

Jo önemli bir transfer, önemli bir santrfor. Ancak sakatlığı nedeniyle medyada Galatasaray santrforsuz kaldı deniliyor bu durum Galatasaray?ı nasıl etkiler?
Tabiki Frank Rijkaard?ın meselesi alternatif çıkaracaktır. Galatasaray alternatifsiz kalmaz, muhakkak santrfor ve oyun sisteminde bir değişiklik yaparak Galatasaray forvetini yine kuracaktır. Kullanabileceği isimleri ben telaffuz etmek istemiyorum. Frank Rijkaard gibi önemli bir teknik adamın bu konuda çözüm üreteceğine inanıyorum. Fakat baktığınız zaman Galatasaray?ın 5 tane futbolcusu yok takımdaki 6 futbolcunun yanına başka birisi geliyor ve bunların bir arada oynaması için süreç gerekiyor çünkü bunların çoğu yeni transfer. Aynı zaman da Şubat ayı bizim için çok zor bir ay çünkü hem ligde hem Avrupa?da hem de Türkiye Kupası?nda çok zor maçlar yani ateşten gömleğin olduğu bir ay yaşayacağız. Hem Şubat?ta hemde Mart?ta alacağımız sonuçlar lige ve diğer kulvarlara da yansıyacak. Zor bir ay olacak ama ben Galatasaray?ın diğer oyuncuların bu açığı kapatacağını düşünüyorum yeterki mücadeleyi sahaya yansıtabilsinler ama burada ki tek şartım federasyonumuz ve ilgili organları anti futbola kesinlikle taviz vermesinler biz eğer Avrupa Kupaları?nda, Dünya Kupaları?nda bir yere gelmek istiyorsak, yıldız futbolcularımızla geleceğiz. Onların saha içinde korunması lazım, dileğim bu mesaj yerini bulur ve gerekli tedbirler alınır.


http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=67598
 
İşte Fener'in Aslanları...

Önder Turacı: Futbola Belçika'da başlayan Önder G.Saraylı. 2004'te Sarı-Kırmızılı takımla anlaşmış fakat transferinde son anda pürüz çıkması nedeniyle Fenerbahçe'nin yolunu tutmuştu.

GÖKHAN 2007'DE AÇIKLAMIŞTI

Gökhan Ünal: Kayserispor'da oynarken G.Saray'a transferi gündeme geldiğinde Sarı-Kırmızılı renklere olan aşkını birçok kez basın mensuplarıyla da paylaşmıştı...

Semih Şentürk: Semih de gençliğinde G.Saray'ı tutuyordu. Ailesinde Galatasaraylılar bir hayli fazlaydı.

Uğur Boral: Terim'le yaşanan 4 yıllık müthiş döneminden etkilenerek G.Saray'a sempati duymaya başladı. Uğur'un ailesindeki Galatasaraylılar'ın çokluğu da dikkat çekiyor.

AMCA VE DAYILARIN ETKİSİ

Selçuk Şahin: F.Bahçe taraftarıyla yıldızı barışmayan Selçuk'un G.Saraylı olduğu ile ilgili dedikodular birçok kez yer almıştı. Yaptığımız araştırmalara göre bu bilgi kesinlikle doğru.

Volkan Demirel: Belki de listedeki en şaşırtıcı isim... Sarı-Kırmızılılar'la oynanan derbilerde Fener'in en hırslı futbolcularından biri olarak dikkat çeken hatta Lincoln'le kavgasıyla gündeme oturan Volkan da aslında Galatasaraylı... Volkan hasta G.Saraylı amcası ve dayısının da etkisiyle Sarı-Kırmızılı renklere sempati duymaya başlamış.
 
Bu Tür Söylemlerin,Bu Tür Haberlerin Çıkmasının Amacı nedir acaba ? Spor Medyası habersizlik mi çekiyor ? Gündem'de haber yapacak hiçmi birşey kalmadı ? Milli Takım'ın Antrenör'ü kim olacak hala belli değil,Basın'ın Umrunda mı acaba ? Volkan Galatasaray'lı olsa ne olacak olmasa ne olacak,Sıradışı haber yaptık diye seviniyorlar mı şimdi ? Nefret Ediyorum Türkiye'deki Spor Medyasından,Bu tür haberlerin çıkma nedenide iki kulübü birbirine kırdırmak,İstiyorlar ki Galatasaray ve Fenerbahçe birbirine girsin,Kurnaz Olun Ey Millet Buradaki esas amaç ali sami yen stadyumunda oynanacak Galatasaray - fenerbahçe derbisi öncesi ortamı germek,ne yapacaklar ? bu ismi geçen oyuncuları daha'da hırslandıracaklar,Bakın bu medya iki kulübüde germek için elinden gelen herşeyi yapacaktır,Amaçları 27.Hafta oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde ortamı olabildiğince germek,Eğer o derbi'de büyük olaylar çıkarsa bundan zararlı çıkacak olan Galatasaray'dır,Gelecek 2-3 maçlık seyircisiz oynama cezası bizi Şampiyonluk yolundan ayırır.Bugün'den itibaren bakın,herkes gazetelere göz atıyor,spor programlarını izliyor,Bundan sonra sık sık Galatasaray aleyhinde haberler çıkmaya başlayacak,Yönetim ve Rijkaard arasında problem varmış gibi gösterilmeye çalışılacak,Ve Fenerbahçe ile Galatasaray'ı birbirine düşürmek için herşeyi yapacak bu medya !
 
Kimin hangi takımı tuttuğu umurumda değil. Giydiği formanın hakkını versin, kulübe yakışan davranışlar sergilesin yeter.

Dip not: Gökhan Ünal Kayseri´de oynarken, Fenerbahçeli olduğunu bizzat abisinden duydum.
 
Uğur Boral'ın sülalesi Gaziosmanpaşa'da ikamet eder ve cümle cemaati Fenerlidir. Hatta bizim oynadığımız halı sahada akrabaları Fener formaları ile çıkar maçlara.
 
Fenerbahçedeki futbolcuların gönül verdiği renkler beni ilgilendirmez ama bir kişinin bizim renklerimize tutku ile bağlı olması ve bir gün bu formayı giymesini isterim uygun şartlar da o da Gökhan Gönül'den başkası değildir gerisi yalandır gözümde..
 
Bu sene FB'nin yediği golleri dikkate alırsak, gökhan gönül'ün kanadının çok arızalı olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Bir de gökhan'ın kronik bir sakatlığı var sanırım. Çünkü bir türlü düzelmiyor 2.5 sezondur bu böyle. Birde sabri gibi bir GS'lıyı her zaman tercih ederim gökhan'a. Onun GS'lı olduğunuda sanmıyorum. Olsa da farketmez zaten.. Alınsa kızmam ama bana sorsalar hiç almayın derim. Sağ bekte sabri, uğur varken hatta serkan kurtuluş ve çetini oynatabilecekken gereksiz olur diye düşündüğümü söylerdim..

Öte yandan hep söylüyorum Bırakalım bu futbolcuların tuttuğu takımı. ben GS'lıyım sen GS'lısın biz GS'lıyız. Futbolcular aldıkları paranın hakkını versin naz kapris yapmasın vücuduna sahip çıksın.. ben GS'ın haklarını kollarım yönetimimiz korur..
 
Bence de gereksiz konular bunlar.Adam kanının son damlasına kadar savaşıyorsa sorun yoktur.Ama anlamadığım bir nokta var amcası Gslı dayısı Bjkli diye bir adam Fbli olamaz mı?Şahsen 5 amcam var Fb maçlarında kalpleri sıkışıyor o derece fanatikler ama bana Gslılığı aşılayanlar annem ve dayım.Ayrıca ona da gerek yok babası abisi Fbliyken kendisi Gslı olanları da tanıyorum.Gündem yaratmak uğruna açılan mevzular.
 
Bunlar da Fenerli Aslanlar
"Fener'in Aslanları" haberi olay yarattı. Daha önce hem Galatasaray hem de Fenerbahçe'de forma giyen Tanju Çolak, "G.Saray'da da Fener'i tutanlar var" dedi.


Takvim'e konuşan Tanju Çolak, "G.Saray'da da Fener'i tutanlar var" dedi. Cimbom'daki 'Gizli Kanaryalar'ın başını Servet çekiyor. Listede Caner ve Emre Aşık da var...

Türkiye dün 'Fener'in Aslanları' haberini konuştu. Sarı-Lacivertli taraftarlar hemen, "Galatasaray'da da Fener'i tutanlar" diyerek karşı atağa geçti. Takvim yine soru işaretlerini bitiriyor, bu kez de Cimbom'daki 'Gizli Kanaryalar' açıklıyor. Listenin başında Servet Çetin var. G.Saray'ın defanstaki cengaveri aslında çok koyu bir Fenerbahçe taraftarı.


CANER ZATEN AÇIKLAMIŞTI
Servet gibi bir dönem Sarı-Lacivertli forma giyen Emre Aşık'la birlikte Caner Erkin de Fenerbahçe'ye gönül veren Galatasaraylılar... Tanju Çolak da, "G.Saray'da Fener'i tutan futbolcuları biliyorum. Fakat bu çok doğal bir olay. Ben de Fener'e gittiğimde G.Saray'ı olduğumu herkes biliyordu. Bunu bilerek beni kabul ettiler" dedi.

Hey Allahım Emre Aşık ı fb li yazmışlar.Adam beşiktaş ta oynarken bile galatasaraylı olduğunu gizlemiyordu...
 
daha bombası var, fotospor, Arda Fenerli, Semih GAlatasaray'lı diye sür manşet atmış:)

yalnız dün düşündüm. Arda gibi iyi bir GS'lının en yakın arkadaşalrından birinin Semih olması. Semih'in zamanında GS'lı olduğunu çağrıştırdı.
 
Sühan Cem' Alıntı:
daha bombası var, fotospor, Arda Fenerli, Semih GAlatasaray'lı diye sür manşet atmış:)

yalnız dün düşündüm. Arda gibi iyi bir GS'lının en yakın arkadaşalrından birinin Semih olması. Semih'in zamanında GS'lı olduğunu çağrıştırdı.
tam tersi olmasın:)
 
Harun yanlış anlama ama gerçekten bende, Arda'ya karşı bir nefretin var diye düşünmeye başaldım. tamam bende selene'da sinem kobal'ı beğeniyordum :p Arda'nın GS'lı olup olmadığını düşünmek bile imkansız. Adamın 13 yaşında haginin golünde sevinci gösterildi kamerlarda. Semihin 13 yaşında bir sevincini görsek keşke..
 
Şuanda Telegol'de Yalçın Ayhan canlı yayında.Rijkaard'ın utanç verici bir açıklama yaptığını savunuyor Ahmet Çakar.Sakatlık pozisyonunda müdahele gerçekten Yalçın'dan gelmiyor.Ancak önceden bir kasti müdahelesi var.

Yalnız unutulan bir durum var ;
Heryerin yazdığı olay Yalçın'ın Jo'yu sakatladığı değil Jo sakatlanınca arkasından şimdi rahatladık gibi laflar ettiğidir.

Yine de çok karışık bir durum Caner'e ettiği laf falan.Şimdi gak guk ediyor.Hatırlamıyorum Caner'e ne dediğimi falan diyor.
 

Üst