2016/2017 Yeni Kadro Yapısı ve Hazırlık Dönemi

Evet bu sene ilk defa olabilecek en iyi takımı oluşturduk görünüyor.Austin Daye bu senenin yıldızı olucak diye görüyorum.Taraftara düşen de tabiki kombine alıp takımı tribünde desteklemek olmalı aksi durumda seneye yatırım beklenmemeli.
 
Uzun zamandır belki de alternatifi en bol kadroya kurduk bu sene. Yönetimin basiretsizliği ve beceriksizliği yüzünden geçen sene kazanılan Eurocup şampiyonluğuna rağmen 10 milyon usd yi geçmeyen bir bütçe ile kurulan kadromuz oldu. Geçen sene takımda emekleri çok olan Lasme, Mccolum, Chuck hatta ve hatta Şafak ve Jerrlels i bu taraftar asla unutmayacak. Keşke Lasme o zıkkımı kullanmasaydı da bizimle beraber olsaydı.

Ligde 6 yabancı ile sahada ve 8 oyuncuya lisans çıkarcağımıza göre dışarıda kalan oyuncu bana göre Diebler olacak. Hocanın bu kadar Schilib de ısrar etmesi ve oyun dışında kaldığı zaman oyundan soğuması nedeniyle kadroda yer alçağını düşünüyorum. Genelde ise Krstic, Rush ve Tyus un ligde sıralı yer değiştireceğini düşünüyorum. Yerli oyuncu olarak yine Sinan a büyük iş düşecek umarım geçen seneki gibi fayda sağlar. Bu sene Tyus ve Krstic den birinin dışarda olması nedeniyle ben Ege nin sürelerinin artcağını düşünüyorum. Lig uzun bir rotasyon olması ve play off larda işin bitmesi nedeniyle en önemli konunun kimsenin sakatlanmadan play off lara başlamamız olacak. Kim ne derse desin bu sene ligin favorisi yine Fenerbahçe. Oturmuş kadrosu ve hocasıyla ligin favorisi ama onlardan sonra biz geliyoruz. Daçka ve efes in bu senede pek şansları olduğunu düşünmüyorum.

Eurolig de ise tüm yabancıların sahada olması bizim için büyük bir avantaj. lig usulünde oynanması nedeniyle hoca sezona 9 yabancı ile başlıyor ki bu da doğru bir karar bence. Eurolig de kendimizi ilk 8 e atcağımızı düşünüyorum. Deplasmanda alınacak 5-6 galibiyetin bizim için yeterli olcağını düşünüyorum. Kendi sahamızda atmosferle 10-11 galibiyet alacağımızı ve bunun yeterli olacağı kaanatindeyim. Hangi noktada eksiğimiz var derseniz 1 ve 2 numaraları savunmada sıkıntımız olacağını ve 5 numaralarda pota dışında dış sayılar bulmakta zorlancağımızı düşünüyorum. Burda Krstic ve Tyus ın içeri yüklenmeleri ve sonrasında dışarı atılacak paslar maçların kaderini belirleyebilir.
 
Russ Smith-Justin Dentmon-Can Korkmaz
Jon Diebler-Sinan Güler-Göksenin Köksal
Vladimir Micov-Blake Schilb
Austin Daye-Deon Thompson-Orhan Hacıyeva
Alex Tyus-Nenad Krstic-Ege Arar
Kağıt üzerinde güzel duran, artısı kadar defoları da olan bir kadroyla yola çıkıyoruz. Rotasyona gelince;
Russ(25)-Dentmon(20)-Can(0-5)
Diebler(20)-Sinan(10)-Göksenin(5-10)
Micov(30)-Schilb(5-10)
Daye(30)-Deon(20)-Orhan(0-5)
Tyus(25-30)-Krstic(5-10)-Ege(5-6)kr
Kağıt üzerinde böyle bir rotasyona sahibiz. Dentmon ve Russ'ın yaklaşık 5 dakika beraber oynayacağını, Diebler'ın duruma göre 3 numarada kullanılacağını ve Deon'u 10 dk. 4 numara 10 dk. 5 numara olarak yazdım.
 
Russ Smith-Justin Dentmon-Can Korkmaz
Jon Diebler-Sinan Güler-Göksenin Köksal
Vladimir Micov-Blake Schilb
Austin Daye-Deon Thompson-Orhan Hacıyeva
Alex Tyus-Nenad Krstic-Ege Arar
Kağıt üzerinde güzel duran, artısı kadar defoları da olan bir kadroyla yola çıkıyoruz. Rotasyona gelince;
Russ(25)-Dentmon(20)-Can(0-5)
Diebler(20)-Sinan(10)-Göksenin(5-10)
Micov(30)-Schilb(5-10)
Daye(30)-Deon(20)-Orhan(0-5)
Tyus(25-30)-Krstic(5-10)-Ege(5-6)kr
Kağıt üzerinde böyle bir rotasyona sahibiz. Dentmon ve Russ'ın yaklaşık 5 dakika beraber oynayacağını, Diebler'ın duruma göre 3 numarada kullanılacağını ve Deon'u 10 dk. 4 numara 10 dk. 5 numara olarak yazdım.
Kristiç'in sakatlığı sorun çıkarmazsa ve form durumu yükselirse ilerleyen zamanda 20 dk'ya kadar süre alabileceğini düşünüyorum.
 
Darrusafaka'nin kadrosu bizim altimizda, Efes'den de iyi kadromuz ve onlar mucadele edecekse bizde mucadele edecegiz. Milano'yu detayli bilmiyorum kadro uzerinden konustum ama Efes ve Darrusafaka'yi en az 3 - 4 galibiyet farkla geceriz.

Kesinlikle katiliyorum. Dacka'nin kadrosu teraziye koydugumda bizim bayagi bir asagimizda yabanci oyuncu bazinda bariz ustunlugumuz soz konusu.

Wanamaker ile Dentmon'u kiyaslamiyorum bile. Elma-Kavun agirligi kadar fark var aralarinda. Bir tek dengesiz Semih Erden'in pota altinda iyi sayilabilecek ozelligi var, ama pili bitmis Ender, 20 kusur aydir oynamayan Ersin Dagli ve diger paslanmis oyuncularla final-8 yapmasi mucize otesi olur Dacka'nin.

TBL'de ligde kendilerine 5.likten ote siralama vermiyorum. Mucize yaparlarsa 4.bitirirler normal sezonu.

Efes-fb-GS olarak ilk 3'te ligde yarisiriz ve az burun farkiyla ligi 1.bitirecek kadronun oldugunu dusunuyorum.


Fb'nin yapmis oldugu final-4 finali, Bursasporun sampiyon olmasi ile es deger kiyaslarsam. Bu sene final-8'den otesini gecemezler.
 
Yazı dizisinin 3.ayağında konuklarımız Russ Smith, Justin Dentmon ve Can Korkmaz; Oyuncu Değerlendirmeleri-1 (Guard Rotasyonu) | GSbasket.Org

Bir sonraki yazı da 2-3 numaraları değerlendiriyoruz.

Sezon öncesi yazı dizimizin 3.ayağından hepinize merhabalar. “Mr.Ataman” ve “Neydi, Ne Oldu” dedikten sonra nihayet parkeye iniyoruz. Bu bölümde pozisyon pozisyon oyunculara dair kısa değerlendirmelerle sizlerle birlikteyiz. Sitemiz yazarlarından Engin Ağzıdeli’den de bol istatistikli bir yazı sözü aldık sezon öncesi yazı dizimiz için. Muhtemelen bu bölümün hemen akabinde rakamların dilinden konuşacak ve en son genel kadro değerlendirmeleriyle noktalayacağız. Yine yazar kadromuzdan Eren Akın’ın da gaza gelip “bir yazı da benden” dediğini öğrenmiş bulunmaktayız. Guard rotasyonu diyoruz efendim, keyifli okumalar.

GUARD ROTASYONU ( Justin Dentmon – Russ Smith – Can Korkmaz )

Russ Smith: Avrupa basketbolunda daralan yetenek havuzu NCAA ve D-League takibinin önemini gün geçtikçe katlıyor. Bu tip hamleler artık risk değil ihtiyaç. Tabi ki D-League’den oyuncu almak hala belirli riskler içeriyor fakat yetenek tavanınızı artırmak artık sadece Avrupa içi çözümlerle mümkün değil. 2015/2016 D-League sezonunun en iyi guardları Russ Smith, Bryce Cotton ve Quinn Cook‘tu. Kısa dönem gelip gidenler değil uzun süre kalanlara bakarsak bana göre bu üç oyuncu öne çıktı 1 numaralar içerisinde. Hatta Sean Kilpatrick ve Jordan McRae de uzun bir dönem “Avrupa’ya gelirsem yakarım.” mesajı veren skorer kanat oyuncularıydı fakat güzide Avrupa kulüplerimiz ne yazık ki bundan bihaberdi. (Kaliteli, Avrupa’ya uyum sağlayabilecek D-League oyuncularına dair raporlar çıkarma düşüncem vardı yaz başında, tembelliğime verin) Yani demem o ki Avrupa’da oyuncu bulmak özellikle de guard bulmak zorlaşmışken, skorer kısaların Çin’e gitme eğilimi artmışken artık Russ Smith gibi takip hamleleri oldukça değerli. Beşiktaş’ın Avrupa’ya en uyumlu D-League 4 numarasıEarl Clark‘ı alışı gibi.

D-League goygoyumuzu döndürdükten sonra gelelim Russ Smith’e. Ölümcül penetreleriyle geliyor efendim, dikkat edin yakar. Russ Smith yüksek tempoya yatkın bir oyuncu. Yugoslav faulünün tedavülden kalkışı (sportmenlik dışı faul olarak sınıflandırılacak) veRuss’ın geçtiğimiz yıl 4.6 ribaund ortalamasına sahip oluşu bu konuda elimizi güçlendiriyor.(tempo için tek veri bu değil tabi ki) Kontrolü Russ ve Dentmon’a vereceğimiz bir takımı kurmuşken bu konuda geçen sene Caleb Green’in sakatlığı sonrası düşen oyun ve set tempolarına geri dönüş yapmayacağız. Russ Smith Avrupa basketboluna ve topun değerinin arttığı nispeten daha düşük tempolara bir şekilde uyum sağlayacaktır lakin onu biraz daha verimli kullanmak adına potadan uzak oynayacağımız ikili oyunlar ve erken yerleşim üzerine kurguladığımız setler daha da önem kazanacak. Bu iki olguda da Russ Smith’in birincil partneri ayakları çabuk, koşan uzun olmak durumunda zira uzunun koşu mesafesini hem sette hem de tüm sahada artırıyorsunuz. Yani uzunda arayacağımız parametrelerden birisi ayak çabukluğu, atletizm (Erken yerleşim için koşan uzun; Tyus). Potadan uzak oynayacağımız ikili oyunlar için uzunda aradığımız diğer parametre şut performansı. Krstic ve Deon‘un orta mesafesi, Daye‘in dış şut tehditi bu oyunlarda bize katkıda bulunacak lakin iki parametreyi birlikte barındıran uzun olarak elde sadece Daye var. İşte Lasme bunun için önemliydi, sadece savunma bakanı değildi. Hem sete sette hem de açık alanda uygulanabilecek planların hemen hepsine uyum sağlıyordu. Russ Smith’in penetrelerinden maksimal verim almak adına -özellikle Dentmonla birlikteyken- bazı anlarda Russ’ı hand off’tan veya perdeden çıkararak topla buluşturmak set temposunu yukarı çekip doğru şutu bulmamızı kolaylaştıracaktır.

Russ bana göre bu takımın en kritik oyuncusu konumunda. Onun genetiğiyle biraz oynamak zihinlerdeki “Bu takım topu nasıl paylaşacak?” sorusunun yanıtı olabilir lakin bu kolay değil. D-League’in en skorer 2.oyuncusunun bu gibi alışkanlıklarını değiştirmek epey zor zira arka arkaya 4-5 hücumda topu kendisinin kullandığı maçları var. Bunu ne kadar başarabiliriz bilmiyorum ama Russ’ı biraz törpülemek ve bireysellikten uzaklaştırmak takım olgusu için çok kritik nokta. Yeteneklerini salt kendi skorunu üretmek adına değil takımı işin içine dahil etmek adına kullandığında ciddi keyif veren bir ekip olacağımız kanaatindeyim. Russ’ı bu role itmek adına yapacağımız ilk iş onu ilk 5 başlatmamak olmalı. Bu hem ikinci 5’in sürükleyicisi olarak istediği imtiyazı alıp oyuna başlamasını sağlayacak hem de takıma kenardan patlayıcı güç getirecek. Dentmon’la birlikte sahadayken ise bahsettiğimiz o törpüleme mevzusunda ne kadar başarılı olacağımız sezonun gidişi adına oldukça kritik. Dentmon gibi şutuyla öne çıkan skorer guard ve Russ gibi penetre silahını üst seviye barındıran skorer guardın birbirleriyle uyumunun bizi büyütmesini umuyor, Russ Smith’e başarılar diliyoruz. Parkede 25 dakika civarı kalacağını düşünüyorum Euroleague’de.





Justin Dentmon:
Ataman’ın kendisine vereceği özgürlük ile güzel bir uyum yakalayacağımıza inandığım şutörlerin şahı Justin Dentmon takımımızın bu yılki muhtemel lideri. Şutun her türlüsünü muazzam yüzdeyle atan Dentmon, 13/14 Zalgiris senesinde Euroleague’de maç başına 6.95 üçlük denemesinde bulunup %45’lik bir yüzde tutturdu. Takımın lideri olacaksınız, savunmalar özellikle sizi takip edecek, tüm zorlama toplar elinize kalacak ve %45 ile atacaksınız. Muhteşem bir şut performansı. Tek ayak üzerinden sağa kayarak attığı şutlar imzası. Bunun yanında daha çok kullandığı P&R sonrası şutlar ve dribling’ini kesip gönderdiği şutlarla her an skora ulaşabilecek bir oyuncu. Tüm bunları yaparken topu aşırı domine etmiyor ve pozisyonunu bekliyor. Yani daha çok şut üzerinden oynayan ve bunu yaparken pozisyonun, spacing’in gerekliliklerine dikkat eden bir saha içi lider Dentmon. (Dentmon’ın 13/14 sezonundaki true shooting yüzdesi %60.2) Savunmada ise liderlik ve skorerlik içgüdülerine kapılıp sinen oyunculardan değil.

Dentmon sahada her an çözüm sunabilecek değerli bir oyuncu. Anlık yaşadığı karar karmaşaları ve top kayıpları bazen takımı bambaşka noktaya sürüklese de genel olarak çok dağınık bir oyuncu değil. Sahada 30 dk civarında kalacak, Russ’la birlikte 10-15 dakika beraber oynayacaktır diye düşünüyorum. Basketbolun gittiği nokta ve Ataman’ın ona vereceği özgürlükle güzel bir sinerji yakalamamız kuvvetle muhtemel. Unutmadan; Austin Toros ve Zalgirisle yaşadığı şampiyonluklara geçtiğimiz yıl bir yenisini de Çin’de ekledi.

Can Korkmaz: Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçirdikten sonra Şafak Edge’nin yerine gelen yerli guard hamlemiz Can Korkmaz oldu. 2.yazı “Neydi, Ne Oldu” bölümünde yerli rotasyonu üzerinde durmuş; bu mevki için öncelikli tercihlerimin Kenan Sipahi ve Doğuş Balbay olduğundan bahsetmiştim sebepleriyle. Can ligde Russ Smith’i veya Justin Dentmon’ı tribüne yollayacağımız maçlarda daha aktif süre alacak muhtemelen. Umarım kendini ispatlar ve rotasyona dahil olur ligde. Can’ı tekrar aramızda görmekten mutluluk duyuyor kendisine başarılar diliyoruz.

Yazı dizimiz 2-3 numaralarla devam ediyor, görüşmek üzere. Takipte kalın…

Oğuzhan Günebakan

https://twitter.com/OgzhnGnbkn
 
Lasme 3 ay ceza alırsa kalıcak denmiş ay inş olsun öyle birşey.

Lasme ve formda bir Tyus EL'de hiçbir pota altına boyun eğmez, gerçekten mükemmel olur. 6 ay bile ceza alsa kasımda bitiyor düşünülebilir bence, uygun ücrete oynayacaktır zaten.

Bu arada tamamen cahillik yapıyor olabilirim ancak neden başka bir takım teklif sunmadı acaba? türkiye'de alacağı cezanın uluslararası geçerliliği var mı ki
 
Bende anlamadım.Böyle acemice bir açıklama olur mu ? 12 aya kadar yol yapmış resmen. Biz forumda dillendirmedik kötü ihtimalleri, buna mahal vermemek için. İlginç gerçekten.

Zaten hiç bir konuda destek verilmedi Lasme'ye, bari köstek olmayalım.
Kulübe 6-12 ay arası ceza alacağı ve cezanın ağustosta açıklanacağı söylendi. Ortalama 9 ay verebilirler ama kulübün ve Lasme'nin görüştüğü hukukçular 9 ayın fazla olduğunu söylüyor. Lasme fazla ceza alırsa karar açıklandıktan sonra hemen buraya gelip itiraz edeceğini söylemiş kulübe. Ama Lasme 3 aydan fazla alırsa sezon başı planlarımızda yok. 6 aydan fazla alırsa sezon içi planlarımızda da olmayacak.
 
Lasme ve formda bir Tyus EL'de hiçbir pota altına boyun eğmez, gerçekten mükemmel olur. 6 ay bile ceza alsa kasımda bitiyor düşünülebilir bence, uygun ücrete oynayacaktır zaten.

Bu arada tamamen cahillik yapıyor olabilirim ancak neden başka bir takım teklif sunmadı acaba? türkiye'de alacağı cezanın uluslararası geçerliliği var mı ki

Türkiye'de alınan doping cezaları uluslararası geçerli olduğundan diğer ülke kulüpleri de cezayı bekliyor. Ama Çin cezaları dikkate almıyor. Lasme Çin'e gider ceza alırsa. Avrupada kimse alamaz doping cezası alan oyncuyu.
 
kadro tamamlandı denildi ama sizede emir preldzic fenerbahceden ilişkisini keserse tekrar radarımıza girmez mi 2 guardımızda boy size olarak savunmada sıkıntı yasayabilir sanki
lasmenin ise 3 ay ceza aalması mucize gibi geliyor o yüzden unutmamızda fayda var
 

Üst