Ilk mesajim olmasina ragmen uzun yazacagim.
Yonetimin gerekli gereksiz elestirilmesine karsi çiksam da kendi aramizda muhakeme etmemiz gereken bir husus var, o da bu denli haklilik payimizin oldugu konuda asarim keserimden ibaret hiçbir seyin soylenmedigi bir basin toplantisini içimize nasil sindirdigimiz. Ben yine de elimden geldigince - aranizda yonetime yakin kisiler varsa ulastiracaklari dusuncesiyle - olayin hukuki boyutuna deginecegim.
1. Yonetmelikler, sportif konulara iliskin olsalar dahi idari hukuk duzeyinde degerlendirilmeli ve bu baglamda genel hukuk prensipleri spor hukukuna da uygulanmali;
2. Bir kanunun veya yonetmelik maddesinin amaçlari vardir. Eger yonetmeligi harfiyen uyguladiginizda ortaya abes sonuçlar çikiyorsa, yasanin ruhu denen amaca odaklanip ona gore karar vermelisiniz;
3. TBF'nin KBSL ile ilgili yonetmeliklerindeki yabanci siniri, ayni anda kadroda 4 yabanci oynatilabilecegini, bu 4 yabancidan en fazla 2'sinin kita disi olabilecegine hukmediyor; buradan anlasilacagi uzere kita disi olmayan oyunculara iliskin, genel yabanci siniri haricinde bir kisitlama yok. 4 yabancinin 4'u de Avrupali olabilir;
4. Bir oyuncunun ayni sezon içinde 2 farkli lisansla oynayamamasi kurali, yasanin ruhu dogrultusunda Amerikali oyunculari sinirlamaya ve bunlarin statusunu degistirip kontenjanda hulle yoluyla bir ekstra kita disi oyuncu hakki edinmeyi engellemeye yonelik konmus bir kuraldir; yonetmelikteki diger hususlar, mantiken yasanin ruhunun ve amacinin bu oldugunu net biçimde ortaya koyuyor;
5. Galatasaray'in Kizer'i Avrupali olarak oynatmasi kendisine ilerisi için bir avantaj saglamis olsa da sonradan Amerikali statusune geçmis olmasi bu avantaji sifirladigi için, ikinci lisansin verilmesi kulube herhangi bir menfaat saglamadi; ayrica Kizer'in Avrupali statusunde oynadigi AGU maçinda Loyd disinda bir kita disi oyuncu bulunmadigindan, Galatasaray'in yasanin ruhuna aykiri bir menfaat saglamadigi açikça goruluyor;
6. Bunlarin sonucunda yonetmeligin 21. maddesinin harfiyen uygulanmasinin, yasa koyucunun amacini astigini ve orantisiz bir cezaya yol açtigini soyleyebiliriz;
7. Yine de Galatasaray, kendi hatasiyla bu iki lisansi kullanmis olsaydi burada cezayi makul karsilayabilirdik fakat olayin iç yuzunde baska hatalar var, bunlarin hukuki temelini de soyle siralayabiliriz;
8. Fiba oyuncu transfer ve tescil talimatinin 2. maddesine gore lisans çikarma ve denetleme konusunda tek yetkili organ yerel federasyondur. Bu baglamda Kizer'in, hakki olmadan kullandigi AB lisansinin denetimi TBF'ye ait olmaliydi. Verilen bir hakkin geri alinmasinin hukuki yorumunu burada yapmayayim fakat velev ki hak geri alindi, bu yanlisi yaptigi andan itibaren kendi yonetmeliginin 21. maddesine gore ikinci bir lisans veremeyecegi için federasyonun onunde iki seçenek vardi: oyuncuya ozel statu vermek veya AGU maçinda kullanilan lisansin keenlemyekun olduguna hukmedip GS'yi isbu maçta hukmen maglup saymak (maglubiyetten dogan 1 puani silmek) ve kita disi lisansi ilk lisans olarak kabul edip oyuncunun ve kulubun zararini asgariye indirmek. Bunlarin ikisini de yapmayarak federasyon, hem kendi kusuruyla Galatasaray'in oyuncusunu oynatma hakkini elinden aldi hem 21. maddeyi harfiyen yorumlayarak yasanin ruhuna aykiri olan kararinin orantisizligini daha da derinlestirdi;
9. Yine FIBA oyuncu transfer ve sicil yonetmeliginin 29. maddesi, yukarida bahsettigim denetim hatasinin daha da vahim oldugunu gosteren hukumler içeriyor. Maddeye gore bir oyuncunun uyruguyla alakali uygunluk meselelerinde tek yetkili mercii Genel Sekreterligi vasitasiyla FIBA'nin veya Kita temsilciliginindir. Yani TBF, sicil kontrol konusunda kusurlu oldugu gibi geçen sezon kendi bunyesinde ABD vatandasi olarak oynayan Kizer'in ertesi sezon AB statusuyle oynamasina izin vererek, en hafif tabirle FIBA'ya danismayarak temkinsiz davranmistir. Yonetimin ozellikle bu maddeyle ilgili çok ciddi çalisma yapip asil problem teskil eden ilk lisansin çikarilmadan once FIBA'ya neden danisilmadigini sorgulamasi ve buradan mesuliyet tespiti isteyip TBF'nin sorumlulugunu açikça ortaya çikarmasi lazim. Zira bu asamada TBF'nin kusurunun ortaya çikmasi, sonrasinda Galatasaray'in ikinci lisans isteyerek yaptigi butun olasi yanlislari, uçuncu sahistan dogan zarar telafisi duzeyine getirir ve yine yukarida bahsettigim 21. maddenin harfiyen uygulanmasindan dogan cezanin orantisizligi kabul edilmis olur.
Soylemeden bitiremeyecegim bir sey daha var: yillardir tum branslari takip ederim, bizim gerçekten Sedat Dogan disinda bu tarz konulara hakim bir yoneticimiz olmadi. Terim'in ihraci, Drogba transferi gibi tartismali tum davalarda yonetmeligi alt ust edip hakkimizi savunabiliyordu. Buna karsilik diger donemlerde hakliligimizin bariz oldugu konularda bile samar oglani olduk. Bu denli saygin camianin, su davada geçen gunku gibi gulunç bir basin toplantisi duzenlemesini sahsen içime sindiremiyorum.